kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Ocak 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Yeni konjonktüre yeni program

Dış borsalara paralel olarak yurtiçi hisse senedi piyasasında sert düşüşler yerini hızlı toparlanmalara bırakırken, küresel dalgalanmanın Türkiye ekonomisini de etkileyeceği hem özel sektör hem de hükümet tarafından kabul edildi. Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşek dün ayrı ayrı açıklama yaparak Türkiye'nin ekonomik yapısının sağlam olmasına karşılık küresel dalgalanmadan etkilenmenin kaçınılmaz olduğunu belirttiler. TÜSİAD'ın dün yapılan genel kurulunda da küresel dalgalanma önemli bir yer tuttu. Patronlar hükümetten türban ve anayasa değişikliğine verdiği önceliği ekonomiye çevirmesini istedi.

- Koç'un sözleri- Genel kurulda önce TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç konuştu: "2001 yılının dünya şartlarına göre tasarlanmış olan uyum programı ile sağlayabileceğimiz iyileşmenin sınırına gelmiş durumdayız ...
Önümüzde gerçekten zorlu bir dönem var ve bu dönemi ancak AB sürecine kuvvetle asılarak, ekonomimizi yapısal olarak dönüştürerek aşabiliriz. Bunun için dünyadaki gelişmeleri ve rekabet koşullarını dikkate alan bir vizyon ve strateji ile somut ve ayrıntılı bir takvime bağlı, ülkenin ufkunu açan, toplumun mutabakatını sağlamış yeni bir ekonomik programa ihtiyaç var."

- Yalçındağ'ın sözleri- Daha sonra kürsüye gelen TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın bu konudaki sözleri de şöyle: "Dünya bir krize doğru hızla ilerliyor ve 2008 Türkiye için çok zorlu bir yıl olacak gibi gözüküyor ...
Bütün bunları dile getirirken amacımız karamsar bir tablo çizmek değil, hayati bir konuya dikkat çekmektir. 2008'de ekonomide yeni bir vizyon ortaya konmasına ve bu vizyona uygun bir reform hamlesinin başlatılmasına ihtiyacımız olduğu görüşündeyiz. "

- Beklentiler değişmiş- İş dünyasında küresel dalgalanmanın devamı ve bunun da Türkiye'yi etkileyeceği bekleniyor. Ama üyeler endişeli de değil. Yalnız TÜSİAD genel kuruluna katılımın geçmiş yıllara göre biraz az olduğunu gördüm. Belki bunda Davos toplantısı ile çakışmanın etkisi olabilir. Ama aynı zamanda üyeleri biraz ilgisiz ve isteksiz, sorunları dile getirmede de heyecansız, kısmen de sinmiş buldum. Laiklik konusunda ise hassasiyetleri aynen sürüyor. Belki beklediklerinden dolayı küresel dalgalanmaya çok da şaşırmamışlar. Ancak büyük patronların ve profesyonel yöneticilerin 2002'den beri devam eden olumlu beklentilerinin artık bittiği de bir gerçek. Bu beklentinin yönetimi ve değişimi için, ortaya yeni konjonktüre uygun yeni program konulması gerekiyor. Bu program aynı zamanda Türkiye'nin küresel rüzgârdan uğrayacağı kayıpları da azaltabilir.

- Sonuç- "Gözlerini yıldızlarda, ayağını da yerde tut." T. Roosevelt