kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Ocak 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

'Kriz Türkiye'ye de bulaşır derdimiz etkiyi düşürmek'

RAHİM AK
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, yatırımcıların grup psikolojisiyle rasyonel davranıştan sapabileceğini belirterek "Makro dengeler sağlam olsa bile etkilenmek kaçınılmaz" dedi..
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, yaşanan ekonomik sorunun adı ne olursa olsun önemli olanın piyasalardaki krizin bulaşma etkisinin ne olacağı konusunda düğümlendiğini belirtti. Ekren, "Bu bulaşmanın boyutunu bilmemiz gerekiyor, bize hangi kanaldan bulaşabilir, etkileme yöntemi nedir? Bilinen iki yöntem vardır. Ya dış ticaret kanalıyla bir etki olabilir, ya da cari açığın finansman kanalıyla, yani portföy yatırımlarıyla" diye konuştu. Ekren'in, yaklaşık 1.5 aydır GAP bölgesindeki 9 ilde sürdürdüğü toplantıların sonuncusu Adıyaman'da yapıldı. Ekren, burada basın mensuplarıyla yaptığı görüşmede küresel finansal sistemin mimarisinde aksaklıklar olduğunu, ABD mortgage kredilerinin paketlenip bir şekilde dünyanın her tarafına satıldığını belirtti. Ekren, yükselen piyasalarda olduğu kadar gelişmiş ülkelerin finansal sistemlerinin de zaaflarının bulunduğunun bu yaşananlarla ortaya çıktığını dile getirdi.

ANLIK YANSIMA OLUYOR
Krizin anlık, altı aylık, yıllık etkileri bulunduğunu, Türkiye'nin şu anda faiz, kur ve portföy yatırımlarında anlık yansımaları yaşadığını kaydeden Ekren, ABD ile dış ticaretin düşük olması nedeniyle Türkiye'nin dış ticaretinin daha az etkileneceğini ifade etti. ABD'deki krizin likidite daralması yaratması halinde Türkiye'ye gelen fonların miktar ve faiz olarak bundan etkileneceğini belirten Ekren, ABD'deki kriz Avrupa ve Uzakdoğu'yu etkilerse Türkiye'nin dış ticaretinin de olumsuz etkilenebileceğine dikkat çekti. Ekren, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim için bu aşamada önemli olan piyasa aktörlerinin göstergelere dayalı olarak rasyonel davranıp davranmadığı. Bizim gibi ülkelerde yatırımcıların makro göstergelere göre rasyonel davranıp davranmadığını izlemeliyiz. Yatırımcılar rasyonel göstergelerin dışında grup psikolojisine bağlı olarak ellerindeki portföyün değer kaybının yaratacağı baskıya bağlı olarak rasyonel davranıştan sapabilir. O zaman herkes bilinçsizce hareket ettiğinde yükselen piyasaların birçoğunda işler düzgün gitse bile etkilenmeden kaçınamazsınız. İşte bizim gibi ülkelerin derdi bu etkilenme oranını düşürmektir."