kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Ocak 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Küresel piyasalar nereye gidiyor?

SABAH İNTERNET
Yeni Haber
İLİŞKİLİ HABERLER
Küresel piyasalar nereye gidiyor?
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ekonominin yapısının dış konjonktürden kaynaklanacak sorunları kaldıracak güçte olduğunu belirterek, ekonominin son dönemde yaşanan küresel dalgalanmada cari açıktan dolayı bir sıkıntıya girmeyeceğini söyledi.

*KARE KARE ÇÖKÜŞÜN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

Unakıtan, Ankara'da makroekonomik gelişmeler ve 2007 yılı bütçe uygulama sonuçlarıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, son dönemdeki çalkantı nedeniyle alınması gereken tedbirlerin alınacağını ve paniğe gerek olmadığını da ifade etti.

"2001'DEKİ KRİZ GİBİ OLMAZ"

ABD ekonomisindeki resesyon kaygılarının yeniden alevlenmesi ve Asya-Avrupa piyasalarından gelen olumsuz haberler, tüm dünyada olduğu gibi İMKB'de de şok düşüşler yaşanmasına yol açarken, küresel dalganın Türkiye'de 2001'deki çapta bir ekonomik krize yol açması olasılığının zayıf olduğu görüşü dile getiriliyor.

İMKB'de işlem gören şirketlerin değeri bir anda 15 milyar dolara yakın düşerken, ABD Merkez Bankası'nın (FED) dün gösterge faiz oranlarını 75 baz puan indirmesi bile piyasaların ateşini düşürmeye yetmedi.

Dünya piyasaları önümüzdeki günleri tedirgin bekleyişle izlemeyi sürdürürken, yüksek cari açık sorunu ile mücadele eden Türkiye'de krizin etkilerinin sokaktaki vatandaşa nasıl yansıyacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Uzmanlar, ABD ekonomisinin resesyona girdiğinin artık kesinleştiğine vurgu yaparken, "Küresel kriz sokağa şimdilik yansımayacak" görüşünü dile getiriyor. Uzmanların görüşleri şöyle:

"FAİZ İNDİRİMLERİNİN ETKİSİ SIFIRA İNDİ"

Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Koordinatörü Ali İhsan Gelberi:

"ABD'de baş gösteren krizin bütün dünyayı etkileyeceği kesinleşti. Mevcut volatalitenin AB ekonomisine de sıçraması çok yüksek bir olasılık. 2008 yılının tamamını kapsayacak bir dalgalanma olacak. Artık faiz indirimlerinin piyasalara etkisi sıfıra indi. Çünkü bundan önce piyasa, resesyon ihtimaline karşı faiz indirimi istiyordu. Oysa resesyonun başladığını söyleyebiliriz artık. Krizin Türkiye'de yatırımcılar bir yana, sokaktaki insanın cebine birkaç şekilde yansıması beklenebilir. Öncelikle büyüme oranında bir parça yavaşlama ve kurda yaşanan yükselmenin enflasyona etkisi olacak. Türkiye'de hala vatandaş kura konsantre bir seyir izliyor. Kurda büyük oynamalar olmadığı müddetçe genel ekonomi ile pek ilgilenmiyor. Dolayısıyla şu anki krizin kısa vadede sokakta ciddi etkileri görülmez. Ama önümüzdeki dönemde kurda yaşanacak ciddi değişiklikler bir kur müdahalesini gündeme getirebilir."

"KRİZ TÜRKİYE'YE SADECE KAĞIT ÜZERİNDE YANSIYOR"

Turkish Yatırım Finansal Strateji Müdürü Gökhan Uskuay:

"Piyasalar ABD ekonomisinin ilk yarıda daralmasını, ikinci yarıda ise kendini toparlamasını bekliyordu. Pazartesi günü tüm borsalarda yaşanan 1987'deki Kara Pazartesi ile benzerlikler taşıyor. O zaman da FED hemen 75 baz puanlık bir faiz indirimine gitmişti. FED dün de aynı şeyi yaptı. Bundan sonra piyasalarda bir miktar toparlanma olabilir. Piyasalardaki hızlı çöküş, FED'in bu hamlesi ile şimdilik sona erdi. Küresel dalgalanma Türkiye'de sokak ekonomisine kısa vadede yansımaz. Türkiye ihracatının en önemli bölgesi olan AB ekonomilerinde ciddi bir daralma yaşanmadıkça, Türkiye'nin makro ekonomik verilerinde kaygı verici bir olumsuzluk olacağını düşünmüyorum. Şu anda küresel piyasalarda yaşanan kriz, Türkiye'ye kağıt üstünde yansıyor. Yani sadece hisse senedi piyasalarında bir olumsuzluk var."

"İŞGÜCÜ PİYASASINDA BÜYÜME OLMAYACAK"

AK Yatırım Başekonomisti Hakan Aklar:

"ABD ekonomisindeki resesyonun derin ve uzun süreceği görülüyor. Ayrıca ABD'deki olumsuzlukların diğer ülkelere de anında yansıması, ABD ekonomisinin ülkeler üzerindeki etkisinin devam ettiğini ortaya koydu. Dünya ticaret hacminin daralması doğal olarak Türkiye'ye de etkileyecektir. Bu da yüksek cari açıkla mücadele eden Türkiye'yi sıkıntıya sokacaktır. Doğrudan yabancı yatırımlarında bir yavaşlama olabilir. Her şeyden önce işgücü piyasasında bir büyüme olmayacağını söylemek mümkün."

"2001'DEKİ GİBİ BİR KRİZ OLMAZ, DOLAR EN FAZLA 1.28'E ÇIKAR"

TEB Yatırım Başekonomisti Sertan Kargın:

"Krizin ne kadar süreceğini kestirmek şimdiden mümkün değil. Ama en az 6 ay bu etkilerin devam edeceğini söyleyebiliriz. Piyasalarda rüzgar çok hızlı esiyor. Sorun rüzgarın saatte 250 kilometre ile mi 350 kilometre ile mi eseceği. Şu anda piyasalardaki bütün risk unsurları biliniyor. En azından yeni bir risk çıkması ihtimali yok. Türkiye'de ise piyasalar yaralı. Dolar kuru 1.27-1.28'lere kadar çıkabilir ama 1.35-1.40'ları görmesi beklenmemeli. ABD kaynaklı krizin Türkiye'nin makro dengelerine ciddi zarar vereceğini düşünmüyorum. Ancak büyümede bir miktar yavaşlama görülür. 2001 yılındaki gibi bir kriz olmaz. Çünkü banka bilançolarımız kuvvetli, her kesimde döviz pozisyonları fazla veriyor. Dolayısıyla bu krizin bizi döviz kanalıyla vurması çok zor. Şu an için sokaktaki vatandaşın içini karartacak bir durum yok. Olur da iç siyasete olan güven zedelenirse böyle bir ihtimal ortaya çıkabilir ama şu anda böyle olacağına dair elimizde bir veri yok. Türkiye'den bir miktar daha yabancı çıkışı yaşanabilir."


"ABD MAKAS DEĞİŞTİRİYOR, FED FAİZLERİ YÜZDE 2'YE KADAR DÜŞÜREBİLİR"
Finans Enstitüsü Direktörü ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Ekonomist Cemil Ertem, ABD ekonomisinin resesyona gireceğine dair korkular nedeniyle dünya piyasalarında yaşanan sarsıntıları değerlendirdi.

Ertem, "Geçen sene tam bu zamanlar Greenspan, ABD ekonomisinin resesyona gireceğini kesin bir dille söylemişti. Ama FED Başkanı ve halefi Barnenke olmak üzere şimdi ABD ekonomisini yön veren birçok yatırım bankası ve fon yöneticisi o zaman onun bu ciddi uyarısını dikkate olmadı. Barnenke, faizleri indirmede çok gecikti. Bunun sonucunda ABD, Avrupa ve Asya piyasaları 7.3 trilyon dolar kaybetti" yorumunda bulundu.

Bu krizin arkasında ABD Başkanı Gerorge Bush ve ekibinin gidici olarak görülmesinin de etkisi olduğunu savunan Ertem, "ABD çok kesin olarak makas değiştiriyor. Bush ve ekibi artık kesin gidici olarak görülüyor. Gelen demokratlar çok farklı bir politika izleyecekler" dedi.

"ÇÖKEN PİYASALAR DEĞİL, ABD'NİN KARŞILIKSIZ DOLAR POLİTİKASI"

Geçen bir yılda yaşanan kaybın aslında yüksek faiz ve yüksek petrol fiyatı ile şişen piyasaların köpüğü olduğunu söyleyen Cemil Ertem "Şimdi bu köpük yok. Bir yerde gerçek düzeylere yani olması gereken rakamlara geliyoruz. Yalnız son bir yılda değil, Bush işbaşına geldiği ve yüksek faiz, karşılıksız dolar politikasını uyguladığından beri şişen rakamların sonuna geliyoruz. Çöken sanıldığı gibi ABD'nin mortgage piyasası değil, ABD'nin karşılıksız dolar ve askeri harcamalar politikasıdır" diye konuştu.

"ABD DE FAİZLER YÜZDE 2'YE İNEBİLİR"

Dünya ekonomisinin Bush iktidarının karşılıksız olarak bastığı yaklaşık 20 trilyon doları geri alma sürecinde bulunduğunu ifade eden Ertem şu değerlendirmeyi yaptı:

"Şimdi FED faizleri yüzde 2'lere kadar düşürecek. Birçok fiyat, başta petrol olmak üzere gerçek değerine yaklaşacak. YTL de tabii ki bu süreçte gerçek değerini bulacak. Nasdaq geçen seneden beri (Ekim2007 tepe noktası'ndan beri) yüzde 20 kaybetti. Nasdaq daha da inecek. Asya borsalarındaki düşüş de sürecek. Ancak finans sektöründen reel sektörlere doğru krizin kayması şu an söz konusu değil. Türkiye gibi cari açıkla nefes alan ve özel sektörün borçlu olduğu ekonomiler de önümüzdeki günlerde el değiştirmeler ve ciddi sıkıntılar yaşanacak. Nakit girişi sürekliliği olmayan ve kısa vadeli borçları olan firmaları güç günler bekliyor."

"YTL'DE HIZLI DEĞER KAYBI BEKLENMEMELİ"

Ekonomist Ertem, YTL'nin ani ve keskin değer kayıpları beklenmemesi gerektiğini, ancak YTL'nin de diğer fiyatlar gibi gerçek değerini bulacağını belirtti. Ertem, Türkiye'ye sermaye girişleri azalacağından büyümede ciddi düşüşler olabileceğine de dikkat çekti. Ertem'in şunları söyledi:

"Petrol fiyatlarının düşmesi Türkiye için bir avantaj gibi gözükse de kısa vadeli sermaye girişlerinde yavaşlama olacağından bu avantaj Türkiye'yi rahatlatmayacak. Burada Türkiye için kritik noktalardan biri de Avrupa. Avrupa'da ciddi büyüme düşüşleri olursa Türkiye'de çok ciddi sorunlar başlar. Ancak Avrupa Merkez Bankası şimdilik ihtiyatlı ve gelen kriz dalgasını bertaraf edecek hazırlıkta gözüküyor. Avrupa ekonomisi ABD ekonomisi kadar daralma yaşamayacak. Bu bizim için avantaj."

"HÜKÜMET KOBİ' LER İÇİN ACİL ÖNLEM ALMALI"

Hükümet'in acil önlem olarak KOBİ'leri rahatlatacak mali ve ekonomik önlemler alması gereğini kaydeden Ertem " TBMM'de bekleyen teşvik yasası var olan gelişmeler dikkate alınarak daha somut ve uygulanabilir hale getirildikten sonra hemen çıkarılmalı. Bu süreçte nakit girişi azalacak, ancak güçlü işletmeler için ek kaynaklar yaratılmalı. Türkiye stratejik sektörleri öne çıkaracak bir teşvik politikasını hayata geçirmeli. Bu süreçte büyümedeki düşüşten kaynaklanacak sosyal sorunlara ve işsizliğe karşı hükümet ek önlemleri şimdiden düşünmeli" diye konuştu.

İNGİLTERE'DE EKONOMİK KRİZ KORKUSU SÜRÜYOR

Öte yandan İngiltere'de borsadaki ani düşüş ve piyasadaki durgunluğun ardından giderek artan kriz beklentisi hükümeti Avrupalı liderlerle ve ABD yöneticileriyle birlikte çözüm aramaya itti.

Başbakan Brown'ın önümüzdeki birkaç gün boyunca aralarında Fransa,
Almanya ve İtalya Başbakanlarının da bulunduğu bir grup Avrupalı liderle
görüşmeler yapacağı ve bu görüşmelerde olası bir ekonomik krizin önüne
geçilebilmesi için alınabilecek önlemlerin görüşüleceği bildirildi.

Önceki gün borsada 11 Eylül 2001 saldırılarından bu yana en ciddi ''bir
günlük'' kayıpların yaşanmasının ardından, İngiliz basını da ekonomik
kriz beklentilerine ilişkin haberleri manşetlerine taşımaya devam ediyor.

The Guardian, İngiltere Merkez Bankasının olası krizin önüne geçebilmek
adına önümüzdeki toplantısında kredi faizlerini bu kez yarım puan birden
arttırabileceğine dikkat çekerken, bunun hükümetin piyasayı yatıştırma
çabalarına destek amaçlı bir adım olarak atılmasının düşünüldüğünü yazdı.

The Independent gazetesi de ABD'deki faiz indiriminin ardından benzeri
bir adımın İngiltere'de atılmasının da söz konusu olduğunu hatırlattı.

The Times ise Merkez Bankası Başkanı Mervyn King'in ''Ekonomimizi
sallayan fırtına üzerinde pek az kontrolümüz var'' şeklindeki sözlerini
manşete çıkarırken, krizden etkilenen borsalarda yaşanan paniği yansıtan
bir fotoğrafa yer verdi.

The Daily Telegraph da manşetini aynı şekilde düzenledi ve ABD'de son 25 yılın en büyük faiz indiriminin yapıldığını hatırlatarak dünya
borsalarındaki paniği yansıtan fotoğraf karelerine yer verdi.

Financial Times gazetesi de ABD'de dün yaşananların ardından İngiltere
Merkez Bankası Başkanı Mervyn King'in İngiliz Merkez Bankası olarak
''ABD'deki kadar dramatik bir değişime yol açan bir adım atmayacaklarını'' söylediğini hatırlattı.