kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Ocak 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Müdahane-i âliman

TAYYİP Erdoğan, "darbe çağrısı yapıyor" diye, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Osman Metin Öztürk'e isim vermeden çattı. Prof. Öztürk, kişisel wep sitesinde, "Ortadoğu'da oyunun adı Sünni cephe" başlığı altında şöyle yazmıştı: "Sıcak gelişmelere angaje olmuş ve gücünü buralara aktarmış, dağıtmış bir silâhlı kuvvetlerin, içeride rejimin değişmesini engellemedeki rolünün de, ciddi şekilde gerileyeceği şüphesizdir."
Öztürk, "darbe çağrısı yapmıyorum" diyor ama, aslgörevini yerine getiren silâhlı kuvvetlere, İç Hizmet Kanunu'nu hatırlatıyor. Sanki silâhlı kuvvetlerin görevi, yurt savunması değil de, rejime ince ayar yapmak!
Keçecizade İzzet Molla'yı hatırladım. Şöyle diyordu:
"Meşhurdur ki fısk (yoldan çıkmak) ile olmaz cihan harab/ Eyler anı, müdahane-i âliman (alim dalkavukluğu) harab"
Şu alim geçinenlerin, ülkenin gerçek iktidarı olarak gördüklerine hizmet sunma yarışı yok mu! 27 Mayıs'ın fetvacı profesörlerini; Kenan Evren'i tebrik kuyruğuna giren Anayasa Mahkemesi üyelerini; 28 Şubat'ta brifinglere katılan yargı mensuplarını, rektörleri hatırlayın. 27 Nisan e-muhtırasına destek için birbiriyle yarışanları, cumhurbaşkanı seçiminde 367'nin şart olduğunu ileri süren koca koca profesörleri. Ve şimdi de, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı, başörtüsü yasağını kaldırmaya engel" diyenleri. Mamafih vatandaşın sağduyusu, her seferinde âlimanın bozduğunu düzeltiveriyor.