kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 21 Ocak 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

'Blöfünü gördük'

Önem verdiğimiz bir "ayrıntı" var.
Buna "perde arkası" da diyebiliriz.
Ya da bir gelişme (başörtüsü-türban) ile ilgili olarak "arka plan."
Başbakan Erdoğan 16 Ocak çarşamba akşamı İspanya'dan döndü.
Ve Esenboğa Havalimanı'nda dedi ki:
- Yeni Anayasa'yı beklemeye gerek yok, onun çözümü kolay... Otururuz, mutabık kaldığımız bir cümleyle çözülür.
Başbakan "aynı konuşmada" MHP'den de söz etti:
- MHP "ben de varım" diyor... CHP yoksa yok... Biz olanlarla devam ederiz.
Şimdi gelelim "ayrıntıya... Perde arkasına."
17 Ocak perşembe saat 11.30'da MHP Genel Merkezi'ndeydik.
3'üncü katta, Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay'ın özel kaleminde.
Özel Kalem Müdürü bizi "Tunca beyin odasına aldı."
Ama Prof. Toskay makamında yoktu.
Prof. Tunca Toskay "ciddi bir devlet adamı."
Saat 11.30'da "yanında olacağımızı" biliyordu.
Özel Kalem Müdürü "acil bir konu çıktı, sayın Genel Başkan'ın yanındalar" dedi.
Oturduk, çay içtik, bir süre bekledik.
Ve Tunca Hoca geldi:
- Özür dilerim, sayın Genel Başkan'ın yanındaydım.
Sonra da...
Bu yazının "başlığı olan sözü" söyledi:
- Blöfünü gördük.
Başbakan'ın "yüksek perdeden" söylediği "bir cümlede çözeriz" sözünü MHP "blöf olarak" mı değerlendirdi?
Devlet Bahçeli'nin odasından çıktıktan sonra Prof. Toskay'ın bize ilk sözü neden "blöfünü gördük" oldu?
İşte "çok önemsediğimiz" ayrıntı.