kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Ocak 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MELİHA OKUR

Bu kez Maliye bankalara borçlu!

Enflasyon muhasebesinin fendi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı yendi! Niye mi?
Adres belli.
2002 yılında hazırlanan ve 2003' te yürürlüğe giren enflasyon muhasebesi Bankalar Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle bankalara, "Enflasyon düzeltmesine göre muhasebe tutma zorunluluğu," getirmişti.
Bankacılık sektörü tüm bilançosunu, kâr, zarar ve vergi gelirlerini enflasyon muhasebesine göre düzenledi. Ancak ortaya küçük(!) bir sorun çıktı. Maliye Bakanlığı, 2003'te enflasyon muhasebesine geçemedi. Ancak 2004 yılında enflasyon muhasebesine hazır hale geldi.
'Emir demiri keser!' derler.
Bu iş o misal...
Bankacılık sektörü ne yapsın?
Kolları sıvadı, 2001 ve 2002 yıllarından doğan kârlarını enflasyondan arındırılmış vergiye tabi tutmaya başladı. Açıkçası ortalık birbirine girdi. Hesaplar karıştı. İnanın, finans sektörü ile Maliye Bakanlığı arasında kıyamet koptu.
Biz Türkler, "Kol kırılır, yen içinde kalır," deriz. Küresel sermayeye ihtiyacı olan, sıcak para çekmek için 40 takla atanlar, konuyu çok fazla kamuoyuna yansıtmadı. Ama büyük küçük tüm bankalar soluğu mahkemede aldı.
2004 yılında peş peşe davalar açıldı.
Hukuk devreye girdi.
Davaların bir bölümü erken bitti. Bir bölümü ise tam 3 yıl sürdü. İlk davayı adı şimdi "Fortis" olan ama o dönem " Dışbank" diye bildiğimiz banka kazandı. Davaların arkası çorap söküğü gibi geldi. Malum, küçük ve orta ölçekli bankaların uğradığı zararın maliyeti küçüktü. Maliye Bakanlığı, küçük ve orta boy bankalarla hesaplaştı, ödemeler bitti.
Ancak iş Akbank, Garanti ve İş Bankası'nda kilitlendi. Üç banka çok ciddi bir hukuk sınavı verdi.
Niye mi?
Çünkü üç bankanın Maliye Bakanlığı'ndan alacağı para toplam 3 milyar YTL... Üstelik faiz işliyor.
Bu bankalar halka açık ve piyasa değeri çok yüksek. Üstelik bu üç bankanın büyük ortakları, Türkiye'nin en güçlü holdingleri.
Olay bu.