kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Ocak 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Gül: Halkla yakın olmayı özlüyorum

ERGUN BABAHAN
ERGUN BABAHAN
Protokol gereği halkla eskisi kadar yakın olamadığından yakınan Cumhurbaşkanı Gül, bazen basını atlatıp sivil araçla Köşk'ten çıkıyor Açık havada yürümeyi çok seven Gül, Köşk'te ancak yürüme bandıyla yetiniyor. Günde 6-7 saat uyku yetiyor ve kilosu için özel bir diyeti yok ..
İLİŞKİLİ HABERLER
Gül: Halkla yakın olmayı özlüyorum
Altı gün süren gezi sonunda New York'tan İstanbul'a dönerken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile iki kesimden oluşan bir sohbet yaptık. Birinci bölümde PKK, Kıbrıs gibi daha ciddi konuları konuştuk, ikinci bölümde ise daha özele girdik. Cumhurbaşkanı'nın günlük yaşamını sorguladık bir anlamda. Washington'da çok sıkı bir programı olduğu için eşiyle birlikte olma fırsatını sadece New York'taki son akşamında bulan Gül, 8 gazeteciden oluşan ekibimizin daha özele ilişkin sorularını yanıtladı.

* New York'ta son akşam programınız özeldi. Kimler vardı, özel bir davette miydiniz?
- Öyle çok özel bir yere gitmedik. Bakan arkadaşlarım ve eşleri vardı. Ben de eşimle birlikteydim.

* Yürüyerek çıktınız. Ceketsiz. Kazakla...
- Evet. Kazakla çıktım. Ama biz çıktıktan hemen sonra yağmur başladı. Yürüyerek gidemedik. Öyle çok havalı bir yer değildi gittiğimiz restoran.

* Adı neydi gittiğiniz restoranın?
- Hatırlamıyorum. Charles gibi bir şeydi. Hayrünnisa bilir. (Hayrünnisa Hanım'dan restoranın adının Mr. Charles olduğunu öğrendik.)

* Son 5 yılda Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık yaptınız. Şimdi de Cumhurbaşkanı'sınız. İş yoğunluğu açısından hangisi en ağır görev?
- Yorgunluk açısından aslında aralarında fark yok. Dışişleri Bakanı'yken arkadaşlara bazı dış geziler öncesinde "Bari bu sefer daha rahat bir program yapın" diyordum. Önce nispeten daha rahat bir program yapılıyordu. Sonra bırakılan bütün boşlukları dolduruyorduk. Bu gezide de böyle oldu. Bir tek son gece otel yerine dışarıda yemek yedik. Cumhurbaşkanlığı döneminde en çok kaçırdığım şey yürüyüşler oluyor. Dışişleri Bakanı'yken belki son 1 yıl hariç düzenli yürüyüş yapabiliyorduk. İşimiz gece yarısına doğru 23-24.00'te bitse bile, spor kıyafetlerimizi giyip, arkadaşlarla 1 saat kadar yürüyorduk.

YÜRÜMEYİ SEVİYOR
* Şimdi bu imkânı bulamıyor musunuz?
- Pek değil. Bazen bantta yürüyorum.

* Bantta hangi tempoda yürüyorsunuz?
- Saatte 5-6 km hızla, 1 saat yürürüm.

* Yurtdışında olduğunuz zamanlarda da fırsat bulunca yürüyordunuz...
- Evet, yine arkadaşlarla uygun zamanlarda tempolu yürüyüşler yapardık. Hatta bir kez Brüksel'de, Belçikalı koruma polisleri görevleri gereği bizle yürüyorlardı. Herhalde alışık değillerdi ki, biri pat diye düştü, bir araba alıp götürdü. Bir keresinde de Napoli'de yürürken yine bir İtalyan koruma polisi düştü kaldı. Bu gezide yürüyüşe fırsat bulamadık. Central Park'ın karşısında olup da...

* Meclis'te siyaset yaparken halkla çok yakın temasınız vardı. Şimdi daha zordur herhalde. Halkla eskisi gibi yakın olmayı özlüyor musunuz?
- İnsan çok istiyor halkla teması tabii.. Bu kadar yıl halkla haşır neşir olunca. Protokol, bulunduğunuz yerin şartları ister istemez etkiliyor insanı.

* Medyaya haber vermeden çıktığınız oluyor mu?
- Fırsat bulduğum, sivil arabayla çıktığımız oluyor.

* Geçenlerde bir gece taksi durağını ziyaret etmişsiniz?
- Bir eve ziyarete gidiyorduk. Sessizce girelim dedik. Meğerse kapıda taksi durağı varmış. Gördüler, 'Çıkışta uğrarım' dedim. Öyle yaptım. Hem taksi duraklarında çok güzel çay demlenir derler...

DİLEKÇELER TAKİP EDİLİYOR
* Sabahları kaçta kalkıyorsunuz?
- Çoğu zaman çok geç yatıyorum. 02.00'yi filan buluyor. Ama 24.00'ten önce yatabilirsem, uykumu çok iyi almış olarak sabahları çok erken kalkarım. 6 saat civarında 6-7 saat uyku yetiyor bana.

* Özel bir diyet uyguluyor musunuz? Biraz kilo vermiş gibisiniz...
- Yok öyle özel bir diyetim. Sadece dikkat ediyorum. Kilom da aynı. Birkaç günlük farklar oluyor o kadar.

* Çankaya'daki şarap mahzeni bakımsız kalmış, 5 bin şişe şaraptan 3 bini içilemez duruma gelmiş deniyor.
- Bilmiyorum.

* (Gazeteciler birbirine soruyor çünkü haber Sabah'ta dün yayınlanmıştı. Amerika'da olunduğu için gözden kaçmış.) Çankaya'da şarap mahzeni mi varmış?
- (Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri Ahmet Sever cevap veriyor) Var, bir şarap mahzeni var.

* Sizin bilginiz var mıydı şarap mahzeni konusunda?
- Uzman arkadaşlar, görevliler ilgileniyordur.

* Halktan talepler, dilekçeler geliyor mu?
- Başvuruları takip ediyoruz. Gelişmelerle ilgili talep sahibine mektupla veya diğer yollarla bilgi veriyoruz. Hatta dönüp teşekkür edenler oluyor. Cumhurbaşkanlığı ilgilenince daha etkili sonuç alınıyor.

* Yolsuzluk ihbarları geliyor mu?
- Şimdiye kadar öyle önemli bir şey olmadı. Gelen ihbarların da gereği yapılıyor. Bunu takip eden arkadaşlarımız da var.

* Devlet Denetleme Kurumu'nu etkin olarak kullanacak mısınız?
- Şimdiye kadar nasıl kullanıldıysa, nasıl kullanılması gerekiyorsa öyle kullanılacaktır.

* Aktif olarak kullanacak mısınız? Yolsuzluk ihbarlarına ilişkin...
- Varsa muhakkak ki gereği yapılacaktır.