kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Ocak 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Washington'da bir akşam yemeği

Washington

Amerika'nın başkentinin en güzel 5 veya 10 binasından birinde, özenle hazırlanmış bir masanın etrafındayız.
Mermer sütunlu girişi, tik ağacından yapılmış zemini, etkileyici müzik odası, kirlilikten kararmışken renovasyon sonucu ortaya çıkmış yağlıboya resimleri ve kumaş kaplı duvarları, ağaç işlemeciliğinin zirvesi denebilecek ahşap kapılarıyla insanı kendine hayran bırakan bir bina bu.
Mimarı, dönemin ünlü ismi George Oakley Totten Jr.
Coca-Cola şişelerinin kapağını bulan Ohio'lu sanayici Edward H. Evertt'in yaptırdığı bina 1910'da tamamlanmış.
Burası bugün Türkiye Büyükelçiliği'nin rezidansı.
Münir Ertegün'ün çabalarıyla 1932'de satın alınan bina, 2.5 yıl süren bir renovasyon sürecinin sonunda eski şaşaasına yeniden kavuşmuş.
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy bu binada önceki gece Cumhurbaşkanı Gül'ün onuruna bir yemek verdi. Amerikan Ticaret Bakanı Carlos Gutierrez, Kongre üyeleri Virginia Foxx ve Ed Whitfield, eski Savunma Bakanı William Cohen, eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parris ve önde gelen think thank temsilcileri masanın etrafındaki isimlerdi.
Mükemmel bir düğün çorbası ile başlayan gece patlıcan imam bayıldı, karışık yeşil salata, milföy hamurunda somon balığı ile devam etti.
Konuklara tatlı olarak dondurmalı burma ve orman meyveleri jöle ikram edildi.
Şensoy'un özenle hazırladığı gece, salonda ikram edilen Türk kahvesiyle tamamlandı.
Masanın etrafındaki isimler yemek boyunca Cumhurbaşkanı Gül'e çeşitli sorular yöneltti.
Güne sabah 07.30'da Condi Rice ile kahvaltıyla başlayan Gül için uzun ve yorucu bir maraton olmuştu.
Gül, genellikle yakın coğrafyamızı ilgilendiren sorulara ayrıntıyla yanıt verdi.
1 Mart Tezkeresi krizi TürkiyeAmerikan ilişkilerinde bir gerilime yol açmış olabilir ama Ankara'nın duruşuna farklı bir bakış getirdiği de kesin.
Türkiye'yi yönetenlerin kritik konularda ne düşündüğüne daha bir önem verildiğini söylemek abartma olmaz.
Sorulardan sadece biri politikayla; anayasa değişikliğinin amacı, hedefi ve kapsamıyla ilgiliydi.
Değişikliğin sadece başörtüsüne özgürlük tanımak için yapılıp yapılmadığı sorusu konuşuldu.
Sonra elbette Irak ve İran sorusu açıldı.
Barzani'nin duruşu, Kerkük'ün Irak'ın ve bölgenin geleceği üzerindeki etkisi, nükleer bir İran'a bakış, Suriye'nin İran etkisinden kurtulup kurtulmayacağı gibi konuların hepsi masaya yatırıldı ve planlanandan uzun süren bir yemek boyunca konuşuldu.
AB'nin tutumu, Batı'nın Kıbrıs konusunda uyguladığı çifte standart da konuşuldu elbette.
Sarkozy'nin yarattığı sıkıntının farkında Washington'ın etkili çevreleri... Sanırım artık Başkan Bush da bu konuda geniş bilgi sahibi.
Amerika'nın bu konudaki desteğinin azalmadan sürmesi elbette önemli.
Bence daha önemlisi Türkiye'nin bölgeye ilişkin görüşlerini en yetkili kesimlere doğrudan aktarması ve dinlenmesi.
Dünya değişiyor, Türkiye'nin bu dünyadaki rolü de.