kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Ocak 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Bir köle cemaati daha!

Bir notaya dokunuyorsun. Memleketin her köşesinden başka korolar da ses veriyor.
"Köleler" diyorsun; "Biz de köleyiz" diye yenileri selam ediyor.
"Angarya" diyorsun; başka "Angarya" mahkûmları feryat ediyor.
İnanın, düşünce özgürlüğü konuşulan bir memlekette milyonlarca insan, kamuda ve özel sektörde, düşüncesi bir yana, yakınmasını dahi korkmadan iletmekten aciz bırakılmış durumda.
Demokrasi filan denen memlekette, en basit insan hakları güçlülerin kokuşmuş ayakları altında.
Cumhuriyet filan hiç demeyin; tahakküm, imtiyaz, zümre egemenliği cenneti burası; yüz binlerce insan içinse angarya, tehdit, yargısız infaz cehennemi.
Feryat içinde özel güvenlikçiler de arıyor.
Hani artık her banka, okul, alışveriş merkezi, havalimanı, üniversite, işyeri, hastane, fabrika, site mite kapısında üniforma içinde dikilen, iki arada bir derede, resmi ve güçlü görünüşlü, özel ellerde sıkılmış ve güçsüz bir topluluk.
En basit formül şu:
Asgari ücretle çalıştır; sonra brütünün en az iki katı fiyata kirala.
"Beyaz insan" şeyi!
Mesela, Ankara Özel Güvenlikçiler Derneği Başkanı Resul Akyol, bu sütun "Kölelerin sesi" ya, taleplerini sıralarken, "Çağımızın modern köleleri yapılmaya çalışılan arkadaşlarımız" diyerek şu tespitte bulundu:
"Sigortası yapılmayan, maaşını dahi alamayan, dini ve milli bayramlarda bedelsiz çalıştırılan, fazla mesai ücreti asla tanınmayan, teminat senedi ile zincirlenenler."
Bıkmadan soracağım.
Nasıl bir cumhuriyet bu? Nasıl bir demokrasi? Durmadan çiğneyenlere asla dokunmayan nasıl bir Anayasa bu? Nasıl bir Meclis? Nasıl bir adalet, nasıl bir yargı bu? Nasıl bir gazetecilik bu? Nasıl bir kapitalizm? Nasıl bir namus, maneviyat, ahlak, insanlık? Nasıl bir vicdan bu?