kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Ocak 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Tasfiye mi tesviye mi?

Çok değil, iki yıl önceydi.
Partililer büyük umutla akın etmiş, Ankara'nın en büyük salonu Atatürk'e sığmamış, insan seli Ulus'a taşmıştı.
Genel Başkan Mehmet Ağar, binlerce partili ile öpüşmekten yorgun düştüğü için, kürsüdeki konuşması sırasında fenalaşmıştı.
Eski adıyla Doğru Yol, yeni adıyla Demokrat Parti'nin Büyük Kongreleri Süleyman Demirel'in Genel Başkanlığı döneminde de düğün, bayram havasında gerçekleşirdi. Günlerce medyanın, basının, hatta dış temsilciliklerin ilgi göstermesine neden olurdu. DP'nin bugün Olağanüstü Kongresi var. Partililerin haricinde kongreye kimsenin bilgisi ve ilgisi söz konusu değil.

Nasıl gelindi?
Peki, DP bu noktaya nasıl geldi?
Açık söylemek gerekirse merkez sağ ve soldaki dağınıklık, 1980 ihtilali ile yaşanan yasaklı dönemin getirdiği dağınıklıkla başladı.
1980 sonrası dönemin tecrübeli siyasetçileri, dağınıklığı toparlayıp "tapulu arazilerine" tekrar sahip çıkmayı başardı.
Merkez sağda bu süreç Süleyman Demirel'in birikimi sayesinde daha dinamik bir şekilde yaşandı.
Hem de karşısında, Turgut Özal gibi kendisinin yetiştirmiş olduğu bir rakibinin bulunmasına karşın...
Özal'ın vefatı ve yerine Demirel'in Çankaya'ya çıkışı ile toparlanmış, tapulu arazilerine ve ailesine sahip çıkmaya başlamış olan DYP, yeni bir sürece girdi.
Demirel'in Cumhurbaşkanı seçilmesine rağmen, koltuğuna oturacak kişiyi belirleme çabası ile yenilikçilerin Tansu Çiller'i getirme mücadelesi parti içindeki çatışmanın alevlenmesini de beraberinde getirdi.
1993 kongresi Demirelcilerin kaybı, Çiller'in zaferi ile sonuçlandı.

Tasfiye süreci
Partide tasfiye süreci de bu tarihten sonra başladı.
Bitmedi, iki yıl sonra yapılan kongrede geride kalan eskiler de partiye veda etti.
Bir sonrakinde de zaten azınlıkta kalmış olanlar DYP'nin eskileri, RP lideri Necmettin Erbakan ile liderleri Çiller'in hükümet kurmasını bahane edip yeni bir oluşuma yöneldi.
Yeni parti arayışı da sonuç getirmedi; bir seçim sonrası yeni parti dağıldı.
DYP ise yuvaya dönen eskilerin desteği ve yenileşmiş kadrosu ile yoluna devam etmeye çalıştı. Ancak, seçime değil de kongreye endeksli teşkilatı, her seçimde bir başka partiye oy veren tabanını toparlamayı bir türlü başaramadı.
Daha sonra yapılan kongrelerde de durum değişmedi. Her kongre bir kanadın tasfiyesi ile sonuçlandı.

Tesviye zor
Ve parti, parçalanmalar, kanat koparma süreciyle küçüldü ve bugüne geldi.
DP bugün Ankara'nın en küçük salonlarından Selim Sırrı Tarcan'da bir günlük kongre yapacak.
Görünen o ki 16 adayın girdiği yarış Çağrı Erhan ile Süleyman Soylu arasında geçecek.
Hangisi kazanırsa kazansın, partide yeni bir süreç başlayacak.
DP'de yeni dönemin adı yeni bir tasfiye süreci mi; yoksa ölü zeminin zımparalanıp canlandırılacağı tesviye süreci mi bilinmez...
Ancak yaşanan bu yarış süreci gösteriyor ki 14 Mayıs'ta yapılacak Olağan Kongre'ye kadar partide toparlanma zor.
Dolayısıyla tesviye de...