kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Ocak 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Pazar SABAH 
ÖNCEL ÖZİÇER

Her delinin favori değneği

Sezon başında iki elbisemsi tuniğimsi triko aldım. Biri gri, diğeri siyah. Modelleri aşağı yukarı aynı. Yaklaşık üç aydır, ikisi de gayriresmi üniformam oldu. Gece gündüz birini çıkarıp diğerini giyiyorum. Göğüs dekolteleri epey sağlam. Bu yüzden akşam giyiyorsam sade, gündüz işe giyiyorsam içlerine tişörtle.. Dolapta onca kazak, elbise, gömlek, boyunlarını bükmüş mahsun... Acun'un yarışmacıları gibi bir umut, sıralarını bekliyorlar. Ama belli ki bu yıl nadastalar. Çünkü fena taktım o iki elbisemsi tüniğimsi parçaya.

Aslında bu durum size hiç yabancı gelmedi, eminim. Özellikle hemcinslerim bu konuda tarih yazar. Bir saç modeline, bir küpeye, bir ayakkabıya, bir tişörte, delice tutkuyla bağlanmanın ne demek olduğunu her kadın pek iyi bilir. Artık o saç modelini kullanmaya başladığında hayatının aşkını mı yaşadı, o tişört üzerindeyken birileri ona 'sen bu ara kilo mu verdin?' diye mi sordu, küpeleri taktığında küçük kulaklarına iltifat mı aldı, her neyse işte... O nesneleri mimler ve yeryüzünde başka hiçbir saç modelini, hiçbir giysiyi, hiçbir takıyı kendine yakıştır(a)maz, tarzını asla değiştir(e)mez vs.

Bakın mesela benim bu yazıyı yazdığım cuma sabahı, ekranda canlı yayında Zerrin Özer var. Saç ve aksesuar takıntısı konusunda, en azından benim gözümde bir 'guru'dur kendisi. Yıllaaaaar önce huzura ilk çıktığında, saçları ortadan ayrılmış, düz ve uzunmuş Özer'in. Yuvarlak gözlükleri, bilekten dirseğe kadar uzanan bilezikleri varmış. Peki, o zamanlar sene kaçmış? 1970'lerin ikinci yarısı... Şimdi sene kaç? 2008. Zerrin Özer ekranda, karşımda... Saçları ortadan ayrılmış, düz. Gözünde yuvarlak gözlükler. Kolunda bilekten dirseğe bilezikler. Yalnız bu kez yeni albümünün yüzü suyu hürmetine olmalı, imajında bir yenilik, daha doğrusu ekleme var. Kafasındaki Harry Potter'ın memleketinden satın alınmış gibi duran bir siyah şapka. Ama belli ki bu da yeni takıntısı... Çünkü albümün tanıtım fotoğraflarında bu şapka, klipte bu şapka, sabah sabah canlı yayında aynı şapka. Kalıbımı basarım ilk taktığı gün yanındakier "Ayyy çok şekeeer, acayip yakıştııııı," çektiler. Bir kadına bunu söylediniz, o kadını yaktınız! Deli değneğine tutunur gibi, işte böyle tuttuğumuzu bırakmayız.

Sanatçı takımı arasında görüntüsünde en ufak bir değişikliğe tahammülü olmayan, ya da arada deneme yapsa da en kısa zamanda yine eski haline dönen, yalnız Zerrin mi? Leman Sam'ın vazgeçilmezi, kınalı uzun saçları, Candan Erçetin'in ona keza kırmızı saçları ve güneş görmemiş süt beyaz teni, Türkan Şoray'ın asla toplamadığı iri dalgalı saç kesiminden bir türlü vazgeçmeyişi... Şimdi örnekleri zenginleştireyim diyorum, ama düşününce de akla gelmez kör olası... Neyse, zaten siz olayı idrak ettiniz. Belki de şimdi oturdunuz kendi 'asla vazgeçmem' listenizi oluşturuyorsunuz. O zaman ben sizi yalnız bırakayım. Ama o listedeki maddelerin üzerinde düşünün bakalım. O takıntılarınızın nedeni ne ya da kim? Geçmişe bir yolculuk yani... Haydi iyi seyahatler!