kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 6 Ocak 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Ahmet Hamdi Başar

"Türkiye'nin makineleşmesi ve sanayileşmesi davasının devletin yardım ve müdahalesi olmadan, hususi sermaye tarafından başarılamayacağı kanaatindeyim.
Hatta ecnebi sermayesi tarafından bile. Biz farzımuhal, en liberal bir kapitalizm rejimi kurmak istesek, bunun için dahi bir devletçilik tatbik etmek, yani devlete kurucu ve koruyucu rolü vermek zaruretindeyiz. Şüphe yok ki devlet liberal kapitalizmin kurulması ve hakim olması için ilk yardımı yaptıktan sonra çekilecek, ondan sonra işi kapitaliste bırakacaktır.
Bizde iş böyle olmamış, devlet doğrudan doğruya kendisi kapitalist olmuştur. Bizim nevi şahsına münhasır olan devletçiliğimizin en fena ve en tehlikeli tarafı budur.
Devletin kapitalist olması öyle feci bir şeydir ki, bunun tam şekilde hakim olduğu bir memlekette ferdi hürriyetten, demokrasiden hak ve adaletten ve bunlara bağlı şeylerden bahsedilemez. Bu düpedüz bir istibdat rejimidir."
Ahmet Hamdi Başar,
1928 Türkiye İktisat Kongresi adlı kitabında, ülkedeki gelişmeleri böyle değerlendirmiş.
Peki, kim bu Ahmet Hamdi Başar?
Bilgi Üniversitesi yayınlarından çıkan iki ciltlik anılarının tanıtım yazısında, yakın tarihimizde "Limancı Hamdi" veya "İktisatçı Hamdi" diye tanındığı belirtiliyor.
İkinci Meşrutiyet döneminden 27 Mayıs askeri darbesine kadar tüm siyasi süreçte etkin biçimde yer almış bir isim.
Ülkemizde "milli burjuvazi yaratma" çabalarının en önemli aktörlerinden biri.
Anılarını okudukça, ne kadar renkli ve iktidarı sevmesine rağmen her iktidarla ne kadar mesafeli, daha doğrusu uzlaşmaz olduğunu görüyorsunuz.
1930'larda yıldızı parlar ama Atatürk'ün yakın çevresinin devreye girmesi ile dışlanır.
Demokrat Parti'nin kuruluş sürecinde heyecanla görev alır, milletvekili seçilip Meclis'e girer ama onlarla da yolculuğu uzun sürmez.
27 Mayıs'ın ateşli bir destekçisidir ama darbecilerle de yolları kısa bir süre sonra ayrılır.
Hepsinin tek nedeni vardır, Türkiye'nin kalkınmasına ilişkin fikirlerinden hiç taviz vermemesi.
İstiklal Savaşı'nın başlamasına az bir süre kala, genç yaşında "Ahali İktisat Fırkası"nı kurar Başar.
Fırka'nın programına, şehirlerin planlı imarlaşmasını, bunun için gerekirse kanun hazırlanmasını koyar.
Bunun yanısıra seçimlerde kazanamayan azınlıkların haklarının korunmasına ilişkin bir hüküm önerir.
Kadına toplum içinde eşit hak sağlamak, yeni evlenen köylü ailelerine toprak vererek gerekli yardımları yapmak gibi maddeler 1918'de kurulan Fırka'nın hedefleri arasında yer alır.
Cumhuriyet tarihinin önemli düşün adamlarından biri Ahmet Hamdi Başar.
Durmadan çalışmış, düşüncelerini makale, kitap biçiminde yayımlayarak insanlara ulaştırmaya çalışmış.

Bu renkli insanın hatıralarında hem düşünce dünyasını anlayacak, hem de Türkiye'nin yakın tarihini yeniden okumuş olacaksınız.
(Gazi bana çok kızmış, Ahmet Hamdi Başar'ın Hatıraları, yayına hazırlayan Mural Koraltürk, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.)