kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Ocak 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Ortada sandık!

Pakistan gibi bir ülkedeki üç ana cephe şöyle:
1. (ABD'nin İslamcılara karşı desteklemiş olduğu) Darbeci general ile ordusu.
2. (ABD'nin desteklemiş olduğu) Önceki (İslamcı) askeri darbeyle devrilmiş ve asılmış babanın (ABD'nin desteklemiş olduğu) ve geçen gün öldürülen kızının (damadının, torunun, torunların) hanedan partisi.
3. (Bir zamanlar ABD'nin de desteklemiş olduğu) İslamcı gruplar.
Ve (ABD ile çok yakın) ve de yukarıdaki grupların hepsiyle iç içe, hepsinin içinde, hepsine karşı numara çevirebilen "Gizli Servis".
*
Demokrasiyi bitiren, askıya alan ama demokrasiyi koruduğunu iddia eden General.
Demokrasiyi (özellikle Batı'nın gözünde) temsil ettiği sanılan, yıllarca yolsuzluklara batmış "Babadan kıza, kızdan toruna; kardeş dahi öldürten, damat ihya eden" bir Hanedan.
Her ikisinin sultasından bıkmış ama demokrasiyi, demokrasiyi ilga edecek bir rejim için talep eden çeşitli dinci gruplar.
"Zavallı demokrasi"; aslında memleketine göre "zavallım cumhuriyet" de, böyle "iki arada bir derede", diş kovuğunda, kapı arasında, Damokles'in kılıcı altında, diken üstünde, parmak ucunda, uçurumun kenarında, kapanın elinde kalan, basanın altında ezilen, "ortada sandık" bir vaziyettir.
"Pakistan kardeşimiz" olduğu için, biz bunu iyi biliriz.
"Kardeş" olduğumuz için, hakikaten iyi anlarız.
İçinde yaşarmış, ruhumuzda yaşatırmış gibi için için içten hissederiz.
Ayırıp birbirine düşman kılanlara inat; "cumhuriyet ile demokrasi"nin esas "kardeş" özü, hakiki insani, vicdani idealleri vardır.
Her ikisinin ana damarlarında, "hak, hukuk, özgürlük, adalet, eşitlik ufku; hem bireyin hem mağdur kitlelerin korunması, kendini koruyabilmesi, güçlüler karşısında ayakta ve dik durabilmesi" menzili vardır.
Oligarşilerin, hanedanların, zümre egemenliklerinin, imtiyazların, dayatmaların, tahakkümlerin, zümreci veya cemaatçi dışlama veya kayırmaların;
Sivil, askeri, siyasi, dini, ekonomik, milli, küresel despotlukların;
Otoriteye; devlet gücüne, parti gücüne, partideki güce, maddi güce, askeri güce, dini güce, medya gücüne dayanan şebekeleşmelerin ve ahaliyi şebekleştirmelerin;
Siyasi, dini, askeri, milli, etnik, ekonomik istismar ile manevi ve maddi yolsuzlukların tümüne birden "cumhuriyetçi ve demokrat bir isyan" taşır (taşımalıdır) ruhunda.
"Pakistan kardeşimiz" bu açılardan bitiktir.
Ama bir de "Pakistan'ın kardeşi" var.
Cumhuriyet ile demokrasinin, onları, hem de ayrı ayrı en çok kullananların elindeki ve dilindeki perişanlıkları var.
Zümre egemenlikçilerinin nasıl cumhuriyetçi, hanedancıların veya cemaatçilerin nasıl demokrat, dayatmacıların nasıl kah ondan kah şundan, herhangi bir güce dayanarak genel veya lokal tahakküm kuranların nasıl ikisi birden olabildiklerinin sorgulanma gereği var.
Bu "zihniyet sıçraması", bu "sorgulama devrimi", bu "vicdan isyanı" olmadan nice yalan sürecek, büyük yalanların içinde kardeş kardeşin düşmanı, kul kulun kölesi, akıl ile yürek şu veya bu güçlünün esiri kalmaya devam edecek.
"Ortada sandık" kalacak ve asla usanmayacaklar!