Okur ne diyor?

MESELÂ, öğretmen adayları, işsizlikten yakınıyor.
İşte onlardan biri: "27 yaşındayım. İşsizim. Vatani görevimi yaptım. Aldığım öğrenim kredisinin faizini bile ödeyecek durumda değilim. Kamu Personel Seçme Sınavı, her şeyi çözmüyor. Kadro verilmiyor. Özellikle mesleki eğitim ve teknik eğitim mezunlarının yıllardır ataması yapılmıyor. Eğitim fakültesi mezunu olmadan, öğretmenlik yapan üniversite mezunları var. Bizi unuttular. Hüseyin Çelik'in de hatırlayacağı yok."

- Bir diğer sıkıntılı kesim, polisler. Fazla mesaiden yakınıyorlar. İnsanca yaşama taleplerini dile getiriyorlar. Maalesef Türkiye'de polise yüklenmek adet olmuş. Birkaç münferit olay, koca bir camiayı karalamaya yeter mi? Polis gazeteci dövmüşBu kötü. Ama bir başka polis, emekli olmasına bir gün kala, canını hiçe sayarak, Mecidiyeköy metro istasyonunu kana bulayacak bir çanta dolusu A-4 patlayıcısını ele geçirmiş. Gece gündüz demeden iz sürüyorlar ve çok sayıda olayı daha gerçekleşmeden meydana çıkarıyorlar. Canımızı, malımızı emanet ettiğimiz polisimize biraz saygı!
- Diyarbakır Adliyesi'nde Ağır Ceza mahkemelerinin bulunduğu koridora, sanıklarla soyadı tutmadığı için güvenlik gerekçesi ileri sürülerek-alınmayan bir avukat hukuk arıyor. Peki nerede kaldı duruşmalardaki aleniyet ilkesi? Özgürlüklerden vazgeçerseniz güvenliği sağlarsınız; ama yol bu mu? Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in dikkatine!
- Güvenlik gerekçesiyle yılbaşı kutlamaları iptal edildi. Elbette hiçbir yönetici, ihbarı ciddiye almamazlık edemezdi. Belli ki, PKK iyice köşeye sıkıştı. Masum halk kitlelerine yönelik eylemlerle sınır ötesi harekâtı durdurmaya çalışıyor. Ama nafile. Gelen okur mektuplarından da anlaşıldığı üzere, herkes, Silahlı Kuvvetlerimizin teröriste verdiği dersten büyük mutluluk duyuyor. "Mehmetçiğimizin kanı yerde kalmadı" diye yazıyorlar.

2008, herkes için taze bir başlangıç olsun. Biz de sevgili okurlarım, birbirimizi daha iyi tanıyıp anlamaya çalışarak yola devam edelim. Birbirimizin gönlünü kırmayalım; birbirimize gönül koymayalım.