Neousta antolojisi (1)

"Neo-ustalardan gazetecilere öğütler" namıyla ve çok kıymetli kimi meslektaşın, büyük ustanın iç (hatta dış; hatta patronun, iktidarın, güçlülerin iç ve dış!) sesinin namesiyle yazı sonlarına iliştirdiğim "medyata sözleri" ilk başta sinirden ağzımdan çıkmıştı. Sinirim geçerken onlar da sınırı geçip çoğaldılar. Lakin şimdi de (yazıyı boş verenler de dahil) onların kendi okuru veya koleksiyoncuları oldu. Ben de başa çıkamaz oldum. Çünkü, "bende 9 ile 16 numaralar eksik, rica etsem yollar mısınız" diye mesajlar geliyor. Hazır bugün yumuşak, gevşek gündür; çıkmış kısmın tekmili birden:

1. Mesleğinizi icra ederken asla "pirana" olmayın, ayıptır. Yeterince büyükseniz köpekbalığı olabilirsiniz, sevaptır.
2. Bir haberin yalan çıkması mühim değildir. Bir yalanın haber olarak çıkması mühimdir. Daha ziyade buna çalışın!
3. Bağımsızlık karakteriniz olabilir. Ama o kafayla en fazla karakter oyuncusu olabilirsiniz. Başroller yine bize kalır.
4. Daima haberinizin arkasında durun. Önünde biz duruyoruz ya!
5. Şöhretin yolu kısadır, hakiki gazeteciliğin ise engebeli ve uzun. Siz kestirmeden gitmeye bakın!

6. Yeni yönetmeniniz, yeni patronunuz için önceki gazetede, kanalda; eleştiri ne kelime, ağza alınmayacak yazı, başlık, manşet, fotoğraf, görüntü, sıfat, sülale boyu hakaret düzmüş olabilirsiniz. Sizin pişkince unutma hızınızla onların sizin ettiklerinizi unutur gibi yapıp sizi pişirme hızı doğru orantılıdır. Üstelik bunun için size bir de para öderler. Hem de iyi para. Allah hep böyle iyiliğinizi versin. Sallayın, sallanın, pişin, pişirin, pişkinleşin!
7. Haberlerinin girmemesine, yazıların kesilmesine, sansür edilmesine, manşetliklerin çöpe gitmesine üzülen, bozulan gazetecilere sesleniyoruz: Atmayalım da besleyelim mi!
8. Geçmişe saplanmayın, Gazetecilikte 5N 1K kuralını artık terk edip haberde 5K 1N kuralına geçin: Kimin talimatı? Kimin çıkarına? Kime karşı? Kimim ki itiraz edeyim? Kime ne?.. N'apim yani!
9. Objektif ve tarafsız gazetecilik; savaşı ve ABD'nin Irak'ı işgalini protesto eden karikatürlere uluslararası barış verip prestij; savaşı destekleyen manşetler eşliğinde, işgalci ABD ordusuna ve şirketlerine akaryakıt satarak kazanç elde etmektir.
10. Gazeteci; mazlumun, mağdurun yanında olmalıdır. Hep güçlülerin karşısında durmalıdır. Yanında duracağınız insanları, yerinizi ve haddinizi bilin. Karşısında durduğunuz güçlülerin önünde de düğmelerinizi ilikleyin, başınızı öne eğin, saygıda kusur etmeyin. Ne diyorlarsa yapın. İtiraz etmeyin. Kabullenin. Kendinizi beğendirmeye çalışın. Belki beğenirler.

11. İşinize sıkı sıkıya bağlı olun. Biz çözünce gidersiniz. Hür olursunuz bir nevi.
12. Bizim gazetecilik tarzımız bireyden topluma, tekilden çoğula yöneliktir. Bireysel çıkarları kitlesel medya çarkında kütlesel olarak çoğaltmak yani.
13. Gazetecilikte içinizde hep muhalif bir duygu olmalı. Ve öylece hep içinizde kalmalı.
14. Tabii ki sendikalı olmayı düşünebilirsiniz. Ama iyi düşünün, tamam mı canım!
15. Okurlar bir gazetenin asıl sahipleridir. Gidin zammınızı, tazminatınızı onlardan isteyin.
Devamı yarın.