kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Aralık 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Yavuz Turgul kurbanı Kabadayı.. Şener Şen!..

Ne güzel yazmış Atilla Dorsay .. Ne duygulu, coşkulu ifade etmiş.. "Şener Şen'le çağdaş olmanın onuru.."
Şener Şen'le çağdaş olmanın, ülkedaş olmanın, ötesinde arkadaş olmanın gururu var bende de..
Sinema uzmanlığım yok.. Ama 60 yıldır süren "İyi" seyirciliğim var.. Binlerce film, on binlerce oyuncu izlemişliğim var.. Bu birikim içinde kaç defa demişimdir, Şener'e "Senin talihsizliğin bu ülkede doğmuş olman" diye.. Amerika'da doğsaydı, adını dünya biliyordu şimdi.. Aldığı ödüller için ayrı bir müze gerekirdi o zaman..
Şener Şen gene olağanüstü oynuyor Kabadayı'da.. Gene doyamıyorum onu izlemeye.. Ama oynadığı role isyan ediyorum.. "Artık yetti" diyorum.. Artık yetti.. Şener Şen, geçmişin içinden kopup gelen, bu günleri hâlâ geçmişte yaşayan adam rollerine "Yeter" demeli artık..
Şener Şen modern bir kent insanını da oynamalı..
Bir avukat..
Bir mimar..
Kurbanlarını pişirip yiyen bir gurme..
Al Pacino gibi.. Anthony Hopkins gibi.. Jack Nicholson gibi..
Yok mu ona böyle rol yazacak bir senarist..
Yetti Yavuz Turgul'un ezberlediğimiz tipleri.. Dünya çapında bir sanatçıya dizi film çeker gibi hep ayni tipi oynatmak yetti..
Şener de isyan etmeli.. "Yetti" demeli..
Kabadayı'da bir de Kenan İmirzalıoğlu var..
Onu ilk kez izledim, perdede, ekranda, ayıp değil ya.. Ne eski filmlerini, ne de oynadığı dizileri bir dakika seyretmiş değilim..
Bu Kenan öldürdü beni..
Yeni bir karakter doğuyor, Türk sinemasında.. Yaşamdan Dakikalar'da "Karakter" dedim.. Nebil düzeltti.. "Jön" diye..
Hayır jön değil.. Jön lafı tarif etmez bu Kenan'ı.. Eksik kalır.. Jön fiziksel bir durumu anlatır. Kenan bir tip, bir karakter.. Bu nasıl bir oyunculuktur, anlatılmaz.. Yılmaz, Çirkin Kral'dı Yeşilçam'da.. Bu yakışıklı kral.. Öylesi..
Bakın Yavuz'a burada hem de nasıl alkış.. Öyle bir tip çizmiş ki öyle çelişkiler içinde.. Sinemanın en zor rollerinden biri, bu çelişkileri yaşayabilmek, yaşatabilmek..
Kenan başarıyor.. Hem de olağanüstü başarıyor.. Çıkarın Şener'i.. Bu film sadece Kenan için izlenir, öyle başarıyor.. Hatta.. İnanılmaz.. Karşılıklı oynadığı sahnelerde Şener'den rol çalıyor bazı bazı.. Mesela finalde.. O öpücük yolladığı sahnede..
O sahneyi anlamayan, anlayamayanlar için üzgünüm.. Sinemanın en güzel yazılmış, en güzel oynanmış, en güzel çekilmiş, en anlamlı, en unutulmaz sahnelerinden biri bu..
Bir film boyunca anlatılmaya çalışılan Kenan tipini, o çelişkilerle dolu Kenan kişiliğini 30 saniyede özetleyen bir sahne.. Filmin geri kalan tümüne bedel bir sahne..Çıkarın, film imzasız kalır.. Bu sahne filme imza atıyor çünkü..
Filmde herkes iyi oynuyor aslında.. Samim Baki mesela.. En altı çizilmesi gereken rollerden biri onda, ama ihmal edilmiş. Gene de harika.. Rasim Öztekin .. Büyük oyunculuğunu her zaman alkışladım, ama buradaki tiplemesi olağanüstü.. Süleyman Turan .. Yeşilçam'ın en eskilerinden.. Ama bana sorarsanız, kariyerinin doruğunda bu filmde.. Başta Rana Cabbar, Şener'in eski çetesini oynayan herkes müthiş.. Ulgar Manzakoğlu .. O nasıl tiptir öyle.. Tuncay Bayazıt .. Bir başka müthiş tip.. Seyre doyamadığım bir genç adam daha, İsmail Hacıoğlu .. Beni yıllar yıllar öncesine götüren Candan Sabuncu ..
Bir Aslı Tandoğan var filmde aksayan, ötekilerin yanına yakışmayan.. Yavuz o tipi iğreti yazmış, baştan savma çizmiş. Aslı da iğreti oynuyor. İnandırıcı olduğu tek sahne yok, inandırıcı olmayan rolünde..
Bu istisna dışında Yavuz Turgul'u alkışlamalı çizdiği tipler için.. Tabii Ömer Vargı'yı hele göklere çıkarmalı, bu kadroyu kurduğu ve bu oyuncuları böyle yönettiği için..
Amma velakin, film, Kabadayı.. Iıı.. Ihhh!..
Hayal kırıklığı.. Olmamış.. Fırsat kaçmış.. Sorumlu Yavuz.. Tek başına Yavuz..
Atilla yazısında iki satırla geçmiş, Yavuz'a kıyamadığından herhalde..
"Over written derler sinema dilinde" diyor.. "Fazla geveze.."
Ne fazlası Atilla ne fazlası.. Bıktıracak, öldürecek kadar geveze..
Filmin arasında, Tolga Örnek geldi yanıma.. Genç kuşağın en önde gelen belgeselcilerinden. Çanakkale'yi, Hititleri yaratan delikanlı..
"Hıncal Ağbi" dedi, "Neden bizde yönetmenler çektikleri görüntüye güvenmezler. Neden bu görüntü seyirciye her şeyi anlatmaya yeter, demezler de, çektiklerini bir de ille oyunculardan birine söyletirler.."
Tolga gitti, ara bitti, film başladı. İsmail uyuyor koltukta.. Şener yanına geliyor, oğlu olduğunu yeni öğrendiği delikanlının üstünü örtüyor. Rasim geri zekâlı seyirciler için sahneyi açıklayan lafı ediyor..
"İşte baba şefkati!.."
Bu mudur?..
Şener Şen'in filmle ilgili söyleşisini okuyorum.. "Yavuz'un senaryosundan hiç kimse tek kelime çıkaramaz.."
O zaman da işte böyle geveze bir senaryo ortaya çıkar.. Sade geveze değil, anlamsız, gereksiz, boş sahneler dolu.. Ritmini, temposunu kaybetmiş bir film çıkar, sonunda..
Şener'in çetesi ile açılıyor film.. Uzun uzun onları tanıyoruz.. Niye?.. Filmin devamında önemli rolleri olacak da ondan.. Film gelişirken tahmin de ediyoruz..
Şener'in meğer hiç bilmediği bir oğlu var.. Bu oğlun da bir sevgilisi.. Bu sevgiliye de fena halde takık genç bir çete reisi.. Göz kırpar gibi adam öldüren genç reis, kızı kapmak için Şener'in oğlunu da halledecekken, Şener yılların gerisinden gelen çetesiyle yeniden işbaşı yapacak.. Eskiler, yeniler karşı karşıya gelecek.. Kreşendo.. Muhteşem bir çeteler savaşıyla film bitecek..
Yok canım.. Nerde?..
Bize uzun uzun anlatılan, tanıtılan o çete, o müthiş kader arkadaşlığı, o ölümüne beraberlik, sarsılmaz dostluğun yıkılması için Kenan'ın (Affedersiniz) adeta yellenmesi yetiyor.. Bir tehditle, o müthiş dostlar Şener'i satıyor, terk edip kaçıyor, hatta reislerinin saklandığı yeri, Kenan'a ihbar ediyorlar..
Nazlı Hanım da (Ilıcak) bu Kabadayı için "Dostluk ve sevgi filmi" diyor.. Nasıl oluyorsa..
Yani bize uzun uzun tanıtılan eski çetenin filmde fonksiyonu yok.. O zaman niye anlattın kardeşim?.. Niye bu film bu gereksiz gevezelikler, yararsız sahneler yüzünden 147 dakikaya çıktı?.
Dahası.. Yığınla mantıksızlık.. Yığınla kabul edilmez sahne.. Bunca gevezeliğe rağmen havada kalan yığınla soru..
Şener'in 40 yıllık dostları onu bir yellenme ile satarken, Kenan'ın paralı askerleri, tetikçileri, reisleri için niye ölüyorlar?.. Bir eşcinsel nasıl ölümüne alay ediyor, Kenan ve adamlarıyla.. Şener'le uzaktan yakından ilgisi olmayan bir bar sahibi, niye ölümüne kafa tutuyor Kenan'a peki?.
Kabadayı çok iyi oynanmış, kötü bir film.. Ben de fazla gevezelik ettim belki ama, lafın özeti bu!..