kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Aralık 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Dün Bala'daydık

Büyük Atatürk tam 88 yıl önce "Bala üzerinden" Ankara'ya geldi.
Her yıl "27 Aralık'ta" Bala halkı düğün bayram yapar.
Ankaralılar da "sembolik olarak" Dikmen'de Ata'yı karşılarlar.
Ama dün Balalılar "davullu zurnalı, bayraklı şölen" yapamadılar.
Zira "deprem Bala'yı sallamıştı."
Gece 13.50'de "depremle uyandık."
Hemen TV'yi açtık.
"Bala merkezli depremin bütün Ankara'yı salladığı" alt yazısı geçiyordu.
Sabaha doğru "ver elini Bala..."
Herkes sokaktaydı.
Aspavam Pide, Uğrak Market, Şafak büfe, Özdecan Süpermarket, Kadir Usta, Çıtır Kuruyemiş...
Esnaf "tedirgindi."
Nakliyeci Şahin Yıldırım, işsiz Kemal Işık, Çiftçi Nizam Aşık, taksici Ahmet Aras, Tapu Kadastro'dan emekli Yusuf Gezer, sağlıkçı Sefer Güner, PTT'den emekli Mehmet Önder...
Kaldırımda bekleşiyorlardı.
Bala merkez ilçede "hasar az."
Ama beldelerde köylerde, Sırapınar'da Avşar'da "gözler yaşlı."
Biri diyor ki "bey benim evimdeki hasarı da gör."
Diğeri kolumuzu çekiştiriyor:
- Benim evi de yaz.
Öteki "durun yahu" diye sesini yükseltiyor:
- Yavuz bey hasar tespit komisyonundan değil... SABAH gazetesi yazarı.
Bu sırada "siyah bir minibüs" geliyor.
İçinde Deniz Baykal ile Önder Sav'ı görüyoruz.
Ve minibüsün kaportasını, camını yumrukluyoruz:
- Deprem var, deprem!..
Deniz bey hemen "camı, kapıyı" açıyor.
Karşısında bizi görünce "hay Allah" diyor:
- Ben de seni depremzede sanmıştım.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek geliyor.
Bayındırlık Bakanı Faruk Nafiz Özak geliyor.
Kızılay geliyor, çadır, battaniye, çorba geliyor.
İktidar geliyor, muhalefet geliyor.
Evinin duvarı göçmüş, ayağı çıplak Hatice nine "Allah devlete zeval vermesin, Allah devletten milletten razı olsun" diyor.
Hava buz gibi soğuk.
Sis var, az ilerisini görmek imkânsız.
Deniz Baykal "esprimize, espri ile karşılık verme ihtiyacını" duyuyor:
- Sahi, sizde de deprem var mı?.. Hasar ne durumda?