kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Aralık 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
RAHŞAN GÜLŞAN

Özcan gerçek bir beyefendi...

Özcan Deniz ve Nihat Doğan'ın tatsız bir diyalog içine girdiği gece ben de oradaydım. Yani ilerleyen satırlarda, hiçbir masraftan kaçınmaksızın 'olay yerinden' bildireceğim. Okan Bayülgen'in, yılbaşı gecesi için Kanal D'ye hazırladığı ve bir nevi 'Yılbaşı Makinası' olan programın konuklarından biriydim. İki çekim arası Kanal D'nin VIP salonunda çay kahve içiyorduk ki, tam da kelimesi kelimesine dünkü GÜNAYDIN'da okuduğunuz olay gelişti.

DUDAKLARI TİTREDİ
Kısaca; Özcan Deniz, gerçek bir beyefendi gibi Nihat Doğan'a selam verdi. Nihat Doğan ise doğrudan 'Don Carleone'ye bağlayıp tek kelime etmeden sağ kolunu dirseğinden kırıp elini dışarı doğru iki kere itti (Bu bölümü, olay anında Nihat Doğan'ın yanında oturan Ayşe Özyılmazel'den dinledim). Özcan Deniz'in, "Allahın selamını da mı almıyorsun?" dediği an salon bomba düşmüş gibi oldu. Nihat Doğan'a bakıp, yüzünün kızarmış olduğunu ve dudaklarının titrediğini gördüm. Özcan da gözlerini hedefe kilitlemişti. Ben Özcan'ın beline sarılıp, "Özcan'ım yapma, burası hiç yeri değil, gel biraz dışarı çıkalım" dediğimde "Haklısın" dedi. Bu arada her ihtimale karşı, hayatımda ilk kez giydiğim topuklu ayakkabıları çıkarıp bir masanın altına bırakıverdim. Ağır müdahale gerekebilirdi :)

İLK BEŞE GİRERDİ
Özcan Deniz, gerçekten sağduyulu davranarak yılın en çirkin olayları listesinde ilk beşe oturabilecek bir kavgaya girmemeyi seçti. Bu sırada Nihat Doğan hala Özcan'ı tahrik etmeye çalışıyordu. Sonra bir masaya oturduk. Özcan da sinirden titriyordu. Çok ilginç bir şey söyledi: "Birazdan bu olay, internet sitelerinde Nihat'ın lehine anlatılır..." Gerçekten de gece iki gibi gerçekleşen bu olay, yarım saat sonra bir sitede yayınlandı. Hem de "Nihat Doğan, Özcan Deniz'in üzerine yürüdü" şeklinde hazırlanmıştı haber. Ne olursa olsun, Özcan Deniz gözümde çok büyüdü bu olaydan sonra. Televizyonda, şov amacıyla yapılan bir hareketin başka bir şov için eski bir sevgili tarafından kullanılmasını önlemişti. Bir de bir televizyon kanalında kavga edecek kadar küçülmemeyi seçmişti. Bu, geldiği noktanın altını ne kadar doldurduğunun da göstergesi...