kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Aralık 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Fotoğrafçı Lara Sayılgan pek çok ünlü sanatçının yanı sıra yazarlar ve ressamları da fotoğraflıyor. Sayılgan; Kürşat Başar, Avni Arbaş ve Ömer Uluş gibi isimlerin kesinlikle photoshop istemediklerini söylüyor.

Kimseyi çizgi film karesi yapmıyorum

ESİN ÖVET MAGAZİN
Son yılların yıldızı parlayanfotoğrafçısı Lara Sayılgan erkekegemenliğindeki meslektekendine nasıl bir yol çizdiğinianlattı: Kimseyi photosop ile çizgifilm karesine benzetmiyorum!..
Tiyatrocu Tiraje Başaran'ın kızı fotoğrafçı Lara Sayılgan aslında bir Soprano. 13 yaşında şan dersleri almaya başlayan sonra da Mimar Sinan Üniversitesi opera bölümünde eğitim gören Lara Sayılgan ardından fotoğrafçı olmaya karar vermiş. Londra'da London College Of Printing'de portre ve moda fotoğrafçılığı bölümünü bitiren Lara Sayılgan Türkiye'ye döner dönmez de Tamer Yılmaz'ın yanında asistan olarak işe başlamış. Şimdilerde StudioPlus adlı kendi stüdyosunda çalışan Lara Sayılgan erkek fotoğrafçıların arasından sıyrılan tek kadın... Sayılgan "Photoshop'u dozunda yapıyorum kimseyi çizgi film karesine benzetmiyorum" diyor.

* Bir dönem assolistler Erol Atar'a poz verirlerdi. Sonrasında Nihat Odabaşı, Zeynel Abidin Ağgül, Tamer Yılmaz geldi ve şimdi de siz konuşuluyorsunuz. Sizin farkınız nedir?
Erol Atar'a büyük saygı duyuyorum. O dönem için çok modern işler yapmış. Ben photoshop kullanmayı çok sevmiyorum. Tabii ki teknolojiden faydalanıyor, bizde de yapılıyor photoshop'lu işler ama benim derdim fotoğrafı çekerken o insanı doğru açıyla yakalamak. Artık photoshop öyle bir hal aldı ki, fotoğraf değil sanki çizgi film yapılıyor. Ben her şeyin başında fotoğrafçıyım, sihirbaz filan değilim. Hiç kimse de değil...

* Kilolu bir kadını photoshop ile ince bir hale getirmek doğru mu?
Değil ama fotoğraf çekerken kişiyi daha zayıf gösterebilirsiniz. Bu giydiği kıyafetle, bacağını tutuşuyla filan çok alakalı. İnsanların hamilelik gibi çok kilolu olduğu dönemler vardır, zayıflayacaktır, çekeriz ama bazen o kişi resim çekildikten sonra zayıflayacağı yerde kilo almaya başlar. Öyle şeyler de oluyor...

DEMET HIRS YAPTI ZAYIFLADI
* Mesela İzel'de böyle bir şey oldu galiba. Şu anda İzel kilolu ama sizin çektiğiniz fotoğraflarda oldukça ince duruyordu.
Aslında İzel kilolu değildi. Onunki tamamen talihsiz bir olay. Biz fotoğrafları çektiğimiz zaman çok zayıftı. Yani aslında o fotoğraflarda gördüğünüz kilodaydı. Resimler basıldığı döneme kadar kontrolünü kaybetti ve kilo aldı. İnanın o resimlerde zayıflatma gibi bir olay yok.

* Peki size 'Beni harika, zayıf, genç göster' diye gelen ünlü isimler var mı?
Evet, çok geliyorlar. Öncesinde konuşuyoruz. Fotoğrafta güzel gözükmek çok kolay. Önemli olan sonrası...

* Kilolu bir kadın geldi ve 'beni fotoğraflar da 90-60-90 göster' dedi. Ne yaparsınız?
Zaten kilo problemi varsa önce bir rejime sokarım. Çünkü biz photoshop'la bir şeyleri düzeltebiliriz. Düzeltmiyoruz dersem yalan olur. Ama onun, üç gün sonra sahneye çıktığında da rahat edebilmesi için o kiloyu vermesi lazım.

* Zayıflattığınız bir ünlü var mı?
Demet Akalın'a klip çektiğimiz zaman, kendine göre normalin üstünde bir kilodaydı. Ben '3-4 günlük şok diyetin yok mu?' dedim. Demet hırs yaptı, bir baktım ölüm diyetine girdi. Bir hafta sonra inanılmaz fit geldi. Seda Sayan da öyle. Çekim öncesi buluştuk, yemek yiyorduk. Yemekte, 'Siz biraz zayıflayacaksınız değil mi?' diye sordum. Biraz güldü ve 'tamam' dedi. Seda Sayan da çekim öncesi kilo vermişti. Bu mankenler için de oluyor. Kız geliyor göbeği çıkmış, 'Göbeğini içine çek' diyorum. Kızın morali bozuluyor. Ben fotoğrafçıyım, ince olmak zorunda değilim ama ona rağmen kendime dikkat ediyorum. Çünkü güzel olmalıyız, estetik durmalıyız hissini vermek istiyorum.

BENİM FARKIM BAŞKA DÜŞÜNMEK
* Estetikli bir kişinin fotoğrafını çekmek sizi rahatsız ediyor mu?
Ediyor! Herhalde 20 sene sonra hiç botox ya da estetik yaptırmamış olan insanlar daha orijinal olacak. Ben kavramsal estetikten yanayım. Bir bütün olarak bir kadının ne kadar estetik olduğu önemli benim için.

* Erkek fotoğrafçılarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Benim farkım daha başka düşünmek. Benim çektiğim fotoğraflar mutlaka bir şey anlatıyor olmalı. O kadını ya da o adamı sevmeliyim. Ne anlattığını anlamalıyım. Beni bir şeyden dolayı seçmeli. Yalnızca güzel gözükmek olmamalı derdi. Tamam güzel gözükelim ama neye göre?

* Peki haftalık magazin dergilerine photoshop'u bol manken fotoğrafları çeker misiniz?
Bu teklif bana çok geldi. Çok da güzel paralar teklif edildi. Ama ben yapmak istemedim. Ben, 'Sanat dergisi çıkartın söz veriyorum para almadan size resim çekeceğim' dedim. Güldüler, idealist dediler. Hiç de öyle değilim. Ben de bu ticaret hayatının içindeyim.

İŞİ YARIDA BIRAKTIĞIM OLDU

* Okan Bayülgen de fotoğraf çekmeye başladı ve photoshop'lu fotoğraf için Nihat Odabaşı ile tartıştı.
Ben Okan gibi 'tamamen photoshop'suz olsun' diyemem. Bütün dünyada kabul gören bir teknoloji var. Ve ben o teknolojiyi ölçülü kullanmayı çok seviyorum. Ben aslında olanı göstermekten yanayım. Benim tarzım o. Kendi gözünün gördüğün bir şeyi çok da fazla düzeltemezsin. O anda sen onu gözünle görüyorsun. Ona göre çekim yapıyorsun.

* Çok ünlü isimlerle çalıştınız. Hiç sizi zorlayan oldu mu?
Stresli, gel-gitleri çok olan bir iş. İllaki benim de çalışamayacağım isimler vardır. Ben hayatımda bir kez bir yanlış yaptım olmayacak birisiyle çalıştım sonra bırakıp çıktım.

* Kim o?
Yok, isim vermeyeceğim. Çok da yüksek kaşeleri olan bir işti ki o dönem de o paraya çok ihtiyacım vardı ama çalışmadım.

* Lara Sayılgan'da fotoğraf çektirmek çok mu pahalı?
Güzel olan her şey pahalı hayatta. Ne ucuz ki!
Haberin fotoğrafları