kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Aralık 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Erol Günaydın: Televizyonda dedelerin ücreti bellidir. Parayı gençler götürür. Biz de tabakta ne bahşiş kalırsa onu toplarız!

Mahkemeden korkan politik mizahı bıraktı

Erol Günaydın, komedyenlerin 'mahkeme korkusu' yüzünden siyasi espri yapmadığını söyledi: Sen de mahkemelik yapma... Birini eleştirmek illa mahkemelik olmak değildir ki!..
Türk Tiyatrosu'nun duayeni Erol Günaydın, günümüzde politik ve sosyal hiciv yapılmadığına dikkat çekerek, "Mizah bizde birinciydi ama şimdi herkes 'mahkemeye veriliyor' diye korktu. Sen de mahkemelik yapma! Birini eleştirmek illa mahkemelik olmak değildir ki!" dedi.

ŞÖHRET ARAMAM
'Alaylı' bir tiyatrocu olarak halkın içinden yetiştiğini hatırlatan Günaydın, "Tiyatro zorla kanıma girdi, beni mahvetti" diyerek, 50 yıllık sanat hayatına dair şunları söyledi: "Ben halkım gibi oynarım. Küçük rolleri süslemekten hoşlanırım. 'Çok ciddiye alıp da bir rol oynayayım, kıyameti koparayım ve dört tane de ödülü alayım' diye bir kastım yoktur. Hiçbir zaman şöhreti düşünmedim.'' Tiyatronun gönül işi olduğunu ve para kazanılmadığını vurgulayan Erol Günaydın, TV projeleri sayesinde borçlarından kurtulduğunu söyledi. Muammer Karaca'nın "Tiyatro, en pahalı metrestir. Evini, karını, çocuğunu her şeyini kıskanır, mücevher ister'' sözlerini anımsatan Günaydın ekledi: "Biz de o pahalı metrese gönül verdik, onlara inciler, gerdanlıklar takmaya çalıştık.''

MİZAH ZEKA İSTER
"Politik ve sosyal hiciv yapmayanlara komedyen demem" diyen usta tiyatrocu, bu durumun politikacılardan kaynaklandığını öne sürerek şunları söyledi: "Hakaret etmeden de insanlarla dalga geçilebilir. Mizah zeka gerektirir. Komedyenler işin kolayına kaçıyor, magazin olayları ile insanları güldürmeye çalışıyor. Mizah bizde birinciydi ama şimdi herkes korktu."