Saracoğlu'nda karakucak!

Bir Türk futbolsever olarak utanç duyduğum " Beyler nereye gidiyoruz?" dediğim garip bir maç izledim. Maçı seyretmesek ve sadece 3-2'lik Fenerbahçe'nin galibiyet skorunu öğrensek, herhalde "Maç çok güzel geçmiştir" derdik. Ama dün gece sahada atılan beş golden başka hiçbir şey yok. Deivid'in ilk dakikalarda attığı şahane gol dışında, yenen goller inanılmaz defans hatalarından geldi. Defans hatalarının bu kadar fazla yapıldığı, bu kadar çok pas hatasının olduğu ve çağdaş futbolun gereklerinin ayaklar altına alındığı böylesine bir maçı yıllardır görmemiştim.
İlk devreye bakıyoruz, Trabzon oynamaya çalışıyor, bütün dönen toplar Trabzon'da ama öyle goller yiyorlar ki, başta Ersun Yanal sonra da tüm Trabzon camiası kahroluyor. Hüseyin kalecisine pas vereyim diyor, Semih'e atıyor, o da golü yapıveriyor. Gökhan taç atıyor, Alex dört kişinin arasından fırlıyor, bacak arasından gol atıyor. Maçı "Fenerbahçe artık kopartır" diyoruz, bu sefer benzeri komiklikleri Fenerbahçe defansı ve Yasin yapıyor.
Hatalar birbirini kovalıyor, Ceyhun golleri atıyor, daha ilk devrede sözüm ona beş gol oluyor ama, futbol ve onun gerçekleri ayaklar altına alınıyor.

HATALAR KOMİKTİ
Bu maçı Türk futbolunu bilmeyen bir yabancı seyretse "Ben nereye geldim?" diyecek. Futbolcuların teknik ve taktik disiplinleri, hatta yaptıkları hatalar, halı saha düzeyinde. Maçın ortalama performansı veteranların oynadığı futboldan da kötü.
Sözüm ona bir derbi. Belki bazı futbolcuları ayırabiliriz. Örneğin Gökhan, belki Semih.. Ya Yattara'ya ne demeli? Böylesine yetenekli bir futbolcu zaman zaman iyi işler de yapsa disiplin anlayışı ve takım oyunu koskoca bir sıfır.

AURELİO ATILMALIYDI
Hakem Bülent Yıldırım böylesine kötü bir maçı iyi idare etti. Aurelio'yu ikinci sarı karttan atması gerekiyordu, atmadı. Trabzon'un attığı ilk gol de tartışılır. Her ne kadar Gökdeniz topa vurmuyor ama, golü Ceyhun da yapsa Gökdeniz'in durumu pasif mi aktif mi çok tartışılır.