kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Aralık 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Anayasa Mahkemesi'nin hatası

Başörtüsü, Türkiye'nin gündeminden hiç düşmüyor. Bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Meselâ, kimileri, "Kanun ve anayasa değişmeden başörtüsüne serbestlik gelemez" demekte. Kimisi ise, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını hatırlatmakta.
Başörtüsü tartışmasının nasıl geliştiğini aktarıp hafızalarımızı tazeleyelim: 1980'li yılların başında, İhsan Doğramacı YÖK Başkanı'yken münakaşa alevlendi. Bazı Danıştay kararları ile başörtülülerin üniversiteye girmesi engellendi. Bunun üzerine, parlamento, Yüksek Öğretim Kanunu'na 16. maddeyi ekledi; "üniversitelerde, din inanç gereği başın örtülebileceği" hükmü böylece yasalaştı. Anayasa Mahkemesi, "laik bir ülkede, din referansla kanun çıkarılamaz" dedi ve ek 16. maddeyi 1989'da iptal etti. Bu defa parlamento, dine referansta bulunmadan, ek 17. maddeyi yasalaştırdı. Kanunlara ters düşmeyen her türlü kılık kıyafeti serbest bıraktı. Anayasa Mahkemesi, ek 17. maddeyi iptâl etmedi, ama, yasa koyucunun amacına ters düşen bir yorum yaptı. Halbuki, Anayasa Mahkemesi'nin, sadece Resmi Gazete'de yayınlanan iptâl kararları bağlayıcıdır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi, anayasanın 153. maddesine göre, "Kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak bir şekilde hüküm tesis edemez." Bir başka ifadeyle, Yasama Organı yerine geçerek, onun amacına aykırı düşecek farklı bir uygulamaya yol açamaz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de, başörtüsü yasağı lehine karar vermedi. Yalnız , "Bu yasak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlâl etmiyor" dedi. Yasak kalktığında da elbette sözleşmeye aykırı bir durum ortaya çıkmayacak. Başörtüsünü takmak, İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı ise, nasıl Avrupa Birliği üyesi bütün ülkelerin üniversitelerinde, istisnasız, kızlar başını örtebiliyor?
Konuyu iyi bilmeyenler, "Başörtüsü yasağının kaldırılması, yasaların, anayasanın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin hiçe sayılması anlamına gelecektir" diye düşünebilir. Ama gerçek farklı sevgili okurlarım. Bilgi sahibi olursanız kolay aldatılmazsınız.