kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Aralık 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MELİHA OKUR

ABD, niye 1 trilyon $ fazla para harcadı!

"Sınır ötesine kuvvetli bir hareket ne Irak ne de Türkiye için iyi!" Bu sözler iki gün önce uçağı Kerkük'e inen ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'a ait... Rice, bu sözleri Türkiye'nin Kandil'e yaptığı müthiş operasyonun hemen akabinde Kerkük'te söyledi! Rice'ın Kerkük ziyareti tüm dünya için sürprizdi! Dünya medyası Rice'ın Kerkük ziyaretine odaklandı! Herkes ortaya Irak'la ilgili farklı farklı senaryolar attı! Öyle ya, Rice bu kez niye Kerkük'ü tercih etmişti?
Bugüne kadar yolu Kerkük'e düşmeyen Rice, acaba niye Erbil'e inmemişti?
Soruları sorular kovaladı...
Üstelik Rice, Kerkük'e inerken ABD'lilerin yapmaktan hiç hoşlanmadığı bir hareketi yapmış, risk bile almıştı!
Rice, Kerkük'ün göbeğindeki askeri havalimanına indi. Havalimanındaki askeri üs içinde üç grubu bir araya getirdi. 'Kürtler, Türkmenler ve Araplar' 1.5 yıl sonra ilk kez buluştu; el sıkıştılar ve Kerkük Meclisi'nde eşit temsil konusunda anlaştılar. Abartmıyoruz. Bu anlaşmayla birlikte Kerkük Meclisi 'Kürtlerin hegemonyasından' çıkıyor...
Olayın en önemli yanı bu!
Hatırlatalım:
Irak, meclisi bol bir ülke. Ülke, 18 eyaletten oluşuyor. Her eyaletin kendine ait bir meclisi bulunuyor. Ayrıca Irak'ta Bölgesel Yönetim Meclisi var. Ve Irak Ulusal Meclisi de genel yasaları yapıyor. 2003'te Irak'ın işgali sırasında Türkmen kenti Kerkük resmen Kürt istilasına uğradı. Kürt nüfusu dalga dalga yayıldı. Kerkük eyaletinin valisi, belediye başkanı, emniyet müdürü ve meclis başkanı da Kürtlerden seçildi. Türkmenler ve Arapların esamesi okunmadı!..
Bu tablo gruplar arasındaki diyaloğu kesti. Görüşmeler tıkandı. İşte ABD uzun süredir bu tıkanmayı aşmaya çalışıyordu, sonunda sıkıntıyı aştı. Peki, ABD niye üç grup arasındaki diyaloğa takıldı?
Yanıt çok basit. ABD, Ortadoğu'da İsrail ve Filistin sorunu dışında başka sorun istemiyor. Irak'ta Kerkük'ün Kudüs olmasına tahammülü yok! Sonuçta Ortadoğu coğrafyasının bu nitelikteki ikinci bir sorunu kaldıramayacağını düşünüyor. O yüzden işin başında duruma el attı. Tıkanan görüşme trafiğini açmaya çalıştı.
Kim ne derse desin gelişmeler gösteriyor ki, ABD Türkiye'den vazgeçemeyecek! Çünkü, gündeminde İran gibi ciddi bir dosya duruyor. Bu coğrafyada ABD'nin Türkiye'ye ihtiyacı her zamankinden çok daha fazla. Konuyla ilgili olarak önemli bir kaynak diyor ki; "Eğer ABD, 2003 sonrası Türkiye'siz yola çıkmamış olsaydı savaş faturası 700 milyar dolar olacaktı. Oysa bugün Afganistan ve Irak için 1.7 trilyon dolar harcandı."
Doğrusu iddia büyük. Başkanlık için seçim sürecine girmiş ABD açısından savaş faturası gözardı edilecek kadar önemsiz mi? Sahi, 2008'de ABD ekonomisi resesyona girer mi?
Birlikte izleyeceğiz!