kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Aralık 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
EMRE AKÖZ

Kediyi ağaçtan indirmek

Hangi adı, hangi tabiri uygun görüyorsanız onu kullanın: "Kısmi af" deyin... " Eve dönüş " deyin... " Yeni hayat " deyin... " Pişmanlık Yasası " da diyebilirsiniz.
Özetle PKK militanlarını dağdan indirecek... Terör sorununu bitiremese dahi minimuma indirecek... Kürt meselesinin artık " sakin ve mantıklı " bir biçimde ele alınmasını, demokratik yöntemlerle çözülmesini sağlayacak bir uygulamaya niye karşı çıkılır?
Ya da aynı soruyu şöyle formüle edelim: Böyle bir çözüme kimler karşı çıkar?
1984'ten günümüze geçen süreçte; oğullarını, kocalarını, kardeşlerini şehit vermiş, yakınlarını kaybetmiş, bağrı yanmış, perişan olmuş ailelerin... Büyük ve derin bir üzüntüyle bu çözüme karşı çıkmalarını gayet iyi anlıyorum.
Kahpe mayınlarla, kör kurşunlarla gözünü, bacağını, ayağını, kolunu, elini kaybetmiş... Belden aşağısı tutmayan gazileri, sivil yaralıları ve onların ailelerini gayet iyi anlıyorum.
Onlar samimi.
Peki, çeyrek asırdır akan kandan doğrudan etkilenmemiş insanların... Siyasetçilerin, bürokratların, işadamlarının, dernek ya da vakıf yöneticilerinin, gazetelerde yazanların, TV'de konuşanların derdi ne?
Türkiye'nin bu süreçte 7 binden fazla şehit verdiği söyleniyor. Bir hesaba göre 300 milyar dolara mal oldu bütün bunlar. Başka hesaplara göre bu rakam çok daha fazla.
Peki, devam mı etsin?
Militanlar dağdan inmesin... Orada burada saklansınlar... Türkiye'nin operasyonları son bulup, ortalık sakinleştikten sonra teröre devam etsinler...
Bu mudur istenen?
Sadece " hukuk " ya da sadece " kısasa kısas " bakış açısı bizi dar bir kalıba sokar. Halbuki bir sorun çok çeşitli açılardan ele alınabilir ve kaz gelecek yerden tavuğu esirgememek gerekebilir.
Kitap bende yok. Gelen mesajlardan anladığıma göre, Prof. Özcan Köknel, " Çatışan Değerlerimiz " adlı kitabında şöyle bir örnek vermiş:
Soru: " Erkek kedi bir ağaca çıkmış ve inmek bilmiyor. Kediyi o ağaçtan indirmek için ne yaparsınız? "
Şıklar: 1) Ağaca tırmanırsınız. 2) Merdiven dayayıp tırmanırsınız. 3) "Gel pisi pisi" diye seslenirsiniz. 4) Dişi bir kedi getirirsiniz. 5) İtfaiyeyi çağırırsınız.
Değerlendirme: 1) Ağaca tırmandıysanız; cesur ve girişkensiniz. İyi bir "satış temsilcisi" olursunuz. 2) Ağaca merdiven dayadıysanız; hedefe hangi yöntemle ulaşacağınızı planlayabiliyorsunuz. İyi bir "halkla ilişkiler müdürü" olursunuz. 3) "Gel pisi pisi" diye seslendiyseniz, saflık derecesinde iyimsersiniz. Ne yaparsanız, yapın, sakın kendi işinizi kurmayın. 4) Dişi bir kedi getirdiyseniz; kendi işinizi kurup çok başarılı ve ünlü olabilirsiniz. 5) İtfaiye gibi kurtarıcı görevlileri aradıysanız; sorumluluğu başkalarına atmayı beceren "iyi bir üst düzey yönetici" olursunuz.
Bu alıntıya ek yapanlar olmuş: 6) Ağacı kesersiniz, böylece başka kedilerin çıkmasını da engellemiş olursunuz: Sizden mükemmel bir " kamu yöneticisi " olur. 7) "Bana ne" deyip yolunuza devam edersiniz. Sizden çok iyi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olur. 8) Kendiniz dişi kedi kılığına girip ağacın altında cilve yaparsınız. Magazin medyası peşinizi bırakmaz, şöhret olursunuz. 9) Kediyi silahla vurursunuz ve ağaçtan düşer. Amaç kediyi ağaçtan indirmek değil miydi? Sizden çok iyi bir paşa olur netekim. 10) Yüksekçe bir yere çıkıp çevrede biriken topluluğa kedileri ne kadar sevdiğinizi anlatırsınız. Sizden çok iyi CHP başkanı olur.
Özetle: Şaka bir yana... Bizim değişik yaklaşımlar, mantıklı fikirlere ve kışkırtıcılardan uzak durmaya ihtiyacımız var.