kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Aralık 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Haber bültenleri silah fuarı gibi

Dikkat ediyor musunuz, bilmem... Son 6 aydır ana haber bültenlerinde en çok ne görüyorsunuz? Patlayan top, namlusundan mermilerin art arda fırladığı makineli tüfek, bomba atan savaş uçağı, tatbikat yapan tank taburu, füze, mayın detektörü, erken uyarı sistemi, gece görüş dürbünü vs... Sizce bunun tek nedeni, Kuzey Irak sınırındaki hareketlilik mi? Bence değil... Zira televizyonların haber merkezindeki editörler, bir gerçeğin farkına vardılar: Savaş araç ve gereçleri ekranda ne kadar görünürse, haber o kadar reyting alıyor. Evet, millet olarak ekranda top, tüfek, uçak gördüğümüzde hipnotize olmuş gibi öylece televizyona baka kalıyoruz. ASELSAN'da görevli bir arkadaşım da geçenlerde aynı konudan söz etmişti. Hatta haber merkezi yöneticilerinin yeni teknoloji ile üretilen savaş araç-gereçleri ilk kez kendi bültenlerinde tanıtılsın diye adeta kurumun önünde kuyruğa girdiklerini söyledi. "Televizyonlara haber ve görüntü yetiştirmekte zorlanıyoruz" bile dedi. Tamam, Güneydoğu'da bir savaş durumu mevcut. Böyle anlarda cephe haberleri verilmesi de doğal. Ama dikkat ederseniz, bültenler sadece cephe haberlerinden ibaret değil. Son günlerde haber bültenleri adeta silah sektörünün show room'u haline geldi. Mübarek haber bülteni değil, silah fuarı tanıtımı: "Türk ordusuna tekerlekli kale olarak bilinen personel taşıyıcıdan alınacak!.." "Balistik füze rampaları sınıra sevk ediliyor." "PKK'lıyı mağarasında gösteren dürbün geliştirildi..." Belli ki ekrana ne kadar silah gelirse, reytingi gözünden vurmak o kadar mümkün oluyor... Bu arada Genelkurmay Başkanlığı'nın "Bölgede görevli medya mensuplarının hayatları için güvence veremeyiz" şeklindeki açıklaması çok eleştirildi. Oysa olması gereken budur. ABD ordusunun Irak'taki kara harekatında da gazeteciler cephe haberlerini ya kurulan medya ofislerinden aldı ya da birliklere "iliştirilmiş" muhabirlerinden. Kimse, ABD ordusundan habersiz, elinde dürbünle karşı cepheden haber sunamadı. Bir de işin "stratejik" kısmı var. Bölgede güvenlik bölgesinin dışında dolaşan medya mensuplarını PKK kaçırsa ve "Türk Silahlı Kuvvetleri operasyonu durdurmazsa, elimizdeki habercilerin hepsini öldürürüz" dese ne olacak? Hangi haber, bu sorumluluktan daha önceliklidir ki?