"Sigara terörden beter"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sigara kullanımıyla mücadelenin terörle mücadele kadar önemli olduğunu belirterek, Terörde yine bir açıklık var, zaman zaman sinsi. Ama bu tamamen sinsi ve kaba ifadeyle çaktırmadan insanımızı alıp götürüyor" dedi.

Ulusal Tütün Kontrol Programı 2008-2012 Eylem Planı Tanıtım Toplantısı, Sheraton Oteli'nde yapıldı. Toplantıda konuşan Başbakan Erdoğan, dünyada yılda 5 milyon, Türkiye'de ise 100 bin insanını sigara kullanmaya bağlı hastalıklar yüzünden yaşamını yitirdiğini ve bu rakamın sürekli arttığını anımsattı. Türkiye'de 18 yaş ve üzerindeki her 3 kişiden birinin sigara kullandığını belirten ve sigaraya bağlı ölüm rakamlarının ürkütücü ve üzüntü verici olduğunu söyleyen Erdoğan, "Türk milleti tarihinde destanlara konulu pek çok mücadelesinde bu kadar çok kayıp vermemiştir" dedi.

YILDA 20 MİLYAR DOLAR HARCANIYOR

Başbakan Erdoğan, sigaraya bırakma yaşının düştüğünü, ortaöğretim hatta ilköğretim öğrencilerinde bile sigara içme oranının yüzde 10'lara kadar çıktığını ifade ederek, birkaç yıl öncesine kadar okulların çevrelerinde esrar ve eroin satışlarının yapıldığını söyledi. Küçük yaşlarda sigaraya başlayanların bırakmasının daha zor olduğuna işaret eden Erdoğan, küçük yaşlarda sigaraya başlamanın suç işleme oranlarını da artırdığını belirtti.

Erdoğan, sigaraya yılda 20 milyar dolar para harcandığını söyleyerek, "Bu rakam Ulusal Tütün kontrol programını yürütün Sağlık Bakanlığı bütçesinin 4 katıdır" dedi.

TERÖR ZAMAN ZAMAN SİGARA HER ZAMAN SİNSİ

Konuşmasını "Karşımızdaki tablo şunu göstermektedir ki bizim için daima gündemimizde olan terörle mücadele kadar önemli bir hale gelmiştir. Çünkü geleceğimiz katlediliyor aslında" diye sürdüren Erdoğan, birkaç ay evvel bir hastanede bir akciğer hastasının ameliyatını izlediğini ve ameliyat olan kişinin akciğerlerinin delik delik olduğunu söyledi. Sigaradan kaybedilen insan sayısının terörle mücadelede kaybedilen insan sayısından daha fazla olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Aslında tehlike çok sinsi. Terörde yine bir açıklık var, zaman zaman sinsi. Ama bu tamamıyla sinsi ve kaba ifadeyle çaktırmadan insanımızı alıp götürüyor" dedi.

BAKANLAR KURULU'NDA KİMSE SİGARA İÇEMEZ

Başbakan Erdoğan, kendisinin de sigara konusunda hassasiyetinin bilindiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Kusura bakmasınlar medyanın bazı köşe yazarları 'kendisi içmiyor diye bize de bunu yasaklama yoluna gidiyor' diyor. Ben kötü bir şey yaptığımı zannetmiyorum. Ben iyi bir şey yaptığıma inanıyorum. Yani aktif içici olmadığım gibi de pasif içici de olmak istemiyorum. Gittiğim yerde yanımda bir kişi bile sigara içse rahatsız oluyorum. Dolayısıyla bizim Bakanlar Kurulu'nda kimse sigara içemez. Benim bir de huyum vardı, gördüğüm yerde hemen ikna etmeye başlarım. Paketi elinden alırım ve 'bırakıyorum demeyeceksin, bıraktım diyeceksin' derim ve onun üzerine adını yazarım, tarihini yazarım. Benim evde bunları depoluyorum. Filanca ne zaman sigarayı bırakmış orada imzasıyla, tarihi belli. Niye, ben seni seviyorum, sağlığı istiyorum. Senin sağlığını istemek suç mu?"

YASA SÜRATLE ÇIKACAK

Eğitim ve sağlık konularına özel önem verdiklerini belirten Erdoğan, bu iki konuda başarılı olamayanların medeni bir ülke olamayacağını söyledi. Partisinin Kızılcahamam kampında milletvekillerine meclisin kulislerinde sigara içilmemesi uyarısında bulunduğunu söyleyen Erdoğan, "Yasa koyucu bunu halletmezse şahsında bunu uygulamazsa'Bal, bal' demekle ağız tatlanmaz, bal yersen ağız tatlanır" dedi. Kapalı alanlarda sigara içilmesini yasaklayan yasayı süratle çıkaracaklarını belirten Erdoğan, 2010 yılına kadar 15 yaşın altında sigara içmeyenlerin oranını yüzde 100'e üstündekilerin oranını ise yüzde 80'e çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı.

Yeşilay'la ve sivil toplum örgütleri ve medya ile da ciddi bir dayanışma içinde olarak bunu yürüteceklerini belirten Erdoğan şöyle dedi:
"Tütünle mücadele siyasi kararlılık gerektiriyor. Buradan şunu samimiyetle belirtmek istiyorum ki TBMM'nin de hükümetin de, şahsımın da bu konuda kararlılığı vardı. Tütün kullanımıyla mücadelede uluslararası anlaşmalara göre ne yapılması gerekiyorsa o yapılacaktır. Kanun çıkıyor, başka ne tür mevzuata ihtiyaç duyuluyorsa yürürlüğe sokulacaktır."

(ANKA)