kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Aralık 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Mucize 44'te bitti!

Yeni Haber
Avrupa Şampiyonlar Ligi (A) Grubu'nda Portekiz'in Porto takımıyla deplasmanda karşılaşan Beşiktaş, gruptaki 6. ve son karşılaşmayı 2-0 yitirerek bu sezonki
Avrupa defterini kapattı.

KAZIM KANAT: RÜŞTÜ, RÜŞTÜ, RÜŞTÜ (SABAH)


Maç başladı, Rüştü Reçber kalesinde devleşti. Dedik ki elbette gol yemeyiz. Nasıl olsa bir gol atar bu işi burda bitiririz. Ama ne oldu? Yenilebilecek en kötü golü yedik. Üstelik en kötü dakikada yedik.

Bu golün tarifi yok. Fazla birşey demeye de gerek yok Rüştü o kadar muhteşem goller çıkardı ki!..
Maçın kaderini sadece Rüştü Reçber'e fatura etmek doğru mu? Elbette doğru değil ama maçın gerçeği de bu.

Skor 2-0 olduktan sonra yani Beşiktaş'ın umutları bittikten sonra futbol şov oyununa dönüştü. Şovu da yapan Porto idi. Savunma nasıl yapılır, hücuma nasıl çabuk çıkılır futbol dersi verir gibi gösterdiler. Bir şey daha gösterdiler sarsılmaz oyun disiplinini. Beşiktaş'ta bir hayal krkılığı da şuydu. Bobo, Delgado ve Tello önce Beşiktaş için değil, önce kendilerini göstermek için oynadılar bu da oyun disiplinini yok etti. Ötekiler ise Beşiktaş için direndiler ama hepsi o kadar.

AHMET ÇAKAR: MUCİZE 44'TE BİTTİ! (SABAH)

Beşiktaş camiası "Acaba mı?" diyordu. "Yine bir mucize yaratabilir miyiz?" diye düşünüyorlardı. Tüm Türkiye Şampiyonlar Ligi'nden belki de iki takımın birlikte çıkacağını düşünüyor ve tur ümidini son maça kadar taşıyan Beşiktaş'tan Portekiz'de bir galibiyet bekliyordu. Ama ne yazık ki, herşey yapılan amatör hatalarla 44. dakikada bitiverdi.

Rüştü'ye de fazla kızamıyoruz zira çok önemli topları kurtarmayı başardı. Eğer Rüştü olmasaydı, maç daha da farklı sona erebilirdi. Beşiktaş'ın gruptaki maçlarına baktığımızda özellikle dış sahalarda tek bir puanı bile yok. Hatta daha da acısı neredeyse kayda değer gol pozisyonu bile yok. Demek ki, Beşiktaş çabuk hücuma çıkamıyor. Demek ki Beşiktaş kontratağa uygun bir takım değil.

İSKENDER GÜNEN: HAYALLER VE GERÇEKLER (SABAH)

Bu karşılaşmada da görüldüğü üzere Beşiktaş'ın en önemli sorunu hücumdaki yetersizliği. Sadece savunma anlayışını öne çıkararak bir maçı lehinize çevirebilmeniz çok zor. Kendilerinden çok şey beklenilen Bobo, Tello ve Delgado gibi oyuncuların da böylesi maçlarda etkisiz görüntüleri sonuca olumsuz yansıyor.

Şampiyonlar Ligi'nde sahanızda oynadığınız karşılaşmalar dışında deplasmanlarda da mutlaka puanlar çıkarabilmeniz gerekiyor. Onun için ofansif anlamda üst düzeyde oyunculara gereksinimiz var. Beşiktaş'ın yabancıları belki Süper Lig için yeterli. Ama Şampiyonlar Ligi için istenilen seviyede değiller. Bu yüzden kulüplerimiz böylesi önemli organizasyonlarda rakipleriyle yarışabilmek için daha kaliteli oyuncuları kadrolarına katmak zorundadırlar.

Beşiktaş'ın grubunu düşündüğümüzde rakiplerinin kadrolarının gerçekten daha güçlü olduğunu görüyoruz. Futbolda gerçeklik çok önemlidir. Hayal kurarak istenilen hedeflere ulaşabilmek mümkün değil. Her şeye karşın Beşiktaşlı teknik adam ve oyuncuların Devler Ligi'nde gösterdiği mücadeleye saygı duyulması gerektiği düşüncesindeyim. Çünkü mevcut kadro ne yazık ki bundan fazlasını yapabilecek kaliteye sahip değil.

İLKER ATEŞ: BURAYA KADAR (FOTOMAÇ)

Beşiktaş oynanması gereken maçı inanılmaz kötü oynadı. Bu kadar berbat oynayan bir takımın kendi sahasında hiç kimseye boyun eğmeyen Porto'yu devirmesi asla mümkün olamazdı. Komik hatalar yapıldı.

Beşiktaş'ta Delgado dışında oynamaya çalışan başka futbolcu yoktu. Onun kişisel çabası da sahadaki silik futbolu ortadan kaldırmaya yetmedi. Hesapta Tello bu sahalarda çok oynamış çok da gol atmış. Yanımdaki Porto'lu gazeteciler bile Tello'ya kahkalarla güldüler. Bobo başka bir alem. Bir gol atınca kendisini dünya yıldızı sanıyor. Sanki Şampiyonlar Ligi'nde değil de çift kale maçta vakit geçirmeye çalışan bir Bobo izledik. Maçın hakemi son zamanlarda gördüğüm en düzgün hakemdi. Hiçbir hataya imza atmadı. Bizim hakemlerin ders alması gereken bir yönetim gösterdi. Porto'da ılık gece bizler için çok soğuk bitti.

TURGAY DEMİR: İNANMAMIŞLAR! (FOTOMAÇ)

Okyanusları geçip derelerde boğulmak Beşiktaş'ın kaderi galiba. Şu grupta herkes ümidi kesmişken, küllerinden doğup yeniden yola devam etme şansı bulan Kartal, yine pisi pisine, yine kendi hatalarıyla şansını tarihe gömdü.

Rüştü müthiş kurtarışlar yaptı, en zor pozisyonlarda gole izin vermedi, okyanusları geçti deyim yerindeyse, ardından da ilk yarının son dakikasında derede boğuldu. Saçma sapan gelen bir top, her şekilde alması gerekirken görevini yapmayı bırakıp ofsayt itirazına başlayınca hem kendisi motivasyonunu kaybetti, hem de topa müdahale edebilecek olan Tandoğan'la Toraman'ı da oyundan düşürdü.

Siyah-beyazlı oyuncular orta sahada Porto'nun presi karşısında çok top kaybı yaptılar. Ayağa oynayarak bu presi kıramadılar. Bir şekilde orta alandan çıkıp rakip kaleye yaklaştıkları anlarda Burak ve Bobo'nun etkisizliği nedeniyle pozisyon üretmekte zorlandılar.

KORKUT GÖZE: İÇİME SİNDİREMEDİM (HÜRRİYET)

BEŞİKTAŞ'ın yaşayacağı sıkıntıları oyun başlamadan önce biliyordum. Bir fırtına esecekti Beşiktaş kalesinde. Bunu da hissediyordum. Kafamda canlandırdığım sanal oyunda, Beşiktaş'ın yakalayacağı fırsat sayısında bile cimri davrandım.

Net pozisyonu yoktu. Ya da varlığını hissettirecek bir oyun zenginliği... Sanki, her şeyi etine-buduna, gücüne-kuvvetine göre ayarlamıştı.

İPLER ilk golden sonra koptu. Elbette umutlar da tükendi. Ne garip değil mi? Gol dakikasına kadar Beşiktaş'ın en iyisi Rüştü Rençber'in yediği goldeki yanlışına bir anlam veremiyorum.

Pozisyon sürerken, topu ve rakibi bırakıp, hakemle uğraşmasını herkes gibi yadırgadım. Oysa, ilk yarının son dakikalarında ardı ardına kurtardığı iki gollük pozisyonu hatırladıkça, böylesine saçma bir davranışı kabullenemiyorum.

Porto'nun gücünü biliyorum. Son oynadığı 18 Şampiyonlar Ligi maçında ve kendi sahasında sadece bir kez yenilmiş.

ÖMER GÜVENÇ: CANINIZ SAĞOLSUN ÇOCUKLAR (AKŞAM)

Serdar ve Tello'nun ise hücuma katkıları yeteri kadar iyi değildi. Bu çocuklara kızmamak lazım. Bu takımın gücü bu kadar. Bundan fazlasını yapması da on yılda bir olur. İşte on yılda bir olan skor Beşiktaş'ın Liverpool'u yenmesiydi. Ama 8-0'lık hezimet de on yılda bir olur. Ne Beşiktaş'ın Liverpool'u 2-1 yenmesi normal ne de 8-0 yenilmesi.

Gelelim 44. dakikada yenilen ilk gole; bence Beşiktaşlı taraftarlar kaybettiklerine üzüldüklerinden çok "Böyle bir gol nasıl yedik" diye dizlerini dövmeli, kafalarını yumruklamalı.

Şimdi Beşiktaşlı taraftarların bu takım oyuncularına "Canınız sağolsun çocuklar, Avrupa bitti ama hayat devam ediyor. Şimdi hedefte Turkcell Süper Lig ve Fortis Türkiye Kupası var" demeleri gerekir. Ben öyle diyorum "Canınız sağolsun çocuklar."

HALİS GÜLER: BU FUTBOLLA TUR ZATEN GELMEZDİ (GÜNEŞ)

Porto maçından önce bir geriye gidelim ve Beşiktaş'ın İnönü'de oynadığı Porto ve Fransa'daki Marsilya maçlarını hatırlayalım...
Ahlar-vahlar arasında nasıl gitmişti 3'er puanlar...

Yanmıştık elbette, çünkü bu puanları çok arayacağımızı biliyorduk...Hep üstün oynadığın anlarda geriye çekilme hastalığından kaybedilmişti bu maçlar...
İşte o kayıpların kıymetini şimdi daha iyi anladık...

Amma gelin görün ki, üst üste iki mükemmel gol kurtaran Rüştü, kendisinden beklenmeyecek öyle bir hata yaptı ki, golü ikram etti...
Tabii yazık oldu...
Beşiktaş için artık yapacak bir şey yoktu...
Şimdi herkes 'Canın sağolsun' falan diyecek...
Ama gerçek yine gözden kaçacak...
Beşiktaş için bir hayaldi tur...
O rüya da dün Porto'da sona erdi...
Görünen köy kılavuz istemezdi, çünkü son haftalardaki maçlar bunun habercisiydi...

MUSTAFA DENİZLİ: MÜCADELE YETMEDİ... (MİLLİYET)

Grisi olmayan bir maç. Ya siyah, ya beyaz... Bir maç düşünün, Beşiktaş puan alırsa grup sonuncusu, puanlar alırsa Şampiyonlar Ligi'nde ikinci turda.
Peki Beşiktaş puan almayı mı, puanlar almayı mı amaçlamış?
Bu net belli olmuyor.
Net belli olan bir şey var.
Porto hücum ediyor, gol pozisyonu buluyor, Beşiktaş ise hücum etmeye çalışıyor.
Beşiktaş top oynamasını bilmiyor. Maalesef bilmiyor...
Alın maçı defalarca izleyin. Beşiktaşlı futbolcular topla o kadar çok oynuyor, o kadar çok oynuyor ki etkili hücum yapma şansını ortadan kaldırmak için Porto'nun ekstra bir şey yapmasına gerek kalmıyor.
Neticede Beşiktaş'ın gruptaki 6 maçını bir bütün olarak düşünecek olursak, İngiltere'deki Liverpool maçı hariç iyi mücadelede etti, kazanmak istediği maçlar vardı, onları kazandı.
Kaybetmeyeceği maçlar vardı, İstanbul'daki Porto maçı gibi. Sonuçta artık yapılacak bir şey yok. Beşiktaş'a 6 puan yetmedi. Mücadele için 'bravo' diyoruz, ama futbol için aynı şeyi söyleyemiyoruz
Puan Durumu
  Takım  O   G   B   M    A     Y     P  
1 Sivas 15 11 1 3 26 11 34
2 Galatasaray 15 9 5 1 27 12 32
3 Fenerbahçe 15 9 4 2 25 14 31
Tümünü göster...
4 Beşiktaş 15 8 4 3 17 12 28
5 Kayseri 15 5 7 3 19 15 22
6 Ankaragücü 15 6 4 5 17 17 22
7 Konya 15 6 4 5 19 24 22
8 Denizli 15 6 3 6 20 18 21
9 İ.B.B. Spor 15 5 5 5 18 16 20
10 G.B. Oftaş 15 5 4 6 15 14 19
11 Trabzon 15 5 4 6 18 18 19
12 Bursa 15 4 6 5 15 15 18
13 V.Manisa 15 4 4 7 20 25 16
14 Gaziantep 15 4 3 8 18 22 15
15 Ç.Rize 15 4 3 8 14 26 15
16 G.Birliği 15 3 5 7 18 23 14
17 Ankaraspor 15 2 6 7 13 19 12
18 Kasımpaşa 15 2 2 11 10 28 8
21:45
Fenerbahçe - CSKA Moskova
Şampiyonlar Ligi G Grubu karşılaşması (STAR TV)
Haftanın Maçları
15. Hafta
 Bursa 0  
  Beşiktaş 1  
 Ç.Rize 0  
  Kayseri 0  
 Ankaragücü 2  
  Kasımpaşa 2  
 Fenerbahçe 2  
  Galatasaray 0  
 G.B. Oftaş 0  
  Ankaraspor 0  
 İ.B.B. Spor 0  
  G.Birliği 0  
 Konya 4  
  V.Manisa 2  
 Sivas 2  
  Denizli 0  
 Trabzon 3  
  Gaziantep 2  
Haftanın Maçları
16. Hafta
 Galatasaray Sivas Cuma 20:00  
 Gaziantep Konya Cumartesi 14:00  
 Ankaraspor Ç.Rize Cumartesi 14:00  
 Trabzon İ.B.B. Spor Cumartesi 19:00  
 Denizli G.B. Oftaş Pazar 14:00  
 Kayseri Bursa Pazar 14:00  
 Kasımpaşa V.Manisa Pazar 14:00  
 G.Birliği Fenerbahçe Pazar 15:30  
 Beşiktaş Ankaragücü Pazar 19:00