Yarışmadan yapamıyoruz

Önümüzdeki günlerde ekranlar yarışmaya boğulacak. Acun Ilıcalı'nın Show TV ekranlarında sunduğu "Var mısın Yok musun?" yarışmasının elde ettiği reyting başarısı, yapımcıları ve kanal yönetimlerini iyice cesaretlendirdi. Star'da çok yakında Şoray Uzun'un sunacağı "Senin Paran Benim Param" adlı bir yarışma başlayacak. Yarışmacılar meslekleri gizli tutulan 8 ücretlinin gerçek maaşlarına talip olacaklar. Soru-cevaplarla onların mesleklerin tahmin etmeye çalışırken, kimin tezgahtar kimin cerrah olduğunu anlamak için ter dökecekler. Bir Dilek Tut'un devamı niteliğindeki Hayatın İçin Söyle ise renkli jüri üyeleri İbrahim Tatlıses ve Seda Sayan'la reyting avına çıkacak. Kanal 1, müzik yarışmalarının ülkemizde tutulmasını sağlayan ve "gerçek yarışma" olarak adından söz ettiren efsanevi Akademi Türkiye'yi yeniden ekrana sürecek. atv de yarışma kulvarında geriye düşmek niyetinde değil. Anadolu Ateşi'nin yaratıcısı Mustafa Erdoğan, kanal için bir folklor yarışması hazırlamak üzere kolları sıvadı. Halihazırda ise Popstar Alaturka, Dans Eder misin, Buzda Dans, Var mısın Yok musun, Passaparola, Şansa Bak, Bir Kelime Bir İşlem, Anadolu Yıldızı, Uzman Avı, Söyle Bakalım gibi TV yarışmaları mevcut. Aslında yarışma biz Türkler için bir yaşam biçimi. İlkokul sıralarında OKS için yarışıyoruz. Lisede ÖSS için ter döküyoruz. Memur olmak da, bankaya girmek de, yurtdışına işçi olarak gitmek de sınavla, yarışmayla... TOKİ'den ev sahibi olmak, rakiplerinizi kurada geçmenize bağlı. Emekli olabilmek ise zamana karşı ayrı bir yarış konusu... Yağmurda otobüse binmek bile ne yazık ki rakiplerinize yerinde ve zamanında "omuz atmanıza" bağlı... Bu denli yarışsever bir millete bu kadar televizyon yarışması çok mu?