kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Aralık 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Pişmanlık yasası gündeme gelmedi

Yeni Haber
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakanlık Merkez Bina'daki toplantı, yaklaşık 3 saat sürdü.

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, SSK VE Bağ-Kur emekli aylıklarının Kurban Bayramı öncesinde ödeneceğini açıkladı.

Çiçek, Afet İşleri, Sivil Savunma ve Türkiye Acil Durum Yönetimi genel müdürlüklerinin tek bir çatı altında birleştirileceğini bildirdi.

Bakan Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin yaptığı açıklamada, daha önce SSK emeklilerinin maaşlarının 17-24 Aralık, Bağ-Kur'luların ise 25-28 aralık tarihleri arasında ödendiğini anımsattı. Çiçek, bu emeklilerin maaşlarının Kurban Bayramı'ndan önce ödeneceğini bildirdi.

Çiçek, ''14 Aralık Cuma, 17-18-19 Aralık tarihlerinde hem SSK hem de Bağ-Kur emeklilerine son numaralarına göre ödemeleri yapılmış olacak'' dedi.

Bakan Çiçek, Bakanlar Kurulu'nda ayrıca 3 kanun tasarısının ele alındığını belirterek, bunlara ilişkin bilgiler verdi.

Posta Kanunu'nda değişiklik yapılacağını belirten Bakan Çiçek, değişikliğin, PTT tarafından ücretsiz olarak yürütülen, ''bir posta çeki hesabında diğer bir posta çeki hesabına yapılan para hareketlerinden ücret alınmasıyla ilgili'' olduğunu söyledi.

Şu an herhangi bir ücret alınmadığını belirten Bakan Çiçek, ancak rakamların yükseldiğini, kısmi de olsa bu giderlere katkı noktasında böyle bir düzenlemenin yapılacağını bildirdi.

Bakan Çiçek, diğer iki tasarı ile ilgili de şu bilgileri verdi:

''Spor müsabakalarında, özel hukuk tüzel kişilerine imkan verilmesiyle ilgili bir düzenleme yapılmaktadır. Halen bu konu zaten özel hukuk kişileri tarafından yürütülmektedir, özellikle iddia konusu. Ancak yasal dayanakları bakımından açılmış bir kısım davalar var. Bu davaların bir hukuki temele dayanması gerekmektedir, bu yapılan faaliyetlerin. O nedenle bu kanunda değişiklik yapılması suretiyle bu yasal boşluğu gidermeye çalışıyoruz.''

ÜÇ KURUM BİRLEŞECEK

Geçen dönem Kamu Yönetimi Reformu'nun Anayasa'ya aykırılık sebebiyle yasalaşamadığını anlatan Bakan Çiçek, bu çerçevede de Afet İşleri, Sivil Savunma ve Türkiye Acil Durum Yönetimi genel müdürlüklerinin tek bir çatı altında birleştirileceğini söyledi.

Devlet hayatında aynı işi gören birden fazla kuruluş bulunduğunu belirten Bakan Çiçek, ''Zaman zaman da aynı görevle ilgili olağanüstü bir durum olduğunda bu çok başlılık nedeniyle götürülen hizmetlerde hem dağınıklık var, hem de bu şikayet konusu olmaktaydı'' dedi.

Çiçek, şunları kaydetti:

''Bu konu ile ilgili çalışmayı bir süreden beri yapıyoruz. Kamu yönetimi reformunun bir ayağı olarak, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ve Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü tek bir çatı altında birleştirilecektir. Bu işin birinci ayağıdır. Diğer bakanlıklarla ilgili de önümüzdeki günlerde parça parça bu türlü düzenlemeleri getireceğiz.

Yeni kurulacak başkanlıkla toplam 82 idari kademe 28'e düşürülecektir. 3 genel müdürlük bir başkanlığa dönüştürülecek. 11 Genel Müdür yardımcılığı kaldırılmaktadır. 20 daire başkanlığı 5'e düşürülmekte, 48 şube müdürlüğü kaldırılmakta ve onun yerine 22 tane çalışma grubu oluşturulmaktadır.

Bu rakamlar bile bu türlü bir birleşmenin gerek personel harcamaları, gerekse kaynak israfı açısından bu tür birleşmelerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kısa süre içinde bunu TBMM'ye sevk edeceğiz.''Güncel siyasi değerlendirmelerin de toplantıda yapıldığını belirten Bakan Çiçek, ''Bütçe görüşmeleri devam ediyor. Cuma günü bütçenin tümü üzerinde değerlendirmeler yapılacaktır. Bununla ilgili de değerlendirmeler yapılmıştır'' dedi.

PKK'YI DAĞDAN İNDİRME PLANI GÜNDEME GELMEDİ

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''terörle mücadele konusunda geriye dönük 8 yasanın ne getirdiğinin, ne gibi faydalar sağladığının, devletin ilgili birimlerince hep değerlendirildiğini, değerlendirilmeye devam edildiğini'' belirterek, ''Biz, şu an, böyle bir yasal hazırlık içinde değiliz, bugün itibariyle böyle bir çalışma bizim tarafımızdan yapılmıyor'' dedi.

Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamasının ardından soruları yanıtlayan Çiçek, ''Başbakan terör örgütü üyelerinin silahı bırakmaları ve ailelerinin yanına dönmelerini sağlayacak, Genelkurmayla mutabakat içinde yeni bir düzenlemeden bahsetti. Zaten mevcut Pişmanlık Yasası var, yeni düzenlemenin bu yasadan farkı ne?'' şeklindeki soru üzerine şunları söyledi:

''Yeni bir yasal düzenleme olarak Bakanlar Kurulunun gündemine gelmedi. Biz bu konuyu konuşmadık. Bir süreden beri yaşanan acı olaylar sebebiyle terör konusu Türkiye'nin bir numaralı gündemi olmaya devam ediyor. Yaşanan olaylar sebebiyle Türkiye, terörle mücadele konusunda geçmiş yıllarda biraz farklı, biraz daha yoğun bir şekilde çok kapsamlı bir mücadele yürütüyor. Bir taraftan askeri mücadele devam ediyor. İşin diplomatik ve siyasi boyutu var, kültürel boyutu var, ekonomik boyutu var. Türkiye'nin uyguladığı bir program var bu konuda, geliştirdiği bir plan var. Bu çerçevede bunları götürmeye çalışıyor. Bunun için işin her kademesinde şu düzenlemeler mi yapılacak? Bu düzenleme mi yapılacak? Buna gerek yok.''

''ÇOK İSTİSMAR EDİLEN BİR KONU''

Çiçek, 60. Hükümet döneminde terörle mücadele konusunda periyodik olarak toplantılar yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:

''Yani milli Güvenlik Kurulu toplantısı ilaveten, Terörle Mücadele Mücadele Yüksek Kurulu'nu topluyoruz. Geldiğimiz noktada ne ihtiyacımız var, hangi tedbir ne sonuç doğurur bunlarını hepsini bu toplantılarda gözlüyoruz ve yeni tedbirler alınması gerekiyorsa da alıyoruz.Şimdi adına Pişmanlık Yasası, Eve Dönüş Yasası veya başka bir ad altında toplum nasıl algılıyorsa. Bu konu Türkiye'de çok çok konuşulan belli çevrelerde ve çok da istismar edilen bir konudur''

''8 TANE YASA ÇIKMIŞ''

''Pişmanlık Yasası'', ''Eve Dönüş Yasası'' şeklinde adlandırılan konularda toplam 8 yasa çıkartıldığını ifade eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İlk yasa 1985'de çıkmış, Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun. Kanunun ismi böyle ama toplum bunu 'Pişmanlık Yasası' diye algılamış. Ondan sonra 1988'de çıkarılmış, daha sonra 1990'da çıkmış yine aynı isimle. Demek ki bu üç kanun Anavatan İktidarı döneminde çıkmış. Sonra geliyoruz 1992, o zaman DYP ve SHP iktidarı, şimdi bu konuda söz söyleyenlerin de Meclis'te bulunduğu ve o siyasi heyetin içinde olduğu bir dönemde çıkmış. O zaman herkes bu yasalara ne oy verdi onu da izah etmeleri lazım. Çok şükür ki bu devletin kayıtları var, hafızası var, bunların hepsini tutuyor. Belki bir hafta evvelini herkes unutabilir, ama devletin hafızasında hepsi var.

Ondan sonra 1995'te çıkmış, kanunun ismi hep aynı. Sonra 1999, kimler iktidarda bu tarihte? Siz bu tarihleri bir alın bakın. 1999 kanunun ismi aynı Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun. Sonra 2000 yılında çıkmış, Meclis'teki siyasi partilerimize bir bakın, görev yapanlara bir bakın bu size bir şeyi ifade edecektir. Tabiatıyla, insanlar bir değerlendirme yaparken, geçmişte bu işin neresinde, hangi noktada bulunduklarını da çok açık ortaya koymaları gerekir, aksi halde devletin arşivleri bunu açıklar.

2003'te de biz çıkarmışız Topluma Kazandırma Yasası, özü aynıdır bu yasaların. 8 tane yasa çıkmış, bu 8 yasa neden çıkmış iyi bakılması gerekir.''

Bu tip yasaların ''devlet ihtiyacı'' olarak gündeme geldiğini anlatan Çiçek, şöyle konuştu:

''Devletin ilgili birimleri, terörle mücadele veren ilgili birimleri, terörün kökünü kazımak, etkisini azaltmak, terörün acı sonuçlarını ortadan kaldırmak adına bu türlü yasaları çıkarmak durumunda olmuşlardır. Bir devlet ihtiyacı olarak yoksa hiçbir siyasi partinin, ister 85'deki, ister 95'dekini alın seçim beyannamelerinde ve hükümet programlarında böyle vaatleri yok. 2003 yılında biz çıkardık bizimkinde de yok.

Ama iktidara geldiğinizde, bu işle uğraşan kuruluşlar diyor ki 'Terörle mücadele için bir çok tedbir var. Şu tedbirler alınması lazım, şu tedbirlerin yenilenmesi lazım, ilave tedbirlerin getirilmesi lazım.' Bu tedbirlerden birisi olarak da adına ne derseniz deyin, Bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere Dair Kanun, bu kanunların çoğu bu isimle adlandırılmıştır. Bu tür bir kanun çıkarılmasında fayda görülmüştür. Fayda görüldüğü için oturulup, konuşulup bunlar çıkarılmıştır. Evvela meseleye böyle bakmak lazım.

Biz, şu an böyle bir yasal hazırlık içinde değiliz. onu söyleyeyim. Bugün itibariyle böyle bir çalışma bizim tarafımızdan yapılmıyor. Ancak, geriye dönük 8 yasa bu ülkede terörle mücadele konusunda ne getirmiş, ne gibi faydalar sağlamış, bunu devletin ilgili birimleri hep değerlendirdi, değerlendirmeye devam ediyor.''

''TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR FIRSATI YAKALADI''

Çiçek, Türkiye'nin, Terörle mücadele açısından önemli bir fırsatı yakaladığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Bakanız bütün AB ülkeleri dahil, bazı konularda tabiatıyla şikayetlerimiz var, ama Türkiye'nin sınır ötesi operasyon ki en çok gürültü koparan bir tedbirdir bu bütün dünyada, Türkiye'nin haklılığını kabul etmiştir. 'Türkiye'nin kendisini savunma hakkı vardır' demiştir. ABD 'Türkiye'nin kendini savunma hakkı vardır' demiştir. Sizin operasyon yapacağınız ülke bir Arap ülkesidir, komşumuzdur ama bizi rahatsız eden unsurlar oradadır. Arap dünyası, İslam dünyası, Türkiye'nin bu yöndeki tedbirlerini anlayışla karşılamıştır, haklı bulmuştur. Böylesine önemli bir noktadayken Türkiye istiyor ki bu örgütün olabildiğince, bu süreçten azami zararla çıkması, çıkarılması noktasında bildiğiniz bilmediğiniz sorularınızla hep bilinmemesi gereken kısım olduğu için zorlanıyorum. Yoksa, ben her şeyi çok açık söyleyen bir insanım. Bir mücadele yürütülüyor, bunu anlamak lazım. Yapılan değerlendirmelere, konuşmalara, bu çerçevede bakmak lazım. Doğru olan neyse Türkiye onu yapmıştır. Ve bu kararları verirken de yine devletin ilgili birimleriyle konuşarak, görüşerek, şu an biz hakikaten çok yoğun mücadeleyi bilinen, bilinmeyen yönüyle yapıyoruz. Bundan vatandaşlarımızın emin olması lazım. Türkiye'nin, milletimizin, devletimizin aleyhine bir işin içinde, arkasında, önünde, olmayız. Yaptığımız her şey bu ülkenin, bu milletin yararınadır, yararına olacaktır.''

Bütün açıklamaları bu çerçevede değerlendirmek gerektiğini ifade eden Çiçek, ''Ben bu konuyla ilgili olarak gündeme geldiğinde dedim ki 'gelin bir kapalı oturum' isteyin. Bu iş nasıl gündeme gelmiş, nereden gelmiş, kim söylemiş, ne zaman söylemiş, neden söylemiş bunu bir kapalı oturumda, çünkü kapalı oturumda konuşulması gerekiyor bunun, o zaman açıklarız, herkes de nasıl değerlendirecekse ondan sonra değerlendirir'' dedi.