kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 3 Aralık 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ÖZAY ŞENDİR

Polis ve çocuklar...

Polisin araba kullanırken cep telefonlarıyla konuşanları görmezden gelmesine (maalesef) alıştık.
Tıpkı araba kullanırken kemer takmayanların görmezden gelinmesi gibi...
Cumartesi gecesi Nispetiye Caddesi'nde asla alışamayacağımız bir manzaraya şahit oldum.
Saat 00.45 dolaylarında yaşları 8 ile 12 arasında değişen çocuklar trafik ışıklarında mendil satıyordu.
Çocukların olduğu yerin 10-15 metre gerisindeyse Nissan Navara'lı bir asayiş ekibi duruyordu.
Bu ülkede yasalar varsa ve polisin görevi yasaya uymayanları hâkim karşısına çıkarmaksa o manzara nasıl açıklanır?
Aralarında bir kızın da bulunduğu o çocukları bir sapık kaçırsa, bir esrarkeş bıçaklasa, sarhoşun biri inip dövse ne olacak?
Gazeteler ve televizyonlar daha iyi bir gündem maddesi buluncaya kadar olayın üzerine gidecek sonra da unutacaklar.
O Nissan Navara'lar sadece gece kulüplerinin çıkış kapısında önlem alması için alınmadı ki...
Kuvvetle muhtemel, ekipteki polisler çocukları fark etmediklerini söyleyecek.
Gerçekten fark etmemiş olsalar bile bu, olanı anlayışla karşılamaya yetmez.
Bırakın mendil satmayı, gece yarısı o küçücük çocukların sokakta tek başlarına dolaşamamaları lazım.
Polis zor şartlarda çalışıyor doğru, düşük maaş ve olay çokluğu nedeniyle İstanbul polis için sürgün yeri oldu o da doğru.
Gücü yeten herkes polise "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diyor bu da doğru ama hiçbir doğru o yanlışı ortadan kaldırmıyor.
Çocuklarını sevmeyen, umursamayan bir ülkenin geleceği olabilir mi?