kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Aralık 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Dr. Eroğlu, kızı Zeynep Ece’nin doğduğu anı hayatı boyunca unutmamak için zihnine kazıdığını söylüyor.

Eşimin artık içini dışını tanıyorum!

ESRA TÜZÜN
ESRA TÜZÜN
28.11.2007
Eren Eroğlu, kızının doğumuna girmiş bir doktor. Sezaryen işlemini bir seyirci gibi izleyen Eroğlu, doğum anını anlattı: Eşimi iç organları dışarıda ameliyat masasında gördüğümde kendi kendime gülümsedim. Onun içini dışını biliyordum.....
Aile hekimi Eren Eroğlu, 24 Eylül 2003 tarihinde baba oldu. Kızı Zeynep Ece'in doğumuna katıldı. Sonra da hem bir doktor, hem de bir baba olarak yaşadıklarını GÜNAYDIN'a anlattı:

* Sizce bir doktorun doğuma girmesi doğru mu?
Ben çocuğunun doğumuna girmeye cesaret eden babalardanım. Doktorların çoğu ameliyathanede stres yarattığı için kendi yakınlarının operasyonlarına katılmayı tercih etmezler. Ben onlardan değilim. Kadın doğum uzmanı olmamama rağmen, daha önce annemin, babamın, kız kardeşimin ve erkek kardeşimin ameliyat ya da sezaryenlerine katılıp, asistan olarak yardım etmiştim. 400'den fazla doğuma katılmış biri olarak kendimi kızımın doğumuna girmeye hazır hissediyordum. Şimdi dönüp geriye baktığımda, yakınlarımın ameliyatlarına katılmış olmamın, beni doğuma girme kararımda cesaretlendirmiş olduğunu düşünüyorum.

KİŞİSELLEŞTİRMEDİM

* Doğum gibi bir olaya şahit olmak eşinizle olan cinsel hayatınızı etkiledi mi?
Hayır. Hiçbir olumsuz etkisi olmadı. Fakat bu herkes için böyle midir bilememem. Çünkü yıllarca bu işlerle uğraşmak, hekimlere ayrı bir bakış açısı kazandırıyor. Belki de hekimler ve sağlık çalışanları, kendilerini korumak için bunu özellikle yaratıyor. Biz, hastayı ve ona dair olanları bir perdenin arkasından izlermiş gibi içselleştirmeden takip ediyoruz. Hasta daha çok hastalığı ile ön planda oluyor bizim için. İnsani vasıfları, acıları ya da sevinçleri normal insanları ilgilendirdiği kadar, bizi ilgilendirmiyor o an için. Bunun iki ana sebebi var; birincisi hastanın vereceği tıbbi kararların doğruluğunu, sosyal ya da duygusal nedenlerin etkilemesini istemememiz. İkincisi ise herkesin acısını ve sıkıntısını taşıyamamaktan duyduğumuz korku. Bu nedenle ben, eşimin doğumuna da, ailemin diğer fertlerinin ameliyatlarına da bu operasyonları kişiselleştirmeden katıldım. Bu nedenle de sonrasında duygusal sıkıntılar yaşamadım.

* 'Ya doğumu yapan doktorun işine karışırsam' şeklinde bir tereddütünüz oldu mu?
Prensibim ailemdeki sağlıkla ilgili sorunların giderilmesinde, bu hastalıkların takibini üstlenen hekime müdahalede bulunmamaktır. Tecrübelerimden ve meslektaşlarımın başlarına gelenlerden, doktorunuzun işine karışırsanız bir şeylerin iyi gitmeyebileceğini biliyorum. Çünkü doktorunuz, kendi vermesi gereken kararları doktor olduğunuz için size bırakabiliyor ya da sizin söylediklerinizden etkilenebiliyor. Oysa siz orada öncelikle hisleriyle düşünen bir hastasınız.

DOKTORA HİÇ KARIŞMADIM

Bu nedenle gebelik boyunca onun direktiflerinin uygulanmasını sağlamaktan başka müdahalem olmadı. Hatta kızımın doğumunu 23 Eylül olarak planlanmışken doktor, "İşim çıktı, 24'ünde yapalım" dediğinde bile, içimden 'Bir hayır vardır' diye düşünmüştüm. Bu yüzden hala Zeynep'in doğum gününü yanlışlıkla 23 Eylül diye söylerim.

* Başından sonuna kadar, tüm doğum boyunca yanında mıydınız eşinizin?
Ameliyathaneye hastalar, refakatçilerin binemeyeceği bir asansörden indirilirler genellikle. Orada kendilerini yalnız ve çaresiz hissettiklerini düşünürüm. Sezaryenin özelliği gereği öncesinde sakinleştirici ilaç verilmediğinden gebeler daha endişeli olur, diğer hastalara göre. O asansörde eşim Özlem'in yanında bulunmak istedim, ameliyathaneye beraber indik. Daha sonra ben yıkanmak ve giyinmek üzere ayrıldım yanından. Neredeyse tüm ekip tanıdık olduğundan, ben hazırlanırken onu rahatlatmak için eşimle şakalaştıklarını duyuyordum. Yanına gittiğimde Özlem ameliyat için hazırlanmış ama henüz uyutulmamıştı. Ameliyat sırasında verilen anestetik maddeler bebeğe geçip solunumunu bozmasın diye en son ana kadar beklenir. Her türlü hazırlık tamamlandıktan sonra hasta uyutulur ve birkaç dakika içerisinde bebek anne karnından çıkarılmak üzere çok hızlı bir tempolu sezaryen yapılır. Ben tüm doğum işlemi boyunca yanındaydım eşimin.
Haberin fotoğrafları