kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

İtalyan mafyası demode oldu Yeni moda Rus ve Çeçen mafyası

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
İki çağdaş David, benzerliklerine rağmen farklı yollara saptılar. Biri, yani David Lynch git gide kapalı ve muğlak hale gelen sinemasıyla sanki sadece bir avuç hayranına seslenmekle yetiniyor. Öbürü, yani David Cronenberg ise aslında kendi projesi olmayan, sadece film haline gelmesine aracılık ettiği son iki filmiyle (Şiddetin Tarihçesi ve bu film) geniş kitleye de seslenen, ticari olma şansı taşıyan, ama aynı zamanda tüm kişisel özelliklerini de koruyan ve daha da ötesi, görkemli birer sinema dersi olan ürünler ortaya koyuyor. Has sinema meraklılarını bir kez daha zevkten ürperterek... Günümüz Londra'sında amansız bir mafya hikâyesi anlatıyor film. Ama elbette İtalyan Mafyası değil: O çoktan demode oldu!.. Bu kez karşımızda çoktandır Batı başkentlerinde hüküm süren Rus ve hemen yanı başında, daha doğrusu karşısındaki Çeçen mafyaları var. Bir de, çok sözü edilen, ama pek konu edilmeyen Kürt mafyası. Filmin başında genç bir gangster, Kürt Azim'in berber dükkânında boğazı kesilerek vahşice öldürülüyor. Daha sonra bunun Rus mafyasının önde gelen ismi Semyon'un başıbozuk, kıyıcı ve üstelik 'nonoş' oğluyla yardakçısının marifeti olduğu anlaşılıyor. O sırada, yaşı 15'i aşmayan hamile bir genç kadın, kanlar içinde getirildiği hastanede, kendisi de Rus kökenli olan kadın doktor Anna tarafından ameliyata alınıyor. Bebek kurtuluyor, ama genç kadın ölüyor. Arkasında tüm başına gelenleri anlatan bir de günlük bırakarak... Alıp evine götürdüğü o defter, doktorun da başını belaya sokacaktır. Bu görkemli çağdaş suç ve ceza öyküsü, öncelikle son derece usta işi bir sinemayla anlatılmış. Bir saniye bile filmden kopmanız, perdeden gözünüzü ayırmanız mümkün değil. Bu büyüleyici anlatım içinde kitaplara geçecek kimi sahneler de var. Belki aşırı şiddet yüklü, belki çok kanlı olsa da: Örneğin Londra hamamındaki katliam bölümü gibi... Ama tüm usta işi kara filmlerde olduğu gibi, filmden arda kalan, şiddetten çok belli bir hüzün duygusu oluyor. Örneğin Rus gangsterini müthiş bir ustalıkla oynayan Viggo Mortensen'in kederli bakışları veya David Lynch oyuncusu Naomi Watts'ın bu kıyıcı erkekler dünyasına sevgi ve şefkat tohumları ekmeyi deneyen çabaları, yoğun bir duygusallık içeriyor. Filmin içerdiği güncellik de önemli. Yasa dışılığın, terörün, her türden örgüt ve çetenin cirit attığı, çeşitli 'mafya'ların mantar gibi çoğaldığı çağımıza soğukkanlı bir bakış atıyor film. Ve yeni bir yüzyılın başlarında, dünyamızın nereye gittiği üzerine sorular soruyor. Hem bir sanat eseri olmayı, hem de çağını ciddi biçimde sorgulamayı başaran sayılı filmlerden...

ŞARK VAATLERİ * * * *
(Eastern Promises)

Yönetmen: David Cronenberg,
Senaryo: Steven Knight,
Görüntü: Peter Suchitzky,
Müzik: Howard Shore,
Oyuncular: Viggo Mortensen, Naomi Watts, Vincent Cassel, Armin Müeller-Stahl, Jerzy Skolimowski/ Amerikan-Kanada-İngiliz ortak yapımı.
Haberin fotoğrafları