kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Kasım 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

PKK bizi terörize etti derhal silah bırakmalı

ECEVİT KILIÇ
ECEVİT KILIÇ
PKK'nın şiddet eylemlerine her zaman tavır alan Kürt siyasetçi Kemal Burkay yıllar sonra konuştu: "PKK, barışçıl ve şiddetsiz bir ortamda tartışılan Kürt sorununu sekteye uğrattı."..
Kemal Burkay, Kürt siyasetinin en önemli isimlerinden. 70 yaşındaki Burkay, Dicle Köy Enstitüsü ve Ankara Hukuk Fakültesi mezunu. Bir süre öğretmenlik ve kaymakamlık yaptı. Türkiye İşçi Partisi'nin Merkez Yürütme Kurulu'nda yer aldı. Komünist olduğu gerekçesiyle uzun süre cezaevinde yattı. 12 Mart 1971 darbesinin ardından yurtdışına çıkmak zorunda kaldı. Daha sonra çıkan afla birlikte yeniden Türkiye'ye döndü. Arkadaşlarıyla birlikte Kürdistan Sosyalist Partisi'ni (PSK) kurdu. Ancak 12 Eylül darbesiyle birlikte yeniden yurtdışına çıktı. Bir daha Türkiye'ye dönmeyen ve İsveç'te yaşayan Burkay, PKK'nın aksine her zaman silahlı eylemleri reddeden bir siyasi tavır aldı. Kürt sorununun kültürel ve siyasal temelde çözülmesi için mücadele etti. Burkay aynı zamanda edebiyatçı. Araştırma kitapları, romanları ve şiirleri 10'u aşkın dile çevrildi. Sezen Aksu'nun söylediği ve "Bir kedim bile yok" dizesiyle belleklere kazınan Gülümse şiirinin de yazarı. Burkay ile PKK'yı ve Kürt sorununu, DTP'nin kapatılması çabalarını konuştuk.

* Türkiye'de 12 askerin şehit edildiği Dağlıca baskınından sonra yaşanan gerilimi nasıl görüyorsunuz? Bu olay ister doğrudan PKK, ister PKK'nın içinde veya dışındaki bir başka el tarafından tezgâhlanmış olsun bir provokasyondu. Hatta provokasyon Şırnak'ta yedisi korucu, 12 köylünün bir minibüs içinde öldürülmesiyle başladı. Bu eylemleri Türkiye'deki ortamı gerdi. Bazı çevreler de yangına körükle gitti, kitleler galeyana getirildi ve Türkiye bir sınır ötesi operasyonun eşiğine getirildi. Eylemi tezgâhlayanlar bunu amaçlamıştı. PKK'nın bunu özgür iradesiyle yaptığı kanısında değilim. Çünkü PKK, tarihinin hiçbir döneminde kendi özgür iradesiyle iş yapmadı, yapamadı.

* Kimin iradesiyle yaptı? Abdullah Öcalan PKK'yı kurarken içinde bulunduğu ilişkiler hem Türkler hem de Kürtler için skandaldır, trajikomiktir. MİT, kuruluş aşamasında örgütü denetledi. Öcalan PKK'yı MİT'in güdümünde kurdu. Sonra İran'ın, ardından da Suriye istihbaratının denetimine girdi. Öcalan da Suriye'nin denetlediği Bekaa Vadisi'nde kalıyordu. Bu dönemde Öcalan'la birkaç kez görüştüm. Buna bizzat tanık oldum. Nitekim Uğur Mumcu bu işin peşindeyken cesaretini hayatıyla ödedi.

ŞİDDET KÜRTLERİN ALEYHİNE

* Peki kuruluş amacı neydi?
PKK ortaya çıktığı dönemde Kürt sorunu gündemdeydi ve oldukça kitlesel tartışılıyordu. Ama barışçıl, şiddetsiz ve siyasal yöntemlerle. PKK bunu sekteye uğrattı. Hatta Kürt sorununu terörize etti. Kürt politikasını kendi içinde çatıştırdı, aşiret kavgaları çıkarttı. Kurulduğunda zaten ilk önce diğer Kürtlere yönelik saldırılar gerçekleştirdi. Bizim de çok arkadaşımızı katletti.

* PKK olmasaydı Kürt sorunu nasıl bir seyir izlerdi? Kürt sorunu 1970'li yıllarda demokratik ve barışçıl bir şekilde tartışılıyordu. Bizim partimizin gösterdiği adaylar Diyarbakır ve başka yerlerdeki belediye başkanlıklarını kazandı. Türk sol hareketle paylaşım içindeydik, sendikalarda etkindik. Kürt sorununu PKK gündeme getirmedi. Ama şiddete yönelme Kürtlerin aleyhine oldu, yanlışa itti. PKK'nın estirdiği kör terör 12 Eylül darbesinin başlıca gerekçelerinden biri oldu. PKK Kürt sorununun içini terörle boşalttı. Geriye PKK ve onunla mücadele eden askerler kaldı.

* Bir süre önce bazı emekli generallerden "Kürt sorununda" hata yaptıklarına dair açıklamalar geldi... Demek ki kendilerini en vatansever bilen generaller de yanlış yapabiliyormuş. Bu yanlışlar topluma çok büyük bedellere mal oldu. Ama generallerin bugün de sorunun çözümü için dişe dokunur bir önerileri yok.