Bir ıska bir gol; hepsi bu!

Bu maçın kötü raporu şu: Beşiktaş, ' futbol kişiliğini' yitirmiş. Bu da şu demek: Şampiyonluğa inanmıyorlar, yüreklerini sahaya koymuyorlar. O büyük takım ruhu da yok.
Bu kötü rapora bir özel ilave daha: Ertuğrul Sağlam'ın futbol felsefesi sıradanlığa dönüşmüş. Tek düşünce kaybetmemek üzerine. Yani birinci hedef olması gereken 'kazanmak' ikinci hedef olmuş.
İlk 45'i analiz edelim:
1-Maça 4-3-1-2 gibi başlayan Beşiktaş, baskıyı yiyince tek santrforlu 4-1-4-1 gibi bir 'çorba sistemi' ne döndü. Bu düşünce yanlışının sonunda orta saha da yüksek top kaybı ile oynandı. (Golde İlhan Eker'in ıskasına kaleci Recep Bilir de eşlik etti. Bobo sadece boş kale önünde vurdu. Dikkat!)
2-İlk kez denenen Avcı'nın libero oynadığı sistemde savunmada sorun yoktu. Sorun orta sahada... Topa sahip olamıyor ve hücuma top çıkaramıyorsan sorun belli: Oyun kurucun yok. Markajda saklanan Delgado kaybolunca Beşiktaş da kayboldu. Çözüm basitti. O da Ricardinho'nun oyuna girmesiydi.
İkinci 45 dakika, antrenörlerin savaşıydı. Osman Özdemir'in Oftaş'ı risk alarak hücuma çıktı. Ertuğrul Sağlam'ın Beşiktaş'ı rakibin futbol düşüncesine karşı koydu. Büyük takım gibi oynamadı.

KAZANIRKEN KAYBETTİ
İkinci 45'i analiz edelim:
1-Beşiktaş çirkin futbola, yani skora sarıldı. Aslında kazanırken kaybetti!
2-Sağlam, maçın en kritik anında affedilmez antrenörlük hatası yaptı. Sakatlıktan yeni çıkan Tello'yu oyundan alarak doğru yaparken, yerine uzun sakatlıktan yeni çıkan İbrahim Akın'ı soktu. Sonra da hatasını düzeltmek için Ricardinho'yu son 15 dakikada oyuna aldı. Maç kontratağa dönmüşken Higuain gibi bir oyuncu neden çıktı? Son 10 dakikada Rico Paşa'nın futbol felsefesi sayesinde Beşiktaş hücuma döndü.

Mesaj: Beşiktaş sevdasını terk etmeyen taraftarlara bir sözüm var. Ulusal maç sonrasında yazdım, yanlış anlayan oldu. Bir daha yazıyorum. Daha geçen maç protesto ederek istemediğiniz Rüştü Reçber tek Beşiktaşlı olarak ve üstelik kaptan olarak Ulusal Takım'da oynadı. Beşiktaş'tan şampiyonluk istiyorsanız, bu, Reçber'in elleri sayesinde olacak. Anladınız mı! Bir sözüm de yönetime; "Nihat Kahveci'yi satan şampiyonluğu satar" demiştim. Aradan geçen yıllarda 30 milyon dolardan fazla para harcandı ama Kahveci'nin yeri dolmadı. Anladınız mı!