kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Kasım 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Deniz Pulaş ve Sarp Akkartal, beraber olmaya başladıktan üç gün sonra aynı evde yaşamaya başlamış.

Karnımda hâlâ kelebekler uçuşuyor

Tuluhan Tekelioğlu
10.11.2007
Sarp Akkartal
*Diğer mankenler biriyle beraberse onu insanların gözüne sokmaya çalışır. Deniz başka türlüdür. Öyle 'manken manken' dolaşmaz.
*Şuursuz bir iyimserle evliyim.
*Deniz, kızımızın doğumundan sonra çok televizyon seyreder oldu.
*Kendi ışığını kullanmasını bilmiyor.
*İnterneti bilmek istemiyor, mail adresini ben açtım.
*Tembel değil ama kendine yaratmayı çok sevmiyor.

Deniz Pulaş
*Belediyenin de haberi olsun diye evlendik.
*Çocuk doğduktan sonra biraz televizyona mahkum oluyorsunuz.
*Nehir bu kadar mutluysa bizi hep öpüşürken gördüğü içindir.
*Sarp kahvaltı yapmıyor. Tost hazırlayıp eline tutuşturuyorum.
*Hafta sonları motoruna atlıyor, dağlara gidiyor. Mutlu geldiği için anlayışla karşılıyorum.
*Sarp'ı, "Koca, adamım, Sarpolo" diye çağırırım.

"İşleri içinden çıkılmaz hale getirmemek lazım! Her şeyi olduğu gibi söylemek lazım! İnsan sever ve sonra sevgi biter." François Beigbeder'in Aşkın Ömrü Üç Yıldır kitabı, Fransız yazar Françoise Sagan'ın bu sözleriyle başlar. Evliliklerin yarısının boşanmayla bittiği ülkelerinde, Cumhurbaşkanlarının bile boşandığını gören Fransızlar, bu günlerde aşk, evlilik, birliktelik meselelerine yeniden kafa yormaya başladılar. Sadece Fransızlar mı, pek çok medeni ülke artık evliliği tartışıyor. Tam da bu dönemde Türkiye'de 'her şeye rağmen mutlu olmayı başarabilmiş insanlarla 'Her Şeye Rağmen İkimiz' başlığı altında konuşmak benim için çok anlamlı. Çünkü onların sayısı da ne yazık ki gittikçe azalıyor. Ünlü manken Deniz Pulaş ve bankacı eşi Sarp Akkartal çifti de o nadide çiftlerden biri. Küçük Nehir'in uyku saati biraz geçe kaydı, Sarp baba bankadan biraz erken geldi ve Deniz anne bütün bunları harika bir şekilde organize etti. Deniz'le Sarp iyi birer arkadaşmışlar önce. Hatta arkadaşlıkları zarar görmesin diye, aralarında oluşan elektriklenmeyi fark etmezlikten gelmişler... Ama aşk işte. Birlikte olma kararı alır almaz, peşinden hemen evlilik gelmiş. Evlendikten 10 ay sonra da Nehir. Nehir o kadar tatlı, girişken ve güler yüzlü ki, annesi Deniz, "Biraz daha genç olsaydım arka arkaya doğurabilirdim," diyor. Sarp'la Deniz karı-koca değil, iki sevgili gibiler. Deniz kendisinden beş yaş küçük olan kocası Sarp'a 'diri koca Sarpolo' diyor. Cihangir'deki evlerinde başlayan sohbetimiz, gecenin bir vakti Galata Köprüsü'nde bitti. Fotoğraf çekimi için uygun bir yer ararken, Kutup'un aklına uyduk, kendimizi Galata Köprüsü'nde bulduk. İyi ki de gitmişiz. Çiçekçinin ille de konu mankeni olsun diye elimize tutuşturduğu bir demet çiçek de bu güzel fotoğrafların gülleri oluverdi. Deniz Pulaş, "Hepimizin kocasıdır," diyor kocası için, "Herkese karşı sorumludur." Deniz'in bu sözlerinden sonra "Allah bütün koca arayanlara onun gibi birini nasip etsin," demekten

- Nereden geldi aklınıza, bir bankacıyla evlenmek?
- Deniz Pulaş:
Seçeneklerimi değerlendirdim, demek isterdim (ha ha ha). Tabii ki öyle bir şey olmadı. Havaalanında karşılaştık. Billur Kalkavan'ın arkadaşı olarak tanıdım. Biz defileye gidiyorduk. Seyahat boyunca, ne kadar akıllı, 'kafa çocuk' diyerek onların yanından ayrılamadım. Bir buçuk ay çok iyi arkadaş olarak devam etti.
- Sarp Akkartal: Önce arkadaştık ama, Deniz'e âşık olmamak mümkün mü? İçi çok başka.
- D.P: Yani içi beni, dışı seni yakar mı diyorsun? Dök içini, dök.
- S.A: Çok değişik ve güzel bir karakter.

DENİZ'İ ÖZLÜYORUM
- Deniz'i kocası olarak bize nasıl anlatırsınız?
- S.A:
Her karakterin hoş olduğu kadar negatif tarafları da vardır. Ama Deniz çok kendine özgü. Tembel değildir, kendine iş yaratmayı çok sevmiyor. Ancak iş verilirse, mükemmelliyetçi bir şekilde üstüne gider. Keyiflidir, pozitiftir. Dertlerin iyi taraflarını görmeyi bilir. Mesela Nehir'den sonra daha çok televizyon izler oldu. Sabahtan akşama kadar televizyondaki dizileri izliyor...
- D.P: Çocuk olduktan sonra biraz televizyona mahkum oluyorsun tabii. Nehir'i yatırdıktan sonra DiziMax'ler, ComedyMax'ler, Gray's Anatomie'ler vs. hoş diziler izliyoruz. Yerlilerden en çok Avrupa Yakası'nı seviyoruz. Aslında Nehir şimdi yeni yeni okula gittiği için üç saatlik boş bir zamanım kaldı. Bu zamanı kendim için kaliteli hale getirmeyi çok isterim ama yorulmuş muyum nedir, çok kendime bakamıyorum.
- S.A: Ben boş kaldığım zamanda motora bineyim, fotoğraf çekeyim, zamanımı iyi değerlendireyim derken, Deniz televizyon izliyor.
- D.P: Evcimenim. Evde rahat ediyorum. Mesele televizyon değil.
- S.A: Deniz'le vakit geçirmeyi çok seviyorum ve özlüyorum. Hafta içi sabah 08.00'den akşam 20.00'ye kadar çalışıyorum. Birbirimizi az görüyoruz. Mesela bu yüzden arada sırada Cihangir'de öğle yemeği kaçamakları yapıyoruz. Nehir doğduktan sonra, Deniz'le ikimizin daha çok birlikte olduğu zamanları arar oldum. Tanıştık, bir buçuk ay sonra beraber olmaya başladık. Beraber olmaya karar verdikten üç gün sonra aynı eve taşındık. Dört ay sonra evlendik, hemen kızımız oldu. Çocuk olunca, birbirimizi yaşayacağımız zamanımız olmadı!
- D.P: 'Adam bir kadına âşık olur, birdenbire ne olduğunu şaşırır,' gibi bir şey oldu. 35 yaşını geçtiğim için, galiba çocuk istiyorum aşamasındaydım. Tabiat ana bana öyle bir sinyal gönderdi. Sarp, çocuk isteyen kadın diye iyi ki benden kaçmamış. 'Flörtü uzatmadan hemen evlenelim de çocuğumuzla yaşayalım' dedik.

NİKAHIMIZA BİR GAZETE GELDİ

- Hayata bakışınız, duruşunuz, Türkiye'deki pek çok mankenden farklı. Onlar son erkek arkadaşlarına kadar, basında yer almak isterken, sizin Nehir doğana kadar evlendiğinizi dahi duymadık...
- D.P: Mankenliği sadece mesleğim olarak gördüm. Bu yüzden Sarp'ı kamuoyuna tanıştırma gibi bir derdim zaten olmaz. Beraber yaşıyorduk, bir de bundan belediyenin haberi olsun diye Beyoğlu Evlendirme Dairesi'ne gittik, imzayı attık. İmparator gazetesi geldi bir tek! Eski magazincilerden Cemil Abi vardı. Evleneceğimi duymuş, gelmek istedi. Nikâh fotoğraflarımız sadece İmparator gazetesinde çıktı.
- S.A: Anne, babalar nikâhtan sonra tanıştılar. Her şeye rağmen ikimiz

Haberin fotoğrafları