kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Kasım 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Kovboy olmak veya kasabasında yaşamak

Başbakan, Kuzey Irak'a yönelik operasyon çağrılarına "Kovboy değiliz" diyerek cevap verdi.
Evet, hükümet son derece başarılı bir diplomasi yürüterek hem PKK'yı yalnızlaştırdı, hem Kuzey Irak yerel yönetimini, hem de Irak hükümetini hizaya getirdi.
Bunu yaparken dünyanın bütün büyük güçlerinin desteğini de sağladı.
Bu önemli bir adım.
Topraklarını savunmaya kararlı bir ülke görüntüsü verirken, saldırgan, tacizci bir ülke görüntüsü ortaya çıkmadı.
Ancak bu yeter mi?
Sadece yurtdışına kovboy olmamak kafi mi?
Türkiye'nin kendi içinde de kovboy olmasa bile kovboy kasabası uygulamalarından vazgeçmesi gerekmez mi?
Evet, Avrupa Birliği reformlarıyla bölgede önemli değişikliklere imza atıldı, Kürtçe dilinin önündeki engeller önemli ölçüde aşıldı.
Ancak uygulamada hâlâ sorunlar var.
Yazışmalarında Kürtçe kullanan kimi yerel yöneticiler için açılmış davalar var.
Yani siz bir yazı yazarken Kürtçe'ye atıfla x, w harflerini kullanırsanız suç olabiliyor, İngilizce'ye atıfla aynı harfleri kullanırsanız suç olmuyor.
Bu absürt bir yaklaşım.
Bu tıpkı 301 uygulamasında olduğu gibi, hak ve özgürlüklerin sınırlı kullanılmasına yönelik bir eğitim sürecinden geçmiş yargı sisteminin yaklaşımı.
Oysa, yargı birey hak ve özgürlüklerini korumanın ve genişletmenin en önemli aracıdır.
Eğer, şiddetin bu topraklardan bir daha geri dönmemek üzere silinip gitmesini istiyorsak, Kürt kökenli yurttaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin de savunucusu olmamız gerekir.
Daha doğrusu, olaylara hak ve özgürlükler açısından bakıp, kişilerin etnik ve inanca dayalı özelliklerinden bağımsız bir tavır almayı geliştirmemiz gerekir.
Gençlerin dağa çıkmasını önlemek istiyorsak, hak ve özgürlüklerini kullanmalarını yerliyersiz sınırlamamalıyız.