kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ENTELEKTÜELLER İLK KEZ KİTLE GAZETESİNDEN ZEVK ALACAK "Kesinlikle Yeni Yüzyıl ya da Radikal kulvarında değiliz. Biz entelektüelleri ve kitle gazetesini bir araya getireceğiz. İlk defa entelektüeller bir kitle gazetesinden bu kadar zevk aldıklarını görecekler."

Türkiye tehlikeli bir dönemeçte, bu süreçte sesimizi çıkarmalıydık

ŞİRİN SEVER
04.11.2007
Yeni bir gazete çıkarmak için Hürriyet gazetesinden okurlarına veda eden Ahmet Altan, ilk kez ve çok iddialı konuştu: "Gazetecilik artık göstermekten ziyade saklıyor! Diğer gazeteler çok zorlanacak çünkü medyanın sakladığı her şey Taraf gazetesinde olacak, biz bu gazeteyi bunun için çıkartıyoruz..."..
- Hayırlı olsun. Ne zaman çıkıyorsunuz?
- Eğer teknik bir problem olmazsa ayın 12'sinde, problem olursa ayın 19'unda.

- Hayatınız çok mu tekdüzeydi, heyecan mı arıyorsunuz?
- (gülüyor) Ben yeni bir romana başlayacağım... Romanın içinde bir cinayet var. Bu cinayetle ilgili bazı sorunlarım var çözmem gereken... Cinayeti çözene kadar bir gazete çıkartalım dedim.

- Çok güzel! Ama sahiden niye kaşındınız, sorabilir miyim?
- Aslında bunun taliplisi ben değildim, Başar Arslan çok istiyordu. Sürekli "Şöyle çok dürüst, çok prestijli bir gazete yapsak," diyordu. Bir şekilde bu gazeteyi ona 40. yaş hediyesi gibi yapacağız, yani 40 yaşına gelince bir gazetesi olacak!

- Bu kadar basit mi yani?
- (Gülüyor) Şimdi şöyle bir şey var tabii ki: Bütün tarihe baktığında, toplumların geçtiği bazı çok hayati virajlar, dönemeçler vardır. Ya o dönemeci dönerler ya da dönemezler, uçuruma yuvarlanırlar. Türkiye de bir şekilde tarihin önemli dönemeçlerinden birine geldi. Bir yanda dünyanın bir parçası olmak, saygıdeğer ve önemli bir toplum olarak yerini almak, gelişmek, özgürleşmek, zengin olmak yolu ve ihtimali var. Bir yanda da kan ve bataklığa dönmek, baskıların, kavgaların arasında yok olmak! Bu dönemeçte Türkiye'nin yeni ve aydınlık yola doğru gitmesini teşvik edecek güçlere ihtiyacı var toplumun. Ama kanlı bataklık olarak kalmasında çıkarları olanlar da var. Bu açıdan bizim için tehlikeli bir zaman. Doğrusu, burada yerimizi almak istedik.

BÖYLE KAHRAMANLIK OLMAZ
- Yani ne yapacaksınız?
- Eski alışkanlıkları kıracak; yeni bir tarzda, yeni laflar söyleyecek birilerine de ihtiyaç var. Birçok insan daha doğru, gerçek, dürüst bakışlara ve olayların iç yüzünü öğrenmeye ihtiyaç duyuyor. Bu her zaman gerçekleşmiyor Türkiye'de. Medyanın içinde birçok insan savaşın, kıyımın, baskının Türkiye'nin geleceğini karartacağını görüyor ama medya bir müessese olarak çok kışkırtıcı ve halktan ziyade Ankara'ya bakıyor. Mesela sürekli savaştan söz ediyorlar, bu savaş toplumsal, ekonomik, dış ve iç politika olarak ne anlama gelecek, bunu çok anlatmıyorlar. Öyle korkunç senaryolar çıkabilir ki karşımıza... Ve olaylar oraya doğru çekildiğinde öfke ve intikam isteği yükselebilir. Çünkü gençler, çocuklar öldüğünde bir halkın canı acır ve canı acıdığında bunu yapabilir. Birileri bu öfke ve intikam isteğini kullanarak o toplumu çok korkunç sonuçlara da götürebilir. Önce kime kızmalıyız sorusunu sormak lazım. İki, niye hep çocukların öldüğü bir ortamda yaşıyor Türkiye? Bugün öyle bir ortama getirdiler, öyle anlatıyorlar ki, PKK ve Barzani ortadan kalkarsa her şey hallolacak! PKK ve Barzani yoktu ama Kürt ayaklanmaları hep vardı. Demek ki sorun askeri değil. İnsanlara şunu anlatmak istiyoruz; her kararın bir bedeli var. Bir insan kahramanlık yapmak istiyorsa bunu kendi hayatı üstünden yapmalıdır, çocukların hayatı üstünden değil.

BİZ SES ÇIKARTACAĞIZ
- Entelektüel vicdanı olan bir gazete olacaksınız yani?
- Entelektüel veya değil, bu vicdanı olan bir gazete olacak! Biz bu gazeteyi insanları savunabilmek ve koruyabilmek için çıkartıyoruz. Yaptığımız ilk toplantıda şöyle dedik; insanlara kötülük etmeyin, hakkında yazı yazdığınız herkesin akrabanız olabileceğini düşünün ve ona göre yazın, düşmanlık etmeyin, kimseyle alay etmeyin. En basitinden, kadınların fiziksel özellikleriyle ilgili o kadar can acıtıcı şeyler yazılıyor ki, ayıp! 'Bu gazete beni korur,' demelerini, buna inanmalarını istiyoruz.

- Türkiye zor bir süreçten geçiyor, sağduyulu seslere ihtiyacımız var. Bu sessizliği ortadan kaldırmak için mi varsınız özet olarak?
- Biz bu sesi çıkartırız! Zaten biz bu sesi çıkartmak için gazete yapıyoruz. Bir insan niye gazete yapar ki? Bunun bir amacı var; Babıali bazı kelimeleri eskitti, dürüstlük gibi kelimeleri eskitti. 'Biz dürüst gazeteciyiz' deyince kimse inanmıyor artık. O kadar çok söylediler ve o kadar yalan çıktı ki! Onun için 'Biz dürüstüz,' demeyeceğiz ama dürüstlüğü yeniden değerli hale getireceğiz.

- Peki bu sesi çıkarmak için yayın yönetmeni olmanız mı gerekiyordu?
- Bunu da açıklayayım; biz birlikte kuruyoruz gazeteyi ama genel yayın yönetmeni Alev Er'dir. Bir kere şunu söyleyeyim, Alev'in gazetecilik yetenekleri bende yok, kimsede de yok! Ben Alev Er kadar yaratıcı ve zeki bir gazeteci görmedim. Bu gazetenin en büyük kazançlarından biridir Alev Er...

- Bir gazete taraf olmalı mıdır, olmamalı mıdır? Gazetelerin varlık nedeni tarafsız olmak mıdır, ne düşünüyorsunuz?
- Dürüstlükten yana taraf olduğun zaman, olaylar karşısında tarafsız olursun. Nedir tarafsızlık? Bir olayın gerçeği neyse, nasıl olduysa, onu olduğu gibi anlatmak. Bak biz bundan yana tarafız! Diğer gazetelerin sakladığı haberleri koyacağız ortaya, biz bundan tarafız. Çünkü gazetecilik aslında göstermekten ziyade saklamakta! Biz saklamayacağız ve diğer gazeteler de zorlanacak çünkü medyaya da bir lafımız var: Biz çıktıktan sonra saklayamazsınız! Sizin sakladığınız her şey Taraf gazetesinde olacak, bu gazeteyi bunun için çıkartıyoruz.

- Bu laflarla çıkan pek çok gazete gördük... Bu iddianın nedeni ne?
- Her gazete onu yönetene benzer! Gazetenin içinde böyle bir elektrik akımı vardır. Tembel bir adam gazeteyi yönetiyorsa herkes tembel olur; kapıcısı ve çaycısı bile... Biz kendimiz gibi bir gazete çıkartacağız. Nasıl olduğumuz da çok gizli değil, Alev'le ben yaşlı adamlarız artık, nasıl olduğumuzu anlamak için geçmişimize bakmak yeter. Biz kendimiz gibi bir gazete çıkartacağız, biz dediğimizi de yaparız, hep yaptık!
Haberin fotoğrafları