kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
İnan baya üzüldüm kardeşim. O kocaman adam günde en fazla 125 gram et yiyebiliyormuş. 125 gram ne ki? Olsa olsa iki kalem pirzola.. Doktorlar fazlasını yasaklamış. 125 kiloluk adama yapılacak işkence mi bu? Bi tane Fransız baş ahçı.. 6 tane ahçı yardımcısı.. Bi tane çeşnicibaşı.. Efendim, bu ahçıyı, yardımcılarını, çeşnici başıyı ve heyetteki diğer bi sürü yardımcı zevatı taşısın diye 6 tane uçak, 117 otomobil, ayrıca 18 kamyon.. Otelde de 120 oda.. Bu kadar gürültü patırtı bu kadar debdebe, tantana... Sonunda günde 125 gram ete talim et. Vallahi "Adaletin Batsın Dünya" yani.. Bilirsin benim bitkilere ilgim vardır. Doktorların çözemediği bazı şeylerde bitkiler işe yarayabilir. Acaba diyorum yarın Suudi Sefareti'ne gitsem de desem ki "250 gram katır tırnağına bi tutam eşekotu katıp iyice macun haline getirip Kral Hazretlerinin..."
Ama olmaz onlar bu gibi işleri benden çok daha iyi bilirler ve mutlaka denemişlerdir. Ama Abuzittincim bizim bazı gazetelerin de Kral Hazretlerine yazdıkları çok ayıptı doğrusu.
Hani mesela, madalya verdik ya. Niye vermişiz? Geçen sene yeğeni gelip İstanbul'da düğün yapıp 2 milyon dolardan fazla para harcamadı mı kardeşim?
Meseleye ülke ekonomisi açısından bakacan. Kraliyet ailesinin daha evlenecek bi sürü yeğeni meğeni, amca cocuğu elbette vardır. Her bi düğünden 2 milyon gelse.. Bak bizim Cumhurbaşkanımız da köşkü yeni baştan onartıyor. O masraflar çıkar fena mı? Meclis'in yeni kütüphane binası inşaatı da çıkar..
Bana para bırakan Arap bin yaşasın. Adamları onore et.. Madalyanın lafı mı olur tak boynuna gitsin. Sonra bi de şu var. Belki de bu madalya tarihi bi olaydan dolayı bi jest için verildi. Biliyorsun, Kral Hazretlerinin dedesinin dedesinin başını, bizim dedelerimizin dedesi, İstanbul'da, hafifçe "kaidesinden" ayırmıştı. Bu madalya "Kusura bakmayın.. O zaman bi yanlış anlama, iş aceleye gelmiş.." filan gibilerden bi gönül alma da olabilir. İlerde devlet arşivleri açıldığında bunları öğreniriz.
Fakat şu konuda Kral Hazretlerine ben de içerledim doğrusu. Başbakan senin kaldığın otele ziyaretine gelmiş. Tam o saatlerde, yeğenlerinden biri Paris'te, A380 mi ne, o Dünyanın en büyüklerinden, 800 kişilik uçaklardan bi tanesini kendisi için özel sipariş veriyor. Sen de mutlaka, bizim Başbakanımıza yeni bi uçak alınacağını biliyorsundur. Alınması düşünülen uçağın gazetelerdeki resmini de görmüşsündür. Ben saydım, 9 tane penceresi olan ufak bi uçak.. Adam yeğenine der ki "Almışken bi uçak da kadim dostumuza al." Madalyaya karşı sen de bi jest yap di mi ya.. İlla 199 pencereli Airbus olması gerekmez. Mesela diyelim 79 pencereli mütevazı bi uçak.
Yani üzüldüm Abuzittincim.. Böyle bi uçak petrolden yılda 300 küsur milyar dolar basan biri için ne ki? Valla havada açılır kapanır pencerelileri bile O'nun için simit parasıdır!
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş