kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Kasım 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Şeffaflığın kısa tarihi

Biz "şeffaflığa" vurgu yapmıştık.
Başbakan'ın ABD gezisi, sınır ötesi operasyon gibi konularda "Meclis'e, muhalefete bilgi verilsin" demiştik.
Bülent Arınç da "şeffaflık" diye sesini yükseltti.
"Olup bitenler, bazı resmi açıklamalar" konusunda şeffaflık.
(Yayın yasağı nedeniyle ayrıntıya girmiyoruz.)
Bülent Arınç'la pazartesi akşamı konuştuk.
Dedi ki:
- Bir mücadele veriliyor... Askerin, polisin, korucunun ocağına ateş düşüyor... Tartışma açılıp onlara saygısızlık edilmesin, terörle mücadeleye zarar verilmesin ama...
"Ama" nın gerisi şöyle:
- 1980'den bu yana izlenen politikalar tartışılsın.
- Tartışma dillerde sakız olmasın, açıkta yapılmasın ama kendi içlerinde tartışsınlar.
- Hükümet ve mücadeleyi yürütenler oturup, tartışsınlar.
Ve söz Fikret Bila'nın yazı dizisine geldi.
Bülent Arınç:
- Eski komutan diyor ki "şuralarda hata yaptık." Öyleyse bunlar konuşulmasın mı?.. Kahve köşelerinde mi konuşulsun?.. Yetkililer bir araya gelip konuşsunlar... Tabii, Meclis hiç ihmal edilmeyecek yer.
Bülent Arınç:
- TBMM, gazi Meclis'tir... Meclis'e zaman zaman bilgi sunulması anlamlıdır... Meclis'in üstünlüğü bakımından yararlı olur.
- Askeri mücadeleyi küçümsemem... Mücadeleyi yürütenlerin yıpranmasını hiç istemem... Ama şeffaflıkta yarar var.
AK Parti "3 hükümet" kurdu. Önce Abdullah Gül ve sonra da "2 kez" Recep Tayyip Erdoğan.
3 hükümetin programında da "şeffaflık vurgusu" var.
AK Parti "kendi içinden Cumhurbaşkanı çıkardı."
Abdullah Gül'ün daha 1.5 ay önce TBMM'nin yeni yasama dönemini açış konuşmasında yine "şeffaflık vurgulandı." Ama "hani, nerede şeffaflık."
Bülent Arınç'ın "söylenecek çok söz var ama susuyorum" cümlesinin altını çiziyoruz.
Konuşsa sanırız "kral çıplak" deyiverecek.