kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Kasım 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Hakan Ural, ‘yakışıklı çocuk’ imajından kurtulmak istediğini söyledi: Rol için 20 kilo da alırım, çirkin adamı da oynarım!

Mesleğimin hamalıyım çaycı rolü bile oynarım

Uzun bir ara verdiği oyunculuğa 'El Gibi' dizisiyle geri dönen Hakan Ural, "İyi oyuncularla, iyi projelerde yer almak istiyorum" dedi: Mesleğimin hamalıyım, eşek gibi çalışırım. İcap ederse 10 dakikalık bir rolde çaycıyı bile canlandırırım..
Oyunculuğa çocuk denecek yaşta başlayıp, bugüne dek 44 dizi ve sinema filminde başrol oynayan Hakan Ural, uzun bir aradan sonra atv'nin yeni dizisi 'El Gibi' ile ekranlara döndü. Türkiye'de starlık sisteminin 10 yıl önce bittiğini öne süren Ural, "Ben jön değilim, her rolü oynarım. Kendimi gösterme çabasında değil, iyi projelerin peşindeyim. İyi projede 10 dakikalık çaycı rolüne bile varım" dedi. Piyasada havai fişek gibi patlayıp sönüveren yıldızların olduğunu vurgulayan Hakan Ural, oyunculuk hedeflerini ve özel hayatına dair merak edilenleri anlattı.

* 'El Gibi'de bugüne kadar oynadıklarınızdan farklı bir roldesiniz...
Evet, 'Yiğit' rolü kesinlikle farklı. 150 dizinin çekildiği bir rekabet ortamında eli ayağı düzgün bir karakter gibi geldi bana.

YANLIŞ İŞ YERLERDE SÜRÜNDÜRÜR

* Galiba ilk kez bir projede başrolü paylaşıyorsunuz. Yılların Hakan Ural'ı olarak 'tek başrol oynarım' gibi takıntıları aştınız mı?
Ben hiçbir zaman böyle bir diretmede bulunmadım ki! Benim için rol önemli. Jön değil, oyuncu olduğumu iddia ediyorum. Ekran er meydanı gibidir; iyi ya da kötü oyuncu olduğun zaten ortaya çıkar. Benim o konuda kendime güvenim var çünkü hiç küçümsenmeyecek bir geçmişim var. Bugüne kadar birçok nedenden dolayı işime dört elle sarılamadım ama çok şükür belli bir standartı korumuşum.

* Artık mesleğinize dört elle sarıldınız mı?
Oyunculuğun egoizmi içinde değilim; iyi rol yapmak istiyorum. Gerçekten insanlara geçecek, beni de tatmin edecek rollerin içinde olma çabasındayım. 'Ben ben' diye bir kompleksim yok. Zaten sinemada da televizyonda da hiç kimse bir işi tek başına götüremez.

* Starlık sistemi çöktü mü yani?
Artık hiç ismini bilmeğimiz birileriyle kaliteli işler yapılmaya başladı. İyi oyuncu iyi projeyle buluşursa 'ballı kaymak' oluyor. Sen istersen Alain Delon kadar yakışıklı ve çok iyi bir oyuncu ol; yanlış bir işe girersen yerlerde sürünürsun. Kötü projeyi tutturamazsın!

* Bir diziyle yıldızlaşan oyuncular için ne düşünüyorsunuz?
Evet günümüzde böyle isimler var. İyi bir proje oluyor ve bir projede parlıyorlar. Hep öyle gidecek sanıyorlar ama bu işler o kadar da kolay değil.

BEDELLERİNİ ÇOK AĞIR ÖDEDİM

* Bir yapımcı size 'Gel kardeşim, ben bir Hakan Ural dizisi yapacağım' dese, kabul etmez misiniz?
Asla kabul etmem. İcap ederse çok saygı duyduğum yönetmen ve yapımcıların projelerinde gider bir çaycıyı da oynarım 10 dakika. 'Avrupa Yakası'nda ya da 'Kurtlar Vadisi'nde minicik de olsa düzgün bir rol içinde olurum. İnsanların saygı duyacağı, beğeneceği projeleri seçerim. Erol Avcı, Osman Sınav gibi insanlar beni çağırdığı zaman, koşarak giderim.

* 17 yaşında ünlenmiş biri olarak 'şöhret sarhoşluğu'nu nasıl yorumluyorsunuz?
Bu tamamen alt yapı ve görgüyle alakalı. Altyapısı sağlam biri, şöhretin olumsuz yanından etkilenmez. Seni o noktaya getiren insanlara saygı duyup, ilgileneceksin. Büyüdükçe daha mütevazı olman lazım. İnsanların ruh halini analiz etmen gerekir...

* Siz 'şöhret sarhoşu' olmuş muydunuz?
Popülerliği çok üstte yaşamış biriyim. 'Hata yapmadım' demiyorum ama bunun bedellerini de çok ağır ödedim. Yine de kendimi hiç bozmadım. Bu mesleği hâlâ yapabiliyorsam bu yüzdendir. Atlattığım badirelerden ve 35 yaşından sonra huzuru önemsedim. Eşek gibi çalışan, işine aşık bir adamım. Artık 'Nasıl iyi projelerin içinde olabilirim?' arayışındayım. Öğrenmenin yaşı yok; Tolga Çevik'den, Yılmaz Erdoğan'dan neler öğrenebileceğime bakarım.

HİÇ 'KÖTÜ İNSAN' OLMADIM Kİ!

* Bugüne dek Hakan Ural olarak bir imaj problemi yaşadınız mı?
Çok snob, ulaşılmaz, işleri üçüncü plana itmiş bir adam olarak yansımışım. Kendimi de bunun için sorguluyorum. Eski evliliğimde (Sibel Can) eşim de çok popüler olduğu için belki onu taşımanın verdiği güçlükten dolayı sinirli ve sert bir duruş yaratmış olabilirm. 21 yıldır bu piyasadayım, kimseyi kırmamışımdır. Bir kişiyi mutlu ettiğim zaman dünyalar benim olur. Para ve şöhretin önemi yok.

* Bir dönem çok medyatiktiniz. Bu durum mesleğinize zarar verdi mi?
İster istemez çok göz önünde olduk. Bir takım insanlar bilerek yıprattı. Bir dedikodu ağı vardı ve yaşadıklarımın aktarılma biçimi, bana zarar verdi tabii. Art niyetli insanlar mesleğime, ekmeğime zarar verdiler. Televizyon yöneticileri de önyargılara maruz kaldı. 'Hakan' deyince karşındaki burun kıvırırsa, bu bile yeter. Biz bilincinde olmadan hatalar yapmışız ama kötü insan olmamışız ki!

* Yanlış anlaşıldığınızı mı söylüyorsunuz?
Çok genç yaşta tanınmış, ağır sorumluluklar almış, önemli badireler atlatmış biri olarak; farkında olmadığım bir duruştan dolayı yanlış anlaşılmış olabilirim. Ama ben işine aşık, sıfır kompleksli bir adamım. Oyuncu olarak başarılıyım ve bu konuda mütevazı olamam. Mesleğimin hamalıyım! 'Güzel çocuk', 'yakışıklı çocuk' imajını kırmak istiyorum. Çirkin adamı da oynarım, kafamı da sıfıra vururum, kaşlarımı da kazırım. 30 kilo alır, 20 kilo zayıflarım!

* Kimlerle oynamak istiyorsunuz?
Kendimi geliştirme gayreti içindeyim. Haluk Bilginer, Yılmaz Erdoğan, Tolga Çevik'le oynamak istiyorum. Ben bu işe başladığım zaman sakalım yoktu; sette büyüdüm. Bu meslekte ölene kadar öğrenmek var. Bir proje yakalamama bakar. İyi proje yakaladığımda, bir daha kimse aşağı çekemez!