kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Kasım 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

10 Kasım'da Atatürk'ü soruşturan Cumhuriyet Valisi!..

Haberi Sabah Edirne muhabirleri 10 Kasım'da geçti.. Edirne Valisi "Soruşturma sonunda tam olarak neyin ne olduğunu anlayacağız" demişti..
Soruşturmayı açtıran Keşan Kaymakamıydı. Vali, Kaymakamın arkasında duruyordu..
Peki soruşturma neydi?..
İlçedeki bir kompozisyon yarışmasında ikinci olan yapıtta, son Osmanlı Padişahı Vahdettin'in adı verilmeden, hain olduğu ima ediliyordu. "Güneş" rumuzu ile yarışmaya katılan ve ikinci olan bu öğrenci kimdi?. Bu yazı nasıl yazılmıştı?. Bir ilkokul öğrencisine bu fikirler nasıl aşılanmıştı?..
Edirne Valisi, Keşan Kaymakamı, bizahmet, kompozisyonun yazıldığı Yekta Baydar ilkokuluna, ya da evlerine, işlerine yakın herhangi bir okula gitselerdi, kapıdan girer girmez, duvar boyu Atatürk'ün Gençliğe Hitabını göreceklerdi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın tüm okullara asılmasını mecburi kıldığı, ezbere bilinen konuşma..
"Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler."
"Hıyanet içinde bulunan, kişisel menfaatlerini istilacıların siyasi emelleriyle birleştiren" iktidar sahibi derken kimi kast ediyordu Atatürk acaba?..
O nutuk oraya süs olsun diye mi asılmıştı?.
Keşan Kaymakamı, Edirne Valisi, bu ülkenin entellerince "Resmi tarih" diye kirletilen, küçültülen, aşağılanan Kurtuluş Savaşı'nı, Cumhuriyet'in kuruluşunu, Atatürk'ü aynen böyle okuyarak yetişen çocukların şimdi öğrendiklerini anlatmalarından rahatsızlık duyuyor ve soruşturma açtırıyorlardı.
Neden böyle yaptıkları da, bu haberi veren gazetelerin birinci sayfalarındaki bir resimde vardı.
Artık coşkuyla geçen 10 Kasım Atatürk'ü anma gününde yeniden ağlatan, gününün en acıklı resmiydi bu..
Suudi Arabistan Kralı Abdullah, kaldığı oteldeki odasını, Suudi Arabistan başkentine çevirmiş, oturduğu koltuğun arkasına kendi resmi ve ülkesinin bayrağını asmış ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını oraya, ayağına çağırmıştı. Türkiye Cumhuriyetini, Türk Halkını ve Türk Devletini temsil eden Abdullah Gül, daha dün Türkü sırtından vuran Arabın ayağına koşa koşa gitmişti.
Televizyonlarda milleti mest eden İş Bankası reklamında Atatürk, bugün hakkında soruşturma açtırılan Cumhuriyet Çocuğuna "Gül yetiştirmek zordur" derken, hem de Cumhuriyetin ilan edildiği gün doğan Gül, herkesin gayet iyi bildiği amaçlarla, ayağına gittiği çöl bedevisinin yanına ilişip resim çektiriyordu. Hem de 10 Kasım günü, Devlet Şeref Nişanı verdiği Arap Kralının otel odasında, dizinin dibinde..
Edirne Valisinin yaptığı azdı..
Aslında "Güneş" rumuzlu minik öğrenci değil, Atatürk'ün kendisi, Anıtkabir'de yattığı yerden kaldırılıp Gençliğe Hitap'taki o zararlı sözlerinden dolayı yargılanmalıydı.