kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Kasım 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Büyükanıt: Hiçbir şey için geç kalınmış değil

OKAN MÜDERRİSOĞLU
OKAN MÜDERRİSOĞLU
"Görev verilirse birliklerimize kısa süreli bir ikazdan sonra operasyon yapabiliriz. ABD'den henüz istihbarat gelmedi. Dilerim operatif istihbarat olur" "Basın terörle mücadelede en büyük dayanağımız. Tanktan toptan daha önemlidir. Suriye'de sonuç almamızdaki en büyük etkenlerden biri basındır" ..
Silahlı Kuvvetler, Kuzey Irak'a yapılacak operasyon için "son emre" kilitlendi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, "Görev verilirse askeri birliklere kısa süreli bir ikazdan sonra operasyon yapabiliriz" dedi. Org. Büyükanıt, gazetelerin Ankara Temsilcileri ile dün 2 saat süren sohbet toplantısı düzenledi. Beyaz Saray'daki görüşmelere katılan Genelkurmay 2. Başkanı Org. Ergin Saygun'un yanı sıra, Genelkurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Salih Zeki Çolak'ın da katıldığı toplantının amacını, "Terör, sınır ötesi harekât, Dağlıca olayı ve terörle mücadelede basının rolü" başlıkları ile açıklayan Org. Büyükanıt, şu mesajları verdi:

* TARİHİ EMİR BEKLENİYOR: Sınır ötesi harekât yetkisi veren tezkerenin Meclis'te kabul tarihi 17 Ekim 2007, Resmi Gazete'de yayımlandığı tarih 19 Ekim. 24 Ekim'de Başbakanlıkça, yapılacak olası harekâtla ilgili tekliflerimizin neler olacağı resmen Genelkurmay'a soruldu. Biz, 1 Kasım'da görüşlerimizi Başbakanlığa ilettik. Eğer operasyon yetkisi verilecekse, bu hükümet direktifine dönüşüp bize gelecek. Şu anda yetki hükümette. Eğer harekâtın gerekli olduğuna inanırlarsa, "Şu çerçevede, şu kısıtlı operasyon yapılır" denecek. Askeri birliklere bir görev verildikten sonra kısa süreli bir ikazı müteakip operasyonu yapabiliriz. Geldiğimiz nokta bu. Konjonktür müsaitse büyük çaplı operasyon başarılı olabilir.

* GEÇ KALMADIK: "Asker hükümetten yetki istedi. Hükümet ayak sürüyor gibi bir spekülasyon var..." sorusu üzerine, "Hayır, öyle bir şey yok. Hayatta felsefe olarak bir yaklaşımım vardır. "Hiçbir şey çok geç kalmış değildir." Mümkün olsa sorunlar diplomasi ile çözülse. Çözemediğimiz zaman elinizde kullanacağınız argüman asker.

* OPERASYONUN ÇAPI: Şubat ayında ABD'de bir şey söyledim. "Sırf operasyon yapmak için operasyon yapılmaz." Askeri gerekçeleri ve hedefi olmalı. İş olsun diye, "Ben birazcık operasyon yapayım" diye operasyon olmaz. "Nokta, nokta olmayan" demiyoruz. Bizim kafamızdaki şey, ciddi bir hedefe yönelik operasyondur. Aldığımız yetkinin çerçevesine bakacağız. Her harekâtın bir sınırlaması vardır. O harekâtın politik, diplomatik yansımaları vardır. Bunlara bakıp gereken kararı verirsiniz.

* ÜÇLÜ SİSTEM KURULDU: ABD ile aramızda üçlü sistem kuruldu. Ralston'dan kalan bir kötü imaj var kafamızda. Bu nedenle bu hiçbir zaman bir mekanizma değil. Olası bir harekâtın icrasında operasyonel bir sistemdir. Harekât olduğunda sınırın ötesinde Amerikan uçakları uçuyor, başka devriye gezenler oluyor. Bunu koordine etmeden yaparsak, istemeden birbirimizle çatışırız. "İstihbarat akışı başladı mı?" derseniz, Daha yeni... "3 kişi terörü bitirecek deniyor." (Tebessüm ederek) biz boşuna zaman kaybetmişiz o zaman. 3-4 kişi bulsaydık, bu iş bitmişti yani.

* OYALAMAYA TAHAMMÜL YOK: Türkiye'nin, Beyaz Saray'daki görüşmelerde işlediği temaları biliyorum. Ergin Saygun Paşa'dan bilgi aldım. Oyalamaya karşı üslup kullanıldığını da biliyorum. Ama bu nasıl gerçekleşecek, gerçekleşecek mi? Şu anda tahminde bulunmam mümkün değil.

* OPERATİF İSTİHBARAT TANIMI: ABD'nin istihbaratı Irak'ın kuzeyiyle, PKK ile ilgili. İstihbaratın kapsamı ve zamanı konusunda bir çalışma yapılacak. Zamanlı istihbarat çok önemli. İstihbarat operasyona yarayacak şekilde olmalı. Dilerim söylenen gibi çıkar, operatif istihbarat çıkar. İstihbarat operasyon için olur, turşu kurmuyoruz.

* DAĞLICA'NIN PERDE ARKASI: 21 Ekim gece yarısı 3 koldan saldırı oldu. Çatışmalar aralıklarla 36 saat sürdü ve maalesef 12 askeri kaybettik. 8 personelle de irtibatımız kesildi. Birlik Dağlıca'daki normal bir piyade taburu. Taburun kendine saldırmadılar, hududa yakın bir yerde o taburun emniyetini sağlayan bir unsura saldırdılar. Onun bir küçük unsuru da hemen orada bir yerde. "Bu 8 er ne olacak?" diyenler var. O erler geldikten sonra bir idari soruşturma yapıldı. Saldırıya uğrayan bütün insanlarla görüşülüyor. Bu soruşturmadan sonra ortaya bir resim çıkacak. Bu 8 eri hemen suçlu ilan etmek kadar yanlış bir şey olmaz.

* KÖSTEBEK İDDİASINA YANIT: Bu konuda bana ulaşmış bilgi yok. Mehmetçiklere, doğduğu yer mülahazasıyla onlara şüphe ile bakmak tehlikeli ve yanlış. Biz etnik kökene bakan insan değiliz. Benim için Diyarbakırlı, İstanbullu hiç fark etmez. Hepsi Mehmetçiktir o güvene sahibiz. 'Mehmetçikle terörle mücadele olur mu?', 'Kurtuluş Savaşı'nı o Mehmetçik kazanmadı mı?' TSK'yı profesyonel yapsak savunma bütçesi ikiye katlanır.

* BASININ ROLÜ: Basın terörle mücadelede en büyük dayanağımızdır. Tanktan toptan daha önemlidir. Aklımın köşesinden güdümlü bir basın yaratarak bizi methetmelerini sağlamak geçmiyor. 1998 Suriye krizine bakın, sonuç almamızdaki en büyük etkenlerden birisi basındır. Şehit haberleri verilirken dikkatli olunmalı. Bazı yayınlar PKK'nın hoşuna gidiyor 'Ben ne güçlüyüm' diyor. Psikolojik harekâtın bir unsuru oluyor.