kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Kasım 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Sahnede neler oluyor?

BELGİN ÇOBAN
BELGİN ÇOBAN
Sahne karanlık. Turuncu elbiseli, uzun saçlı bir kadın konuşmaya başlıyor.
"Çok karanlık. Işıkları açın. Midem bulanıyor. Hayır, hatırlamak istemiyorum..." cümlelerinden sonra anlatmaya başladıkları, kullandığı kelimeler ve sahnedeki duruşuyla izleyiciyi etkisi altına alıyor... Kadın çocuk oluyor...
"...Adam beni kucağına oturttu. Eli eteğimin altından külotuma, oradan da, bacak arama girdi... Hiç sesim çıkmıyor. Herkes bahçede... Niye kimse merak edip içeriye gelmiyor... Herkes bahçede... Direnemiyordum, korkuyordum ama kaçamıyordum. Kaçsana... Kaçamıyorum. Bağırsana... Bağıramıyorum."
Oyun devam ediyor... Kenarda oturan erkek giriyor konuşmaya...
"Bir çeşit disiplin ve eğitim amacıyla, kadının yatakta yalnız bırakılması bir yarar sağlamazsa, bedeninde iz bırakmayacak şekilde dövülebilir! Kutsal kitabımızın da söylediği gibi aile bütünlüğünü korumak isteyen kadın, istemese de kocasıyla sevişmeli. Akraba evliliği öne sürüldüğü gibi önemli zararlar meydana getirecek nitelikte olsaydı bunu dinler yasaklardı. Gaye neslin sürdürülmesi olduğuna göre evli çiftler gebeliği önleyen yöntemlere başvurmamalıdırlar. Kadınların nasıl giyineceğine ulema karar verir. Mayo reklamı şehvet sömürüsüdür."
Erkeğin söylediği her şey sahnede yazılı halde akıyor. Kadının yüzünde, vücudunda izler bırakıyor...
Baştan sona söylenen her cümleyi duymaya çalışıyorsunuz, bir şey kaçırmak oyunun bozulmasına neden olacak çünkü. Ne de olsa sorgulamak bu oyunun kuralı... Kadın devam ediyor:
"Hep baskılar altındaydım, kımıldamama izin vermeyen baskılar. Ben değişmek istiyordum ama sistem izin vermiyordu. O kadar uzun yıllar kandırdım ki kendimi... Sistemin kurbanı ben... Tabii ki sözlerinizin de payı var ama onları da beynime kazıyarak dünden bugüne, bugünden yarına taşıyan benim. Bir gün aynada gördüm ki, sistem benmişim..."