kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
EMRE AKÖZ

O masal siviller içindi

Hem Kara Kuvvetleri, hem de Jandarma Genel Komutanlığı yapmış olan emekli Org. Aytaç Yalman, şöyle demiş:
"(Sosyal sorun aşamasında...) Sorunun ' kendini ifade' olarak tarif edildiğini görüyoruz. Dilini konuşmak, şarkısını türküsünü dinlemek, kültürünü yaşamak istiyor... Bizler o dönemde, 'Kürt yoktur' diye eğitilmişiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak görüyoruz. Ortalıkta, işte 'dağlarda kartkurt sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir' gibi tarifler dolaşıyor. O dönemde sosyal istekleri bile biz ' yıkıcı faaliyetler' kapsamında görüyoruz." ( Fikret Bila'nın röportajı, Milliyet, 3 Kasım )
Aytaç Yalman ' sosyal sorun' adını verdiği dönemin 1938'den 1970'e kadar sürdüğünü, bu yıllarda terör olmadığını belirtiyor.
Ben Yalman'ın sözlerindeki " Kürt yoktur, diye eğitilmişiz " bölümüne takıldım.
Yalman'ın dediği askerler için değil, siviller için geçerlidir. Nedenini anlatayım...
Siyaset bilimci Prof. Metin Heper, " öğreten devlet " kavramından söz etmişti. ( Radikal, 30 Nisan )
Devlet, ' milli eğitim' ve ' eğitimin birliği' (Tevhidi Tedrisat) mekanizmasıyla uzanabildiği herkese aynı eğitim ve öğretimi verir.
Bir şeyleri 'öğretme' hakkına sahip olmak, aynı zamanda başka bazı şeyleri ' öğretmeme' anlamına gelir.
Türkiye'deki milli eğitim şunları öğretmemiştir: "Kürt sorunu... Din sorunu... (Eskiden) Sosyalizm meselesi... Bireyleşme..."
Subay eğitimi ise farklıdır.
Askeri okullarda öğrenciler, özellikle Kürtlere ve dinin toplumdaki rolüne ilişkin sorunları (tabii belli bir doktrinin aşılanması biçiminde) öğrenirler.
Zaten Atatürk'ün hayatını su gibi öğrenen bir askeri öğrencinin, onun döneminde sürüyle Kürt isyanı olduğunu bilmemesi düşünülemez.
Bu açıdan bilhassa ' Karacı' subayların bir başka avantajı daha vardır: Hem Türkiye'nin dört bir yanında görev yaparken, hem de kıta hizmeti sırasında Kürtlerle karşılaşırlar. Ve onlara " Ali Okulu " denilen kurslarda Türkçe öğretmeye çalışırlar.
Özetle: 1940 doğumlu Aytaç Yalman'ın, Türkiye'de bir Kürt sorunu olduğunu 1970'lere dek bilmemesi mümkün değildir.
" Dağlarda gezerken kartkurt sesleri çıkaran adamlar " masalı subaylar için değil, siviller için uydurulmuştur.