kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Kasım 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

Engelliler "El Gibi" kalmasın!

atv'nin yeni dizisi El Gibi, yeni bir tartışmayı gündeme taşıdı: "Engelli doğma ihtimali bulunan bebek, kürtajla alınmalı mı?" İzlediğim kadarıyla çoğunluk, çocuğun alınmasından yana görüş ortaya koyuyor. Özellikle de genç anneler... Kürtaj yanlıları, ABD'de engelli bir çocuğun, bu halde doğmasına izin veren doktora dava açmasını örnek gösteriyorlar. Ama "başka şansı olmayan" yaşlı ya da üreme açısından sorunlu çiftler konuya daha temkinli yaklaşıyorlar. Dini ve ahlaki gerekçelerle kürtaja karşı çıkan muhafazakarlar ise "Çocuk asla alınmamalı" diyorlar. atv'nin dizisindeki genç çift Demir (Emre Altuğ) ve Ece (Naz Elmas) ilk bölümde çocuklarının zihinsel engelli doğma ihtimalini öğrendiklerinde büyük bir kararsızlık yaşıyorlar. Demir, gördüğü rüyaların ve ailesinde geleceği görme gücü olduğuna inanılan bir kadının söylediklerinin etkisiyle çocuğun doğmasını istiyor. Ece ise bu sorumluluğu almak istemeyip, kürtaj kararı veriyor. Belli ki konu daha uzun süre tartışılacak. Ancak burada açıkça ihmal edilen bir kesim var: Engelliler... Şimdi kendinizi bir engellinin yerine koyun ve düşünün: Bir dizide, "sizin dünyaya gelme hakkınız olup, olmadığı" tartışmaya açılıyor. Ne hissedersiniz? Hele ki dizinin genç annesi, engelli bir çocuk doğuracağını öğrendikten sonra, ufuk çizgisine bakarak, "Allahım ne yaptım ben? Bu neyin cezası?" diye sorduğunda... Engelli doğmak, birine kesilmiş ceza ya da fatura olabilir mi? Engelli bir insan bu psikolojiyi kaldırabilir mi? Engelliler, daha doğum aşamasında ortadan kaldırılması gereken "defo"lar mıdır? Yoksa engelli kişi, sağlıklı olanlar için "ibret" midir? Tabii ki hayır! Hem de bin kere hayır!.. El Gibi'nin senaristlerinin gelecek bölümlerde bu hassasiyeti göstereceğinden endişe etmiyorum. Ancak bazı sabah programlarında, ekran karşısında engelli izleyicilerin de bulunduğu ihmal edilerek, tartışmanın "uçlara" taşınması son derece sakıncalı. Bazı "uhrevi" dizilerde, günah işleyenlerin sakat kaldığını hatta "çarpıldığını" görüyorum. Bu da büyük bir hata değil mi? Bunları izleyen engellilerin psikolojisi hiç düşünülmez mi? Aynı anda start aldığımız bir yarışta, biz 100 metre koşarken, onlar 110 engelli koşuyor. Asıl alkışı hak eden onlarken, dünyaya gelip gelmemelerini uluorta tartışmak da nereden çıktı? Lütfen biraz daha hassasi0yet...