kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

İstanbul'u dinliyorum gözlerim açık

Öncelikle Orhan Veli'nin dizelerinde yarattığım tahribat için affınıza sığınıyorum. Ama konuyu özetlemek için bundan daha uygun bir başlık bulamazdım. Yerel yönetimlerden ve devleti temsil eden kişilerden öncelikli talebimiz; bulunduğumuz coğrafyada barış, huzur ve esenlikle yaşamamızı sağlayacak tedbirleri almalarıdır. Valiler de yaşadığımız kentlerde "devletin" en büyük, en yetkin temsilcileridir. Bu nedenle trafik kaosundan, susuzluğa, kap kaç olaylarından çarşı pazardaki pahalılığa kadar tüm sorunlarımızda "muhatap" olarak onları görürüz. İşte bu yüzden eleştirilerin boy hedefinde belediye başkanlarıyla birlikte valiler vardır. İstanbul Valisi Muammer Güler de hem bu sütunlarda hem de diğer meslektaşlarımızın kaleme aldıkları yazılarda sıkça eleştirilir. Ancak bugün değerli valimize huzurlarınızda teşekkür edeceğim, İstanbul'un sesini açtığı için... Sözünü ettiğim, trafik gürültüsü ya da gece kulüplerinin Boğaz'a yayılan desibel kirliliği için alınan önlemler değil. Valimize İstanbul'un "gerçek ses tellerini" onardığı için teşekkür edeceğim. Peşrev faslını daha fazla uzatmadan sadede geleyim: Geçenlerde elime bir albüm geçti. Albüm dediysem, öyle bir tanecik CD değil. Tam 12 CD'den oluşan İstanbul Şarkıları derlemesi... İstanbul, İstanbul Olalı... Ah Güzel İstanbul... Kız Sen İstanbul'un Neresindensin?.. Kâtibim... İstanbul'dan Üsküdar'a Yol Gider... Çek Küreği Güzelim, Uzanalım Göksu'ya ve daha niceleri... İl Özel İdaresi'nin aylar süren çalışması ve prodüktör Ahmet Özden'in muhteşem düzenlemeleriyle hem vokalli, hem de enstrümantal olarak 24 adet İstanbul şarkısı ve türküsü adeta yeniden yaratılmış. 24 eser; pop'tan rock'a, caz'dan senfonik, folklorik ve alaturka fantezi formatlarına kadar değişik biçimlerde yeniden yorumlanmış. Dostlarım, klasik otomobil tutkumu bilir. Türk Sanat Müziği'ne düşkünlüğümü de... Son günlerde hafta sonlarımı bu iki hobimi birleştirerek geçiriyorum. Muğla'da bir çiftlikte çürümeye terk edilmişken bulduğum ve uzun bir restorasyon çalışması sonucu "hayata döndürdüğüm" 1966 model Mercedes'ime atlıyorum. CD'leri takıyorum... Boğaz'ı turlarken, gözlerim açık, İstanbul'u dinliyorum... Kent yöneticiliğini, sadece polisiye tedbirlerden ibaret saymayan, o kentin sanatına ve kültürüne de dokunmak gerektiğini bizlere hatırlatan Vali Muammer Güler'e ve harika bir iş çıkartan müzisyen Ahmet Özden'e dua ederek...