kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ekim 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

Irak'ın tek normal bölgesi

Amerikan yönetimi ve basını Kuzey Irak'tan söz ederken, "Ülkenin istikrar ve barış içinde olan tek bölgesi" tanımını kullanıyor.
Ancak bu, bölgenin Türkiye'ye yönelik saldırılarda bir üs olarak kullanıldığı gerçeğini yeterince vurgulamıyor.
Bir bölge kendi içinde istikrarlı olabilir.
Ancak bir komşu ülke toprağına saldırı merkezi olarak kullanılıyorsa, bu istikrar ve huzurunu uzun vadede koruması mümkün olamaz.
Çünkü sonuçta saldırılara muhatap olan ülke, kendi ülkesindeki istikrar ve huzuru, komşusununkine tercih etmek zorunda kalır.
Evet, terör Türkiye'nin bir iç meselesidir.
Türkiye'nin kendisinin yüzleşip üstesinden gelmek zorunda olduğu bir gerçektir.
Türkiye son 10 yılda bu konuda önemli adımlar atmıştır.
Yeterli olmadığı konusunda genel bir mutabakat da mevcuttur.
Ancak bu adımların atılması şiddetin bir gerçeklik olarak günlük yaşamımızdan çıkmasına bağlıdır.
Bu olayın bir yönüdür.
Diğer yönü ise terörün kendisine komşu bir ülkede üs, mali destek, silahlı eğitim kampı buluyor olması gerçeğidir.
Eğer böyle olmasa Amerika hâlâ Tora Bora dağlarında El Kaide militanı avında olmazdı.
Amerikan yönetimi burada yaşayan, eğitim gören militanların başta kendisi olmak üzere dünya ülkelerine bir tehdit olduğuna inandığı için burada hâlâ askeri varlığını sürdürmektedir.
Kendisine yönelik tehdit için Afganistan'a kadar giden Amerikan yönetiminin Türkiye'den sabır istemesinin hiçbir anlamı yoktur.
Amerikan yönetimi, Irak'ın kuzeyinde istikrar ve huzurun sürmesini istiyorsa elini taşın altına koymalı ve buranın terör üssü olma gerçeğine son vermek için harekete geçmelidir.
Üstelik psikolojik olarak galeyana gelmiş halkın önemli bir bölümü, terör örgütünün ABD yönetimince himaye edildiğine inanıyorsa, bu durum daha da aciliyet kazanmaktadır.
Bu bölge bir barış, istikrar ve kalkınma adası olacaksa, terörün kökünün kurutulması gerekir.
Burada da en büyük görev Irak'ın gerçek yöneticisi olan Washington'a düşmektedir.