kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ekim 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Dokuz canlı olmak savaşta işe yaramıyor

20.10.2007
Amerikan işgali altındaki Bağdat'ta, sokak hayvanları da ölümle burun buruna yaşıyor. Amerikan ordusu askerlerine "Sokak hayvanlarına dokunmayın," derken, gazeteciler onları kurtarmaya çalışıyor..
The New York Times'ta geçen pazar günü gazetenin Bağdat büro şefi John F. Burns imzasıyla çıkan bir yazıda, korkunç savaş koşullarında yaşayan sokak hayvanlarının kaderi anlatılıyor. Amerikan işgali altındaki Bağdat'ta sokaklar her gün intihar bombacıları ve Amerikan askerlerinin sebep olduğu gereksiz şiddetle kana bulanırken, acaba sokak kedileri ve köpekleri ne yapıyor? Patlayan bombalar ve çatışmalarda, hayatlarını pisi pisine yitiren insanlar gibi pek çok kedi ve köpek de sokaklarda can veriyor. Ama onların hikâyelerini, kendilerini insanlardan daha değersiz gördüğümüz için olsa gerek, pek az duyuyoruz. The New York Times gazetesinin Bağdat'taki bürosunda 60 kadar kedi, gazetecilerin hayvanseverliklerinden faydalanarak pilav ve etle besleniyor. Her hafta onlarca insanın öldüğü bu şehirde, gazeteciler en azından bu zavallı hayvanların hayatlarını kurtarabilmek için seferber olmuş, acı acı bağırdıklarını duydukları kedileri alıp onlara bürolarında bakıyor. Gazeteciler, büronun bahçesinde baktıkları kedileri bir süreliğine sokaktaki tehlikeden koruyabilseler de, Bağdat'ın kedi nüfusu düşünülürse çok ufak bir başarı elde edebildiklerinin de farkındalar.

ORDUNUN HAYVAN YASAĞI
Amerikan ordusu, yayınladığı özel emirle, askerlerin sokak hayvanlarıyla ilişkisine kesin sınırlar getirdi. Buna göre bir Amerikan askeri, kesinlikle bir sokak hayvanını besleyemez ya da onun sahipliğini üstlenemez. Bomba imha ekiplerinin özel eğitimli köpekleri dışında, Amerikan ordusu maskot hayvanlar da dahil olmak üzere hiç bir hayvanla askerlerin temas etmesini istemiyor. Bu yasağın arkasında, askeri hekimlerin yaptığı sağlık uyarıları var. Amerikan ordusunun uzman veterinerlerinden Robert A. Goodman, "Hayvanlara şefkat gösterip onları beslemekte iyi bir taraf yok kesinlikle," diyor. "Çünkü bu hayvanlar hastalık riskini arttırıyorlar." Ancak Amerikan askerleri, ordu yöneticilerinin koyduğu bu yasaklara rağmen hayvanlara bakmaya devam ediyor. Aynı şekilde şehirdeki yabancı gazeteciler de, Bağdat'taki kedileri ellerinden geldiğince besleyip yer yer de şehir dışına, Irak'ın daha güvenli bölgelerine çıkarmaya uğraşıyor. John F. Burns de, dört tane kediyi bir kutuya koyup, geçtiğimiz yaz Bağdat Havaalanı'nın yolunu tutmuş. Hayvanların 'yolculuk etmeye uygun' oldukları yönünde sağlık belgelerini almış ve elindeki kutunun bomba olmasından şüphelenen havaalanı askerlerinin bakışları altında, saatler süren bir mücadeleyle bütün kontrollerden geçmiş. En sonunda uçuş saati gelip de hepsi de kaçmaya çalışan yüzlerce Iraklı kapılara akın ettiğinde, kediler büyük bir korku içinde çevrelerine bakmışlar. İngiltere'ye bir gazetecinin elinde girip hayatlarını kurtaran bu kediler kadar şanslı olmayan binlerce hayvan ve yüzbinlerce insanın kaderi ise, askerlerle teröristlerin insafına kalmış durumda...
Haberin fotoğrafları