kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Ekim 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Filmde heyecan ve tutku dolu bir aşk hikâyesiyle karşı karşıyayız.

İç içe örülmüş ölümcül tutkular

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
İLİŞKİLİ HABERLER
İç içe örülmüş ölümcül tutkular
Kim Ki-Duk yine yapacağını yapıyor. Koreli dahi yönetmeni, özellikle üst üste bunca film yaptığı ve de her filminde yeniden sanki amatör bir ruhla işe sıvandığı için eleştirmeye ve küçümsemeye hazır olabilirsiniz. Bu filmde de, o gerçekçilik duygusuyla ilişkisi olmayan, tümüyle stilize kimi şeyler göze batmıyor değil: Örneğin tüm ülke (elbette Kore) TV kanallarının primetime'da en önemli haber olarak, karısını ve iki kızını katletmekten idama mahkûm genç katilin hapiste intihar girişiminde bulunmasını verip durmalarını ya da genç heykelci Yeon'un evinin, sürekli çamaşır asmasıyla ön plana çıkan balkonuyla sanki bir tiyatro dekoru gibi inşa edildiğini görünce... Ne var ki Kim Ki-Duk sanki bir sihirbaz. Bir ruhlar sihirbazı, bir kadınerkek ilişkileri büyücüsü, bir büyük tutku ressamı. Bu filmde koşut biçimde ilerleyen üç tutkuyu anlatıyor bize... İdamını bekleyen genç katile TV haberlerinden âşık olan ve hapishaneye gidip onunla tanışan, yatan ve ona bedeniyle birlikte ruhunu da ikram eden Yeon'un tutkusu. Öte yandan, genç kadının havai ve ihanet içindeki kocasının birden onu yeniden sevmesi ve yeniden birleşmeye çabalamasıyla ortaya çıkan tutkusu. Öte yandan, belki en dokunaklısı, hapishanede koyun koyuna yatan dört erkekten hafif çıtkırıldım parlak delikanlının, katil kahramanımız Jin'e olan tutkusu. Kim Ki-Duk tüm filmlerindeki gibi olayları mantık silsilesiyle, belli bir şemayı izleyerek, klişelere ya da Freud damgalı bir psikolojiye bağlı kalarak anlatmıyor. Onunkisi adeta her türlü duvarı yıkan araştırmacı ve özgür bir sinema. Gerçekçilik eksikliğini, hep koruduğu belli bir mizah duygusu ve de adeta perdeden salona savrulan bir şiirsellikle kapatıyor. Ve de Uzakdoğu, belki de özellikle Kore sinemasına özgü ve bize, bizim Yeşilçam'la beslenmiş duyarlılığımıza hiç de yabancı olmayan bir final: Şaşıracaksınız ama, Adamo'nun unutamadığımız Tombe la Neige (Her Yerde Kar Var) şarkısı (onun elbette Korece versiyonu!) eşliğindeki bu final sahnesi, film hakkında varolabilecek son kuşkularımızı da dağıtıyor: Evet, Nefes Koreli ustanın yeni bir başyapıtıdır. İçerdiği mizah, şiirsellik ve uslupçuluk gibi özelliklere, yine onun sinemasının bir özelliği olan aşkın ölümcüllüğünü de katarak... Yoksa, o adeta boğma eylemine varan çılgın ve denetimsiz öpüşme sahneleri nasıl yorumlanabilirdi?

NEFES * * * *
(Soom-Breath) Yönetim ve senaryo: Kim Ki-Duk/ Görüntü: Jong Moo Song/ Müzik: Myung-Jong Kim/ Oyuncular: Chen Chang, Jung-woo Ha, Kim Ki-Duk, Ji-a Park/ Kore filmi.
Haberin fotoğrafları