kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 26 Ekim 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

a), b)... d)

Şunu tam anlayamadım.
Kuzey Irak'taki hedeflere bombardıman...
a) ABD'ye karşı mı yapılıyor?
b) ABD'ye rağmen mi yapılıyor?
c) ABD onayıyla veya müsaadesiyle mi yapılıyor?
d) ABD desteğiyle, istihbaratıyla, hedef göstermesi veya hedef diye bazı noktalar işaret etmesiyle mi yapılıyor?
Muhtemelen ben yine anlayamayacağım ama, dünden üç kesit:
a) Başbakan Erdoğan, Romanya'da yaptığı açıklamada, "ABD bizim sınır ötesi operasyon yapmamamızı temenni edebilir ama kararı biz veririz. Stratejik bir müttefik olarak ABD bizimle birlikte hareket etmek durumundadır. Biz Afganistan'da beraber hareket ettik. İnsana sormazlar mı, ABD on binlerce kilometre öteden Irak'a niye geldi, diye" dedi.
b) ABD Savunma Bakanı Gates bir gün önce demişti ki: "İyi istihbarat olmadan bomba atmak bana çok anlamlı gelmiyor."
c) ABD yönetimine epey yakın olan, Türkiye'de medya işine adım atan, ABD gezisinde Başbakan Erdoğan' ın yanında oturan "Avustralyalı ABD'li" medya patronu Murdoch' un sahibi olduğu "Avustralya'nın en çok satan gazetesi" Herald Sun şu başlığı attı: "Bush, Kürtlerin bombalanmasını (Türkiye'ye) hediye etti".
Zaten şunu da anlamam mümkün değil:
ABD'ye göre PKK terörist örgüt mü?
a) Evet, terörist örgüt. Çünkü, ABD'nin müttefiki Türkiye'yi tehdit ettiği için öyle ilan edildi.
b) Aslında tam değil. Çünkü PKK'dan mamul PJAK' ı, İran'ı tehdit ettiği, oraya saldırdığı için terörist örgüt saymıyorlar. PJAK' ın İranlı liderlerinden Rahman Hac Ahmedi' nin yazın ABD'yi ziyaret ettiğini, geçen gün New York Times'in Kuzey Irak'taki kamplara giden muhabiri de yazdı. ABD yönetimi, "Yönetimden kimseyle görüşmedi" dedi; herhalde alışverişe gitmişti. New York Times'e göre, "Aslında iki grup, PKK ve PJAK tek ve aynı şey. Aynı hedefi ve aynı liderliği paylaşıyorlar. Lojistiği ve Öcalan'a bağlılığı da."

Bir şey daha var ki, onu hiç anlamıyorum.
Başbakan'ın da bunu soru şeklinde sormasından anlıyorum ki, o da belki anlamıyor. Yahut ben onun anladığı gibi anlamıyorum.
Soruyor:
"ABD on binlerce kilometre öteden Irak'a niye geldi?"
Sahi niye geldi?
Yani, Türkiye'nin "sınır ötesi terörle mücadele" gerekçesiyle aynı mı?
Yani, petrol filan değil, işgal mişgal edip ülkeyi bölmek hiç değil, İsrail'i rahatlatmak da değil, sadece, hani en başta bütün dünyaya yutturulduğu gibi, "uluslararası terörle mücadele için" mi on binlerce kilometre öteden ABD Irak'a geldi?
Yani, başta AKP tabanı ve seçmeni, Türkiye'nin yüzde 80'i filan, ABD işgalini protesto ederken yanlış mı yaptı, haksızlık mı etti, anlamadı mı?
O zaman, "Sen de benim terörle mücadelem için tezkere çıkartıp topraklarını benim conilerime açmadın" diyen Amerikalılar ile "içimizdeki Amerikalılar" hakikaten haklı mıydı!
Onlar haklı değilse, Başbakan niye böyle diyor şimdi? Anlamıyorum.
a) mı, b) mi... yoksa d) mi?
Neyse, sansürün Danıştay kararıyla kaldırılışının ikinci gününü kutladığımız şu cuma, artık her şeyi açıklıkla anlarız.
Tahminim o.
Yani, tahminimce her şey açıklığa kavuşur.
Tam pek bir şey anlamadan yazı bitti, aklıma bir şey daha takıldı:
"Beraber yürüdük Afganistan'da" ise; şimdi buna mı bir karşılık bekliyoruz. Yoksa abd bizden yeni bir karşılık mı bekliyor?
O ne? a mı, b mi, yoksa d mi?
"Terörle mücadeleye destek isteğimiz" ile "ABD'nin başka ülkeleri işgaline destek" i aynı kefelere koyabilmeyi, takas etmeyi, takasta sorun çıktığında sitem edebilmeyi bize ne tür bir ahlak, insanlık, hukuk, demokrasi, Müslümanlık, laiklik anlayışı öğretti?
Anlamıyorum. Sansür kalktığı halde yine anlayamayacağım!